Dışişleri Bakanlığından Filistin konulu toplantı ile ilgili yazılı açıklama Dışişleri Bakanlığından Filistin konulu toplantı ile ilgili yazılı açıklama

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şöyle:

MHP 31 Mart'ta yapılan Pınarbaşı'ndaki seçimlerde usulsüzlük olduğunu ispat etmiş ve tekrarı sağlanmıştır. CHP Başkanının müfteriliğine yeni bir halka eklendi. Ağzından çıkacak sözler bunlar mı olmalıydı? MHP'nin herhangi bir mensubunu terörle ilişkilendirmek yumuşama pozu veren biz zatın edepsiz beyanıdır. Sonuca tavrı nezaketsizliktir. CHP başkanı terör ve terörist görmek hususunda merakta ise yanı başında vazo gibi tuttuğu DEM'li bölücülere bakması en doğal tercih olacak. Bize üslup uyarısı yapan kişinin önce kendi ağzını yıkaması tavsiyemdir. Yalan iddialarda bulunan CHP başkanının yolu yol değildir.

AÇILAN TİYATRO PERDELERİNE KARNIMIZ TOK

Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz, ya aynısı ile karşılık veririz ya da o eli kırar atarız. Dümenciliğin sonu aylaklık ve ayakçılıktır. Taktik üstünlüklerle avunmak yerine Türk milletine karşılıksız sevda ile hizmet etmeyi, kararlılıkla sürdüreceğiz. Bizde geri adım olmaz. bizde meselelere hesabi yaklaşmak diye bir şey de olamaz. Bizim kalbimizde çarpan vatan ve millet sevgisidir. Yumuşama arayanlar önce bu sevgide uzlaşacak cesareti göstermelidir. Açılan tiyatro perdelerine karnımız toktur.

Onun bunun değirmen taşında öğütülecek ne bir arkadaşımız ne de siyasetimiz vardır. yumuşama diyenler Türk ve Türkiye sevgisinde, Türk milletinin ortak paydasında buluşmaya tamam diyorlarsa haydi buyursunlar bize her yer Türkiye'dir.

BAKANIMIZI KUTLUYORUM

Bir belediye başkanı düşününüz, PKK yapılanmasının üst düzey yönetimi olarak görev alsın... Mehmet'lerimize, koruyucularımıza karşı şehre inen hainleri evde barındırsın. Hakkari Belediye başkanı hamdolsun görevden alınarak gözaltına alınmıştır. İçişleri Bakanlığı'mız hukuk sınırlarında devreye girmiştir. Bakanımızı ve görev arkadaşlarını kutluyorum. Bir PKK'lının seçimlere katılması skandaldır.

TERÖRİST BAŞKAN, VEKİL İSTEMİYORUZ

PKK'lı sözde başkanın kirli yakasından nasıl tutulduysa diğer kanun kaçkını sözde başkanların ve vekillerin de yakalarından öyle tutulacaktır. Türkiye muz cumhuriyeti ya da işgal ülkesi değildir. Türk milletinin kudretini göreceklerdir. Türkiye'nin bölünmesini planlayanlar unutmasınlar ki Türk milletinde kahramanlar bitmez. Terörist başkan, vekil istemiyoruz. Kayyum edebiyatı yapanlar PKK'ya nasıl baktıklarını DEM'e nasıl baktıklarını netliğe kavuştursunlar. Beşinci kol faaliyeti içinde nasıl zehir döktüklerini açıkça göreceksiniz. Yumuşama sözlerini tedavüle sokan CHP'ye sorarım hangi konuda yumuşamamızı bekliyorsunuz. Yumuşayarak hangi karara varacaksınız? Terörist Demirtaş ve DEM'e övgüler yağdıranlar, maksadınız hangisi, hangisinde yumuşayalım, hangisine seyirci kalalım? Size aldandık diyelim, aziz ecdadımıza ne anlatacağız? Eğer bildiğiniz bir şey varsa itiraf ediniz.

Devletimiz çöküntüye uğrasa da milletimiz ayaktaysa, ayrışmamışsa kaybettiğimiz değerleri yeniden inşa ederiz. İçi boş demokrasi arzusunu milletin önüne çıkaran gafillerin nasıl yıkıma götüreceğini anlamak için son iki asırlık tarihimize bakmak yeterli.

PROVOKASYON VE SALDIRI MEKANİĞİ HIZ KAZANMAKTA

MHP ve Cumhur ittifakı Türkiye'nin temel harcı ve güvencesidir. MHP ve ülkücü gençlik böyle bir kavganın tarafı olmayacaktır. Biz terör konusundaki duruşumuz, kırmızı çizgilerimiz çok iyi bilinmektedir. DEM'lenmişlerin bu konularda nerede bulunduklarına göz atması tutarlılık gereğidir. Menfur saldırıların asıl maksadı gözümüzden kaçmamakta. Provokasyon ve saldırı mekaniği hız kazanmakta. Oyun uşakları kurnazdır. Tehlike küresel mahiyetlidir. Karanlık senaryolar artan dozlarda ilerletilmekte.

Yargıya intikal etmiş bir cinayet davasında partimizin ve Ülkü Ocakları’nın suçlanması, hatta dahilde ve hariçte Ülkü Ocakları’na suç örgütü gölgesi düşürmek için kolları sıvayan ajan ve provokatörlerin sırtının sıvazlanması tesadüf değildir.

Hepsini biliyoruz, hepsini takip ediyoruz, verilmeyecek bir hesabımızın olmadığını cümle alemle paylaşıyoruz.

Ancak özellikle altını çizmek isterim ki, 55 yıllık mazimizin damıtılan şuuruyla, devleşmiş mücadele ruhuyla dostumuzu da, düşmanımızı da tefrik edecek karakter hamd olsun bizde vardır, tetiktedir, teyakkuzdadır ve buradadır.

HESAPLAŞMAKTAN KAÇMAYIZ

Hesaplaşmaya hazırız, hesaplaşmadan kaçmayız, hesap soracak yüreğe ise sahip olduğumuzu hiç kimsenin yabana atmamasını bekliyor, aklından çıkarmamasını temenni ederiz. Başkaları için küçük, bizim için çok önemli bir ayrıntı da şudur: Hesaplaşacağız, ama helalleşmeyeceğiz. Bugüne kadar sessiz kalışımız Ülkücü katillerini unuttuğumuz anlamına asla gelmemelidir. Dün kanımızı dökenlerin bugün sözde mahkeme kurup Ülkücü müdafaasına tevessül etmeleri utanmazlığın sınır tanımadığına acıklı bir örnektir. Ülkücüyü, Ülkü Ocaklarıyla ayrıştırmanın, dahası terörle ilişkilendirmenin zillet ve kabus dolu düşünü kuranlar eninde sonunda mahcup ve mağlup olacaklardır. Bize hazırlanmış bir iddianameyle ilgili olmadık lafı edenler her şeyden önce ellerine ve vicdanlarına bulaşmış Ülkücü kanlarını temizleyecek edep ve onuru gösterebilmelidir. Bizim hiç kimseden öğrenecek veya duyacak bir şeyimiz yoktur. İlk silahı çekenlerin, ilk mermiyi atanların, Türkiye’yi Marksist-Leninist uçuruma itmek için her ilkelliği tatbik edenlerin binlerce dava arkadaşımızın kanına girdiğini yaşayarak biliyoruz ve onlarla, onların izinden yürüyenlerle her seviyede hesaplaşmaya hazır olduğumuzu üstüne basa basa açıklıyoruz.

PİRİNÇ TANELERİNİN İÇİNDEKİ BEYAZ TAŞLARI AYIKLADIK

12 Eylül öncesi yarım kalan mücadeleyi şayet tamamlamak için gün sayanlar varsa, ben de diyorum ki, sizden korkan sizin gibi olsun, yolundan dönen namert olsun, davasının onurunu savunmayan şerefinden mahrum olsun. Hesaplaşma teklifimizi yineliyorum. Hatta hodri meydan diyorum. Hasbelkader bir ara partimizde yer alsa da, şimdilerde neyin hesabı, ne hesaplaşması diyerek ileri geri konuşan çürüklerin vakti saati geldiğinde ipliğini pazara çıkarmak, ne kadar ahlaksız olduklarını deşifre etmek davamıza vefa borcumuzdur.

Hesaplaşma teklifimizi tekrar ediyorum. Hatta hodri meydan diyorum, bir ara partimizde yer alsa da neyin hesaplaşması diyen çürüklerin ipliğini pazara çıkarmak davamıza vefa borcudur. Aramızda açık hesap olanlar sanmasınlar ki kapandı defterler. Pirinç tanelerinin içindeki beyaz taşları ayıkladık. Davamız ağırdır, davamız zordur. Davamız Türk milliyetçiliği davasıdır. Şehitlerimiz ve gazilerimiz kurşun gibi ağır dönemlerin tanığıdır. Kutlu davamız dua ile koruma altındadır.

Filistin'i tanıyan ülke sayısının 147'ye ulaşması umut vericidir. Caniyahu'nun 1 Haziran'da 'Hamas'ın yok edilene kadar ateşkesin olmayacağını' söylemesi kaygıları kamçılamıştır. ABD'nin onurlu bir misafir olarak kabul edip davet ettiği caniyahu cesareti varsa Türkiye topraklarından geçsin de görelim.”

Editör: Özge Toptaş