Işıkhan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ölümüne ilişkin soruya, "Ülkemize, devletimize yuvalanmış alçak bir örgütün elebaşının devletimize, milletimize, dinimize büyük ihanetler ettiğini ve ülkemize verdiği büyük zararları unutmayacağız. Gelecek nesillerin de bu ihanet şebekesini tanıması için de elimizden geleni yapacağız. Darbe girişimiyle milletimizin, devletimizin canına kasteden, bu ülkenin önemli kurumlarına çeteleşerek sızmış bir örgütten bahsediyoruz. Yurt dışında ülkemiz ve Sayın Cumhurbaşkanı'mız aleyhine yürütülen tüm kirli kampanyaları düzenleyerek ülkemize ihanetlerini sürdürüyorlardı. Bu ve benzeri terör örgütleriyle mücadelemiz bundan sonra da kararlılıkla devam edecektir." yanıtını verdi.

"Yenidoğan çetesi" ile ilgili soru üzerine Işıkhan, konunun herkesi derinden yaraladığını, bir baba olarak bu olay karşısında üzüldüğünü ifade etti.

Işıkhan, benzeri olayların bir daha yaşanmaması ve tüm sorumluların en ağır cezayı alması için İçişleri, Adalet ve Sağlık bakanlıklarıyla birlikte çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini kaydetti.

"SGK'YA İNTİKAL ETTİĞİ ANDAN İTİBAREN SORUŞTURMALARIMIZI BAŞLATTIK"

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine bakanlığının ivedi şekilde müfettiş görevlendirdiğini ve süreci başlattıklarını bildiren Işıkhan, "Görevlendirme yaptığımız tarih 2023. Dün Sağlık Bakanı'mız da ifade etti. Konuya ilişkin CİMER başvurusu geldiği ilk andan itibaren tüm ilgili kurumlarımızla birlikte süreci işbirliği ve koordinasyon dahilinde yürüttük. Biz de bu kapsamda olay SGK'ya intikal ettiği andan itibaren görevlendirme yaparak soruşturmalarımızı başlattık. Yine aynı şekilde bu çetenin çökertilmesi ve suçluların en ağır şekilde cezalandırılması için de kurumlarımızın işbirliğiyle çok gizli operasyonlar gerçekleştirdik." diye konuştu.

Hastanelerdeki incelemelere aylar öncesinden başladıklarını dile getiren Işıkhan, şöyle devam etti:

"Başsavcılığın bize bildirdiği, sözleşmemiz olan hastaneleri incelemek için görevlendirdiğimiz başmüfettişlerimiz ve müfettişlerimiz mevzuat çerçevesinde fatura ve mali konularda inceleme yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Ancak bunun yanında kamu zararına sebep olan reçetelerin ya da tedavi yöntemlerinin tespit edilmesi konuları da ayrı bir başlık altında incelendi müfettişlerimiz tarafından. Burası bence çok önemli. Bu süreçte incelemelerimizi tamamladık. Özel Bağcılar Medilife Hastanesinin 29 Nisan'da, Özel Şafak Hastanesi Bağcıların ise 9 Ağustos'ta sözleşmeleri feshedilmiş ve ödemelerini durdurmuş durumundayız. Bunun yanında incelemeleri devam eden hastaneler de söz konusu. Sağlık Bakanlığımızın özellikle özel hastane açılış ruhsat iptalleri kararıyla diğer özel hastanelerin de sözleşmeleri feshedilerek ödemeleri durduruldu ve bu hastaneler de kapatıldı."

Sağlık Bakanlığının ruhsatlarını iptal ettiği hastanelerle de sözleşmeleri feshettiklerini, geçmiş dönem dahil henüz ödenmemiş alacaklarına da bloke koyduklarını bildiren Işıkhan, "Bu özel hastanelere ilişkin yapılmış ödemeler var ise müfettiş raporunda tespit edilen hususlar doğrultusunda geçmişe dönük olarak da faiziyle birlikte sözleşme kapsamındaki cezaları da tahsil ediyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki çalışmalarımızı, risk analizi kapsamında denetimlerimizi ve soruşturmalarımızı yürütüyoruz."

Işıkhan, "yenidoğan çetesi" soruşturmasının CİMER'e gelen ihbarla başladığını hatırlatarak, ilgili kurumlarla birlikte konunun üzerinde titizlikle çalıştıklarını söyledi ve tüm suçluların hak ettikleri en ağır cezayı alacaklarından vatandaşların şüphe duymamasını istedi.

SGK'nin özel hastanelerle yaptığı sözleşmelerle ilgili yeni bir çalışma olup olmadığına yönelik soru üzerine Işıkhan, yapılan rutin taramalar kapsamında müfettişlerin fatura kontrolleri için yoğun mesai yaptığını anlattı.

Kayıt dışı istihdama yönelik çalışmalara ilişkin açıklama yapan Işıkhan, kayıt dışılığın vatandaşların sosyal güvenlik haklarının zedelenmesine sebep olurken, SGK açısından da prim kaybına neden olduğunu söyledi.

Sorunu çözmek için yoğun çalışmalar yaptıklarını belirten Işıkhan, 2002'de kayıt dışı istihdam oranının yüzde 52 seviyelerindeyken, bugün bu oranın yüzde 24,2'lere indiğini ifade etti.

Kayıt dışılığın önlenmesinde işletmeye önce ceza kesmek yerine rehberlik, danışmanlık hizmetleri sunduklarını, risk odaklı çalışmalara ağırlık verdiklerini belirten Işıkhan, kayıt dışı çalışanların tespiti konusunda da dijital teknoloji ve yapay zekadan faydalandıklarını söyledi.

Vatandaşlardan kayıt dışılıkla mücadele noktasında tespit ettikleri durumları bildirmeleri ricasında bulunan Işıkhan, sene sonuna kadar denetimleri sürdüreceklerini belirtti.

"HERHANGİ BİR YABANCININ, TÜRKİYE'DE KAYITLI OLMADAN ÇALIŞMASINA İZİN VERİLMEMEKTEDİR"

Milli SİHA'lar yerli motorla uçuyor: Dışa bağımlılık ortadan kaldırılıyor Milli SİHA'lar yerli motorla uçuyor: Dışa bağımlılık ortadan kaldırılıyor

Işıkhan, sığınmacıların kayıt dışı çalışması konusuna da değinerek, şöyle devam etti:

"Yabancıların çalışma konusu ülkemize çalışmak için gelen yabancıları kapsayan bir durum. Biz çalışma izni değerlendirme kriterlerini tekrar gözden geçirdik. 10 yıl değişiklik yapılmayan konularda yönetmeliğimizi güncelledik. İstihdam, ücret, mali yeterlilik konuları, kriterleri başta olmak üzere bu yönetmeliğin özellikle iş gücü piyasasına uyumunu sağlayacak şekilde gerçekleştirdik. Türkiye Çalışma Hayatı Buluşmaları kapsamında ziyaret ettiğimiz tüm illerde işverenlerimizin en büyük sıkıntılarından bir tanesi de buydu. Bu çerçevede sivil toplum kuruluşlarının, sendikalarımızın görüşlerini alarak, TOBB ve TİSK'in görüşlerini de alarak çalışma izni konusunda günümüze uygun konularda belli başlıklarda düzenlemeler yaptık. Tabii burada yabancıların kayıtlı çalışmalarının artırılması bizim için önemli, yoksa kayıt dışı çalışmaya asla onay vermiyoruz."

Kayıt dışı çalışmanın Bakanlık olarak mücadele ettikleri önemli bir konu olduğunu vurgulayan Işıkhan, "Türkiye'de yabancıların kayıtlı çalışmalarını destekleme noktasında politikalarımızı etkin bir şekilde sürdürüyoruz. Kayıt altına aldığımızda vergi ödeyecek bu insanlar, vergi gelirimiz artacak. Ekonomimizde bir iyileşme söz konusu olabilecek. Sosyal güvenlik sistemimize prim gelecek, prim gelirleriyle aktüeryal dengeyi daha iyi noktaya taşıyabileceğiz. Çalışanların gelecekteki sosyal güvenlik haklarını da korumuş olacağız." dedi.

Bakan Işıkhan, CHP'nin üst düzey yöneticilerinden birinin "yabancılar, Türkiye'de 6 aydan 3 yıla kadar izinsiz çalışabilecek" açıklamasını anımsatarak, "Herhangi bir yabancının, Türkiye'de kayıtlı olmadan değil 6 ay, 3 yıl 1 gün bile çalışmasına izin verilmemektedir. Herhangi bir işverenin de bunu çok iyi bildiğini biliyorum. Ne yazık ki popülist politikalarla, CHP'nin üretmiş olduğu bu söylemlerle de bir taraftan sosyal medyada mücadele ediyoruz." diye konuştu.

"ÇALIŞMA İZNİ OLMADAN BİR YABANCININ ÇALIŞTIRILMASI SUÇTUR"

Türkiye'de bir yabancının çalışabilmesi için işverenin ilgili yabancı için çalışma izni başvurusunu yapması gerektiğini belirten Işıkhan, "Çalışma izni olmadan bir yabancının çalıştırılması suçtur." diye konuştu.

Sporcu, sanatçı, tur operatörleri, rehberler gibi seçkin gruplara kamu kurumlarının önerisiyle çalışma izni muafiyeti getirdiklerini belirten Işıkhan, "Örneğin yabancı bir basın mensubu olarak Türkiye'de görev yapmak istiyorsanız, Bakanlığımıza başvururken, İletişim Başkanlığından uluslararası basın mensubu olduğunuza dair belgenizi istiyoruz. Her şey kontrol altında." ifadelerini kullandı.

"ARALIK AYI BAŞINDA BU SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ"

Bakan Işıkhan, "Asgari Ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantı tarihi, sürecin nasıl ilerleyeceği ve sürece ilişkin beklentilerin nasıl olduğu" sorusu üzerine, asgari ücretin belirlenmesinin hükümetin tek başına belirlediği bir durum olmadığını söyledi.

Işıkhan, şunları kaydetti:

"2025'ten itibaren geçerli olacak asgari ücreti belirlemek için de Asgari Ücret Tespit Komisyonumuz var. Aralık ayı başında bu süreci başlatacağız. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin yer aldığı komisyon toplanacak. Çalışmalarını belli bir dönem sürdürecek ve sonrasında nihayete erdirdikleri, hem işçiyi hem de işvereni memnun edecek rakamın gündemimize gelmesi ve daha sonra da karar verilmesi süreci söz konusu olacaktır. Tabii AK Parti hükümetleri olarak biz her zaman işçimizin, işverenimizin bu süreçte maksimum faydayı elde etmesini sağlıyoruz, o yönde çabalarımızı sürdürüyoruz. 2025 yılı asgari ücreti belirlerken de bu hassasiyetimizi sürdüreceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu kararı alırken enflasyon oranını dikkate almak, ekonomik büyümemizi, iş gücü piyasamızın ihtiyaçlarını ve vatandaşlarımızın yaşam standartlarını göz önüne alarak bu ücreti belirlemekte. Yaşam standartlarını iyileştirecek, ekonomimizin de genel istikrarına, yapısına zarar vermeyecek düzeyde belirleneceğini umut ediyorum."

Işıkhan, asgari ücreti minimum ücret olarak belirlediklerini ama işverenlerin bunun üzerinde de ücret verebileceklerini kaydetti.

"BÜTÇELERİ DOĞRULTUSUNDA NAKİT ÖDEMEDE BULUNAMAYAN BELEDİYELER VAR"

"Belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borçlarının ne durumda olduğu ve ödenmeyen borçlara ilişkin neler yapıldığı" sorusu üzerine Işıkhan, belediyelerin prim borçları noktasında güçlüklerle karşılaştıklarını söyledi.

Işıkhan, "Bu borçların ödenmesi hem emekli aylıklarımızın ödenmesi hem de milletimizin sosyal güvenlik haklarını, sağlık, ilaç ve tedavi harcamalarının karşılanması açısından kritik bir öneme sahip. Prim olmadan, gelirimiz olmadan biz bu masrafları nasıl karşılayacağız." dedi.

Belediyelerden son birkaç haftada 7,9 milyar lira nakit ödeme aldıklarını söyleyen Işıkhan, "Bunun kat kat fazlasını da taksitlendirdik. Borçlarını taksitlendirmek isteyen belediyelerimiz var. Gayrimenkul teklifinde bulunan belediyeler söz konusu. Gayrimenkul tekliflerinde süreç oldukça uzun sürüyor. Bu çerçevede özellikle Sosyal Güvenlik Müdürlüğümüzde bu değerlendirmeler, bize önerilen gayrimenkuller, bir değerlemeye tabi tutuluyor. Bu değerleme rapor halinde merkeze gelip, SGK yönetim kurulu tarafından da ayrıca özel ve titizlikle değerlendirilmekte. Çünkü verilen gayrimenkul değeri, bizim borcumuzu karşılayacak düzeyde değil." diye konuştu.

Bütçeleri doğrultusunda nakit ödemede bulunamayan belediyelerin olduğuna işaret eden Işıkhan, "Aslında belediye başkanlarımızın da birçok rol ve sorumluluğu yanında mali sorumlulukları da söz konusu. Başkanlarımız ne yazık ki SGK prim borçları ödenmesi gerekenler listesinin başında değil, en sona koyuyorlar, en son kaldığı için de bunları ödeyeceği bütçeye sahip olamıyorlar." dedi.

"SGK OLARAK SON KURUŞUNA KADAR BİZ BORÇLARI TAHSİL EDECEĞİZ"

AK Parti'li belediyelere de aynı hassasiyetle yaklaştıklarını ifade eden Işıkhan, Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile başladıklarını, CHP'li belediyelerden Bakanlıkla işbirliği kurmak isteyen Bodrum Belediyesi ile prim borcu yapılandırmasına başladıklarını ve tüm belediyelere eşit mesafede olduklarını kaydetti.

Bakan Işıkhan, "Bize bir adım gelene biz on adım atıyoruz. Parti ayrımı gözetmeksizin tüm belediyelerimize aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz, taksitlendirme yapıyoruz. Amacımız prim tahsilatımızı artırmak. İcra gelen belediyelerden mağdur edebiyatı yapmamalarını rica ediyorum. Bizimle iletişim kurmayan belediyeler var. Adana Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'da Beşiktaş, Sarıyer, Maltepe, Kartal belediyeleri, İzmir Karşıyaka Belediyesi... İlgili kanun gereği biz haciz işlemlerini başlatacağız." dedi.

Ödemelerde bulunmayan belediyelerin de borcunun faizle birlikte sürekli arttığına işaret eden Işıkhan, şöyle devam etti:

"Bir borcunuz var, belediye başkanı olarak borcunuzu neden ödemiyorsunuz, biz sosyal güvenlik sistemimizi sürdürmek zorundayız. Emekli ayaklıklarımızı, ilaç, tedavi giderlerimizi karşılamak zorundayız. SGK olarak son kuruşuna kadar biz borçları tahsil edeceğiz. Bu rakamı ilk açıkladığımda 96 milyardı, şu an 140 milyar liraya yükseldi. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesinin 8 milyar, Ankara Büyükşehirin 7 milyar, İstanbul'un 4 milyar... Bu belediyeler yine bizimle iletişime geçip taksitlendirme ve yapılandırma sürecine girdiğimiz belediyeler."

"SGK'YA PRİM BORCU OLAN KİM VARSA AÇIKLAYACAĞIZ"

SGK prim borcu olan şirketlere yönelik neler yapılacağı sorusu üzerine Işıkhan, şirketlerin borçlarının da inanılmaz düzeye çıktığını belirterek, "Maliye Bakanlığımız nasıl paylaşımda bulunuyorsa biz de prim borcu en yüksek olan şirketleri kamuoyuyla paylaşacağız." ifadesini kullandı.

Bakan Işıkhan, "SGK'ya prim borcu olan kim varsa açıklayacağız. 500 milyon ya da 1 milyar borcu olan şirketler var ne yazık ki. Bunları kamuoyuyla da paylaşmayı düşünüyoruz. Çünkü bunun mutlaka etkisi olacağını da düşünüyorum, en azından borçların tahsilatı konusunda." dedi.

Kaynak: AA