Bu nasıl bir vurdum duymazlıktır?
Bu nasıl bir bildiğini yapmaktır?
Özel okullar anormal zam yapıyor.
Veliler şikâyetçi.
Marketler öyle.
Esnaf kesimi öyle.
Pazar esnafı öyle.
Belediyeler öyle.
Suya, emlak vergisine, otobüslere zam.
Taksiler öyle.
Dolmuşlar öyle.
Zam yapan yapana.
Akaryakıta gene zam geldi.
Şimdi seyredin gelecek olan zamları.
Herkes kafasına göre.
Bahane hazır:
"Efendim nakliye ve ulaşıma zam geldi ya hani...!"
Ne olacak vatandaşın hali?
Özellikle sabit, dar gelirli ve emekliler gerçekten çaresizler.
Piyasa öyle zamlanıyor ki...
Haberlerde toplu taşıma araçlarına gelen zamları dinliyorum.
Kimse birşey yapmıyor.
Gerçekten millet çok sıkıntıda.
Hükümet zamları durduramıyor.
Devlet karışmıyor.
Ticaret yasaları yetersiz.
Denetimleri ciddiye alan yok.
Üstüne üstlük bir de Liberal ekonomi uygulaması var ki düşman başına.
Bu yasa bize göre değil.
Merhum Özal Avrupa esnafı gibi sandı bizi.
Getirdi "Serbest piyasa" ekonomi yasalarını ve büktü milletin belini.
Hiç kusura bakmayın ama Avrupa esnafının ticari ahlakı ve yasalara uymaları biz de var mı?
Yok.
Onlar birbirlerine yani esnaf halka, halk esnafa güveniyor.
Biz de öyle mi?
Tutturan tutturduğuna.
Çarşı pazara çıktıkça kimyam bozuluyor çünkü cüzdanım bağırıyor "Hiç elini bana uzatma, ben de para kalmadı"
Hadi buyur bakalım.
Kime ne diyeyim?
Eve dönerken canımın çektiği bazı şeyleri gene alamadım.
Gözüm içinde kaldı.
Ama olsun.
Bu kez de avucumu yalarım.
Alıştım nasılsa...