Antalya’nın efsane Milli Eğitim Müdürü rahmetli Süleyman Akyüz’ü bu memlekette liseye giden belli bir jenerasyon çok iyi bilir. Hatta birçok siyasetçinin bile öğretmenidir.
Kendisi insancıl, Karadenizli olduğundan da pratik zekâya sahip, külyutmaz MAHMUT HOCA gibi biriydi. Onun döneminde bu memleket üniversite sınavlarında adını altın harflerle tarihe yazdırdı.
Şimdi buraya kadar yazdıklarıma “Siyasetle merhum birinin ne alakası var?” diyenleriniz olabilir. Ben yazdıkça ne demek istediğim ortaya çıkacak ve anlaşılır hale gelecek.
Rahmetli Akyüz’ün Milli Eğitim Müdürü olduğu dönemde bendenizde Hürriyet Gazetesi’nin ve DHA’nın cevval bir muhabiriydim. Makam odasından çıkmazdım adeta.
Bu nedenle de Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yönetim kadrosu ile içli dışlı olmuş biriydim; sohbetlere iştirak eder, şamataya da kendimce katılırdım.
O dönemde Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olan Hami Dorul vardı. Kendisi de Karadenizli olduğu için çok hızlı konuşur; söyledikleri zar zor anlaşılırdı. Bu nedenle de espri konusu olurdu onun hızlı konuşmaları ve şivesi…
Tam böyle bir gündü. Akyüz, muzipliği ile bilinen spordan sorumlu Şube Müdürü Özer Bedir’i -DEKODER olarak- çağırdı ve “Hami hoca ne diyor, ne anlatmak istiyor, çöz bakalım” dedi.
Akyüz sordu, Hami hoca cevapladı, bizim DEKODER Bedir de çözümünü yaparak hepimize anlattı. Tabi kahkahayı bastık, bir tek Hami hoca hariç. O da her zaman olduğu gibi kızıp odadan çıkıp gitmişti.
Bende birini anlamadığım, ne anlatmak istediğini çözemediğim anda hep bu espriler aklıma gelir ve DEKODERİ gündeme getiririm. Şimdi Antalya siyaseti de maalesef böyle! Nasıl mı? Bakın ben iki konuyu tek tek anlatayım ve siz de DEKODER gerekli mi değil mi karar verin.
------------------
YÖNÜNÜZ ZATEN BELLİ
Ülkemizde CHP’nin bir dönem adı HDP, sonra Yeşil ve Sol Gelecek Partisi, HEDEP ve son olarak adı DEM olan ve PKK’nın savunucuları ile kol kola yürüdüğünü bilmeyen yok.
Bunun en bariz örneği Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri öncesinde ve sonrasında sözde 6’lı masanın bir bacağı oluşları. Kapalı kapılar ardında tam destek verdiler CHP ve Millet İttifakı’na.
Sonuçta ne olduğunu herkes gördü. O dönem birçok CHP’li, “İmralı’yı da ziyaret eden” sataşmaları yapmıştı. CHP ile İYİ Parti arasındaki İPLERİN KOPMASI ve geçmişte yaşananlar varken önceki gün Antalya’da enteresan bir ziyaret yaşandı.
Kimine göre Antalya siyasetinde kritik buluşma, kimine göre bilinen gerçekler… Bana göre ise seçmenin dediklerinin kulak arkası yapılmasının açık örneği!
Ne mi oldu? CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ve beraberindeki bir heyet, DEM Parti Antalya İl Eş Başkanları Mustafa Vakit ile Hülya Hasbay’ı ziyaret etti. Hem de DEM’in Kepez’den belediye başkan adayı çıkaracaklarını açıkladıkları saatlerde!
Peki ne konuşulmuş bu ziyarette? DEM İl Eş Başkanları Vakit ve Hasbay, CHP İl Başkanı Kamacı ve yönetim kurulu ile yerel seçimleri konuşmuşlar. Yani birlikte strateji belirlemek için görüş alışverişi yapmışlar. Detayları ise genel merkez değerlendirecekmiş!
Alameti belli olan bu görüşmeyi çözmek için DEKODER olarak birini kullanmaya gerek yok. Bana gelen duyumlara göre DEM Kepez’den aday çıkaracağı için CHP buradan aday göstermeyecek. Karşılığında ise DEM, CHP’nin başta BÜYÜKŞEHİR ADAYI olmak üzere bazı adaylarını destekleyecek!
İşte bu ortaya çıkar ve benim DEKODER işe yararsa CHP Kepez’de işler karışacak. Kimse bu karardan MESUT olmayacak, aynalar paramparça olacak. Bende, “Parçasını ayrı koy!” diye mırıldanacağım.
-----------------------
BU İP DAHA ÇOK KOPAR
Peş peşe gelen istifalarla sarsıntı yaşayan İYİ Parti bu kez istifalarla değil DEĞİŞİM ile sarsıldı. Önceki gün Genel Başkan Meral Akşener’i ziyaret ederek Akseki ve İbradı Belediye Başkan Adaylarını belirleyen İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan, Kepez’i sarsacak bir karar aldırdı.
Kendisi ile sorun yaşadığı bilinen ve hiçbir fotoğraf karesinde yan yana dahi gelmeyen İYİ Parti Kepez İlçe Başkanı Mesut Emrah Yıldırımlar'ı GİK kararı ile görevden aldırmış.
Yerine ise Yüksek İnşaat Mühendisi Sadullah Kabakuşak'ı atatmış! Yani DERE GEÇERKEN AT DEĞİŞTİRİLMİŞ.
Şöyle bir baktım bu tanıdık isme. Efsane Şoförler Odası Başkanı rahmetli Sadullah Kabakuşak’ın torunu imiş. Ayrıca, İYİ Parti Kepez İlçe Başkanlığında Yerel Yönetimler Başkanlığı da yapıyormuş. Yani CV’si dolu.
Benim için fark eden bir şey yok. “Giden ağam, gelen paşam” misali. Benim için tek önemli tarafı yeni başkanın dedesinin bende bıraktığı iz. Gerisi vız gelir, tırs gider.
Tamam. Görevden almalar, atamalar yapılır. Lakin seçim öncesi olması sıkıntı yaratır. Eğer aranız açıksa bu operasyon için bugüne kadar beklemeniz hatadır.
İşte bu tür acemilikleri anlamak mümkün değildir. Hele hele böyle bir dönemde bu yapılan işlerin mantığını çözecek ve DEKODER görevi üstlenecek birini bulmak çok ama çok zordur.
Sanırım iki konuda anlattığım olaylar üzerine DEKODER mevzumuz anlaşılmıştır. Öyle değil mi?
NOT: Ben yazımı tamamlarken CHP’nin Antalya Büyükşehir Adayını açıklama işinin 25 Aralık’a kaldığı yönünde bir duyum geldi. Bekleyelim bakalım; “Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler”