Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.
Tunç, Kartalkaya'da meydana gelen yangın felaketinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.
Olayla ilgili başlatılan soruşturmanın tüm boyutlarıyla, büyük bir titizlikle sürdürüldüğü bilgisini veren Tunç, "Her ne suretle olursa olsun, böyle bir facianın yaşanmasına sebep olanların, ihmali ve kusuru bulunanların yargı önünde hesap vereceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın." ifadelerini kullandı.
İnsanlık tarihinin en eski ve en kadim arayışının adalet olduğunu vurgulayan Tunç, adaleti, "medeniyetlerin ana sütunu, toplumların vicdanı, insan olmanın özü" olarak niteledi.
"İnsan, adaletle var olur, adalet erdemiyle yükselir." diyen Tunç, bu anlayışla son 23 yıldır Türkiye'nin her alanda olduğu gibi adalet hizmetlerinde de çok büyük mesafeler katettiğini söyledi.
Söz konusu dönemde vesayetçi yargı anlayışının terk edildiğini, yargının demokratik hukuk devleti ilkelerini esas alan bir yapıya kavuşturulduğunu aktaran Tunç, temel hak ve özgürlüklerin alanının genişletildiğini, ifade özgürlüğü ve lekelenmeme hakkının güvencelerinin artırıldığını dile getirdi.
Eski, köhne ve kiralık adliye binalarından modern ve teknolojik imkanlarla donatılmış mekanlara geçildiğini, temel kanunların ihtiyaçlar doğrultusunda yenilendiğini kaydeden Tunç, toplumun tüm kesimlerinin adalete erişiminin güçlendirildiğini belirtti.
"PEK ÇOK ALANDA TOPLUMUN BEKLENTİLERİNE UYGUN REFORMLAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR"
Bakan Tunç, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırıldığını, UYAP, e-Duruşma ve e-Tebligat gibi yargıda dijitalleşme adımlarında büyük mesafe alındığını, yargının iş yükünü karşılamak için hakim-savcı sayısının arttırılarak, yeni mahkemeler kurulduğunu ifade etti.
Söz konusu dönemde, yargıdaki insan kaynağını güçlendirmek amacıyla Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı ve Hakim-Savcı Yardımcılığı sistemlerinin devreye alındığını belirten Tunç, "Modern ceza infaz sistemi dahil olmak üzere pek çok alanda toplumun beklentilerine uygun reformlar gerçekleştirilmiştir. Bugün, hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonuyla hazırladığımız Yargı Reformu Strateji Belgemizde bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıma kararlılığı içindeyiz." diye konuştu.
BELGEDE 264 FAALİYET YER ALIYOR
Bakan Tunç, adalet sisteminde reform ihtiyacının, toplumun değişen ihtiyaç ve taleplerinden doğduğunu, bu talepleri karşılamanın ve sistemi ideal şekilde işletmenin yolunun ise dinamik ve sürekli yenilenen bir yaklaşımı gerektirdiğini söyledi.
"Reform olmadan adalet yaşayamaz. Reform, adaletin nabzıdır, onun diri kalmasını sağlayan yegane ritimdir." ifadelerini kullanın Tunç, Yargı Reformu Strateji Belgesi'yle çağın gereklerine uygun, daha yenilikçi, daha hızlı, şeffaf ve adil bir yargı sistemini hayata geçirmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Belgenin, bir yılı aşkın süredir geniş katılımlı bir istişare sürecinin ürünü olduğunu aktaran Tunç, "Bu kapsamda adalet alanındaki ulusal ve uluslararası gelişmeleri inceledik, detaylı analizler ve anketler gerçekleştirdik. Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, Venedik Komisyonu ve diğer uluslararası kuruluşların rapor ve değerlendirmelerini de dikkate aldık." bilgisini paylaştı.
Yargı Reformu Strateji Belgesi'ni "vizyon belgesi" olarak niteleyen Tunç, "Hazırladığımız Yargı Reformu Stratejisi'nde yasal düzenleme taleplerinden idari uygulamalara varıncaya kadar 264 faaliyet yer almaktadır. Tüm bu faaliyetleri, kuracağımız izleme ve değerlendirme sistemi üzerinden eylem planlarımızla belli bir takvime bağlı olarak, kararlılıkla hayata geçireceğiz." diye konuştu.
"YARGIMIZ GÖREVİNİ KARARLILIKLA YAPMAYA DEVAM EDECEKTİR"
Adalet Bakanı Tunç, son günlerde bazı adli soruşturmalar üzerinden yargı mensuplarının hedef alındığını, hukuk devletinde asla yeri olmayan mesnetsiz açıklamalara da şahit olunduğunu belirtti.
Söz konusu eylemlerin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Tunç, şunları kaydetti:
"Adil yargılanma hakkını zedeleyen, yargı mensuplarını hedef gösteren, yargı süreçlerini etkilemeyi amaçlayan tehditkar söylemler, hukuk devletinde asla kabul edilemez. Yargı organlarının bağımsızlığını koruma konusundaki kararlılığımızdan ve yargıya yönelik her türlü baskı ve müdahale girişimine karşı gerekli hukuki adımların atılmasından hiç kimse rahatsız olmamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Son 23 yılda hukuk devletinin tahkimi, milli iradeyi esas alan, yüksek standartlı bir demokrasinin tesisi için büyük reformlar yapıldı.
27 Mayıs'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta darbeci, vesayetçi anlayışın destekçisi olan yargı yerine bugün, 15 Temmuz'da milli iradenin yanında yer alan, o gece adliyelere koşarak darbeciler hakkında gözaltı talimatlarını veren, kahramanlıklarıyla gurur duyduğumuz bağımsız ve tarafsız bir yargı teşkilatımız var. Vesayet dönemlerine özlem duyanlar bu gerçeklikten rahatsız olsalar da yargımız, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda görevini kararlılıkla yapmaya devam edecektir."
AA