Bugün Kaş’taki hemşire olaylarına bir süreliğine ara vermek istedim. Aslında CHP Antalya’nın yumuşak karnı haline gelen CHP Kaş İlçe Başkanı’nın yaşadığı AŞK!
İşte böylesine önemli bir kelime olan AŞK, iyi yerde ve zamanda kullanıldığı zaman temiz ve saf bir tutkunun ifadesi oluyor. Amma CHP İlçe Başkanı Mehmet Vural A.’nın anlayışı ile AŞK, tam bir KEPAZELİĞE dönüşüveriyor.
Madem konumuz ve yolumuz AŞK’tan yana bugün de başka bir AŞK mevzusunu ele alalım istedim. Hoş iki gündür gazeteci dostlarım Teslime Tosun ve Okan Dilek ele aldı amma bir de ben ele alayım istedim.
Belki hatırlayanlarınız olacaktır. Bir dönem Hazreti Mevlana’nın Şems-i Tebriz’e olan AŞKI çarpıtılarak cinselliğe vurulmuş ve bir yazar tarafından İFFETSİZCE saldırılmıştı PİRE!
Neyse ki sonra işin uzmanları çıkıp yapılan MANİPLASYON ve ALGI operasyonunu tezlerle çürütmüştü. Günümüzde de böyle olaylar olmuyor değil. Özellikle bizim meslekte.
Geçen hafta SEVGİLİLER GÜNÜ kutlandı. Bir nevi AŞKIN SİMGESİ haline getirilen (bana göre yanlış) 14 Şubat Sevgililer Günü’nde bu AŞK mevzusu yine yanlış anlandı, yanlış anlatıldı!
Refikimiz olan Gündem Gazetesi’nin genç muhabirlerinden Yaprak Özer imzalı, ‘ESNAF AŞ, BAŞKAN AŞK PEŞİNDE’ başlıklı haber yayınlanmış. “Mış” diyorum çünkü İstanbul’dan dönünce okuyabildim.
Konu, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Adlıhan Dere’nin her yıl ve önemli günlerde olduğu gibi SEVGİLİLER GÜNÜ nedeniyle yaptığı “Esnaftan alışveriş yapın. Küçük işletmelere destek olmak sadece sevdiklerimize değil, şehrimize de değer katmaktır. Tüm esnafımıza bol kazançlı, tüm vatandaşlarımıza sevgi dolu bir gün dileriz. Sevgililer gününüz kutlu olsun” açıklaması.
Esnaf başkanından beklenen bir açıklama öyle bir hale getirilmiş ki başka bir haber ile çarpıştırılmış. Aksu’da iskanı olmayan bir yerde kaçak konumundaki işyeri olan esnafın belediye ile olan sorunu ile karşılaştırılıp sözde EMPATİ yaptırılmış açıklama ve olay!
Ancak ‘ESNAF AŞ, BAŞKAN AŞK DERDİNDE’ diye bir MANİPÜLATİF başlık atılarak haberleştirilmiş. Haberin başlığı ayrı, haber ayrı olmuş neredeyse.
Bizim mesleği bilenler bilir, haberi okutan başlıktır. Amenna, eyvallah. Lakin başlığı attığınız konu ile kişinin konumu gereği olay çok başka yerlere çekilmeye müsait hale gelebilir ki öyle de olmuş!
Şimdi, bu haberi okutmak ve okuyucu ile internet sitesinde tıklama kazanmak için böyle bir başlığa gerek var mıydı tartışılabilir. Bana göre bu başlık tamamen MANİPÜLATİF olmanın da ötesine geçmiş.
Şöyle ki; AESOB Başkanı ve TESK Başkan Vekili Adlıhan Dere, hem kamuoyunda hem de ailesi içinde rencide edilmiş, sorgulanır hale getirilmiştir. Bir nevi KAŞ yapılırken GÖZ ÇIKARILMIŞ.
Böyle bir durumda şimdi bende kalkıp, “YAPRAAAAĞIIIMMMI AŞKI” desem uygun olur mu? Zinhar, kat’a ve asla olmaz, olamaz. Çünkü amacı dışına çıkar. Her şeyden önce ayıp kaçar!
Tabi bunlar olurken bunu yazandan çok yazdıran zat-ı muhteremlere bir bakmakta gerekir. “Hedefleri ve amaçları nedir?” diye. Çünkü sebepsiz kuş uçmayacağı gibi sebepsiz MANİPÜLATİF başlıklı haber yazdırılmaz!
Evet sevgili dostlar. Buradan bir kez daha deklare etmemde fayda var. Ben tıpkı diğer arkadaşlarım gibi Adlıhan Dere’nin ne avukatı, ne sözcüsü ne de danışmanı değilim. Ben sadece mesleğimin ETİK DEĞERLERİ peşinde koşan biriyim ve ondan dolayı böyle bir konuyu ele aldım.
Velhasıl velkelam; bizim mahalle dijital ve sanal dünyanın esiri olurken AT İZİ İT İZİNE KARIŞMIŞ. Dolayısı ile AŞK anlamından koparılmış ucuz bir çiçek gibi yere atılmış.
Yapmayın beyler. En azından kıdemli olanlar. Gelin yeni nesile mesleği doğru dürüst öğretelim. Yoksa o kalemler gün gelir sizi de bizi de öğrettiğiniz şekilde yazar.
İşte o zaman iş işten geçmiş olur!
NOT: Kaş’ta yaşanan AŞK SKANDALI olaylarıyla ilgili enteresan gelişmeler devam ediyor. Pazarlıklar, teklifler, neler neler... Sabredin TURPUN BÜYÜĞÜ gelecek.