Milli İstihbarat Akademisi’nin ev sahipliğini yaptığı Afrika Sertifika programının ilk oturumu Ankara’da düzenlendi. Afrika çalışmaları konusunda Türkiye’de öne çıkan isimlerin ders verdiği sertifika programı, 27 Eylül Cuma gününe kadar devam edecek. Türkiye’nin Afrika ile ilişkileri başta olmak üzere Afrika kıtasında siyaset, ekonomi, güvenlik, uluslararası örgütler ve Pan-Afrikanizm gibi birçok kritik konu program boyunca ele alınacak. Afrika’nın iç dinamikleri ile hassas noktaları üzerinde kapsamlı bir tartışma zemininin oluşturulması amaçlanan programda, bölgenin genel bir değerlendirmesi yapılarak soru ve sorunlar tartışmaya açılacak.
Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Prof.Dr. Talha Köse, programın açılışında yaptığı konuşmada, Afrika kıtasının Türkiye’nin stratejik öncelikleri açısından giderek daha merkezi konuma gelmeye başladığını vurguladı. Köse, beş gün sürecek programın Türkiye-Afrika ilişkilerinin daha da güçlenmesine önemli katkılar sağlayacağını belirtti.
Afrika’nın Uluslararası Arenada Yükselen Stratejik Önemi
Afrika Kıtası’nın Türkiye’nin stratejik önceliklerinde yükselen merkez olduğunu kaydeden Köse, “Yüz yıllardır, Kuzey Afrika’dan Büyük Sahra’ya, Afrika Boynuzu’ndan Güney Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada kurduğumuz ilişkiler, kıtanın büyük bir bölümünde derin izler bırakmış durumda. Bu tarihi bağlar, bugünkü Türkiye’nin Afrika ile kurduğu modern iş birliklerinin temelini oluşturuyor. Türkiye’nin Afrika ile geliştirdiği çok yönlü ilişkiler ağı, kıtanın geleceğinde önemli bir rol oynayacak. Afrika, sahip olduğu büyük nüfus, genç iş gücü, zengin doğal kaynakları ve stratejik konumuyla uluslararası arenada giderek daha vazgeçilmez bir aktör haline geliyor.” diye konuştu.
Türkiye’nin Afrika’daki Genişleyen Diplomatik Ağı
Köse Afrika’nın sadece bir kaynak, hammadde sağlayıcı değil, küresel ticaretin önemli bir oyuncusu olarak da karşımıza çıktığını belirterek, “Afrika, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda sahip olduğu nüfuzla dünya siyasetinde de önemli bir aktör. BM Genel Kurulu’nda 54 Afrika ülkesinin sahip olduğu oy gücü, küresel siyasi dengelerde kritik bir öneme sahip.” dedi.
Türkiye’nin 20 yıl önce hayata geçirdiği “Afrika Açılımı” politikasının önemli bir dönüşüm olduğunu vurgulayan Köse, “Bugün gelinen noktada Türkiye, Afrika'da geniş bir diplomatik ağa sahip ve kıtayla güçlü ekonomik ilişkiler kurmuş durumda” şeklinde konuştu.
Köse: “Türkiye Afrika’da Güvenilir Bir Ortak”
Köse, Türkiye’nin Afrika’ya yaklaşımında benimsediği temel ilkenin karşılıklı kazanç olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Afrika kıtasındaki muhataplarımız ve paydaşlarımız ile insani değerler ve ortak çıkarlar temelinde güçlü bağlar kurmak niyetindeyiz. Bunun için her şeyden önce muhataplarımızı kendi dünya görüşümüz çerçevesinde anlamak ve samimi ve sürdürülebilir ilişkiler kurma çabası içindeyiz. Bu çabamızın bugüne kadar muhataplarımız nezdinde olumlu karşılık bulmasından memnuniyet duyuyoruz. Bu ilişkiyi kalıcı kılacak politika ve adımları tespit ederek hayata geçirmek hepimizin görevidir.”
Türkiye Afrika İlişkilerinde Güçlenen Bağlar
Afrika’nın büyük potansiyeline rağmen birçok zorlukla mücadele ettiğini söyleyen Köse,
Kıta’nın sömürge döneminden miras kalan ekonomik eşitsizliklerin, siyasi istikrarsızlıklar ve güvenlik tehditleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Köse, “Terörizm, bölgesel çatışmalar ve göç gibi sorunlar, kıtanın barış ve güvenliğini tehdit ediyor. Güvenlik sorunları ve terör gruplarının faaliyetleri, bölgesel istikrarı zedelerken, kalkınma çabalarını da olumsuz etkiliyor. Bu noktada Türkiye’nin Afrika ülkeleri ile güvenlik iş birliği de önem kazanıyor. Türkiye Afrika ülkelerine askeri eğitim desteği sağlıyor ve güvenlik kapasitelerini güçlendirmek için iş birlikleri geliştiriyor. Aynı zamanda, Türkiye’nin Afrika’daki barış süreçlerine arabulucu olarak aktif destek veriyor.” ifadelerini kullandı.
Bülten