Muhtemelen diğer illerde de böyledir. Antalya’da özellikle caddelere bakan apartmanların zemin katlarındaki daireler dükkana dönüştürülüyor. Ancak bu taşınmazların tapu kaydı mesken geçtiği için belediyeler bu tür yerlere işyeri açma ruhsatı veremiyorlar. Mesken tarzındaki bağımsız bölümlere işyeri ruhsatı alabilmek için tüm kat maliklerinin rızası gerekiyor. Bunun için oy birliği şartı gerekiyor. Bu nedenle de giriş katlardaki yeri olanlar kapı kapı dolaşıp imzayı toplamaya çalışıyorlar. Ancak bunu başarabilen çok az. Nedenine gelince…
***
Her bir binada en az 10 bağımsız bölüm bulunuyor. Sitelerde ise yüzlerce. Bu bağımsız bölümlerin çoğunda kiracı oturuyor. Bu nedenle mülk sahiplerine ulaşılması pek mümkün olmuyor. Kiminin adresi bulunamıyor, kiminin sahibi ölmüş. Kiminin mirasçıları arasında pay edilmemiş oluyor. Kimi de davalık çıkıyor. Kimi taşınmaz da hisseli. Kimi de oturduğu binanın altında dükkan istemediği için imza atmak istemiyor. Kimi de husumetten dolayı yanaşmıyor. Kimi ise başka nedenlerden…
***
Muvafakatnameyi tamamlayabilmek deveyi hendekten atlatmaktan daha da zor. Bu nedenle zemin katlardaki bağımsız bölümler tüm maliklerden imza toplayamadığı için belediyelerden işyeri ruhsatı da alamıyorlar. Kaçak duruma düşüyorlar. Bina inşa edildiği tarihten bu yana 20 yıldır işyeri olarak kullanıldığı halde elektrik ve su abonelikleri ticari olduğu halde oy birliği şartına takılanlar var. Bu nedenle esnaflar en basit işler için bile ruhsat alamıyorlar. Bu bağımsız bölümler el değiştirdiğinde de sorun devam ediyor.
***
2018 yılında çıkan imar barışıyla birçok mülk sahibi ve esnaf bu sorunu aşmak için yapı kayıt belgesine başvuruda bulundu. Tapusu mesken olan binlerce mülk sahibi imzaları tamamlayamadığı için işyeri olarak kullanılan yerlerini yasal hale getirebilmek için binlerce lira bedel ödeyip belgesini alıp belediyelere başvuruda bulundu. Belediyeler de bu belgeleri bu bağımsız bölümlerin dosyalarına ekledi. Ardından da tapuda mesken görünen yerlerden alınan emlak vergisi konuttan çıkartılıp işyeri vergisi olarak tahsil edilmeye başlandı.
***
Konuta göre işyeri vergisi daha fazla olduğu için bu tür yerlerden alınan emlak vergileri bir anda birkaç kat yükseldi. Böylece İmar barışı sayesinde belediyelerin emlak vergilerinden elde ettiği vergi de katlandı. Devletimiz de imar barışından bu tür yerler de dahil olmak üzere o zamanın parasıyla toplam 24 milyar 744 milyon 721 bin liralık yapı kayıt belgesi bedeli tahsil etti.
***
Nitekim bakanlığın https://imarbarisi.csb.gov.tr/sss/4--yapi-kayit-belgesinin-kullanim-yerleri linkinde yapı kayıt belgesinin kullanım yerleriyle ilgili başlıkların dördüncü maddesinde “yapı kayıt belgesi işyeri açma ruhsatı başvurusunda kullanılabilir” deniliyor. Bu yazı halen bakanlığın internet sitesinde duruyor. Ama bakanlığın bu kararına rağmen yapı kayıt belgesiyle işyeri ruhsatı alınamıyor. Nedenine gelince; aynı bakanlığın yerel yönetimler genel müdürlüğü mesken tarzındaki taşınmazlar için yapı kayıt belgesi olmasına rağmen tüm kat maliklerinden muvafakatname alınmasıyla mümkün olduğunu bildirmiş. https://webdosya.csb.gov.tr/db/yerelyonetimler/icerikler/pans-yon-20220214150550.pdf linkinde yayımlanan 11.02. 2022 tarihli yazının 3’üncü maddesinde de tapuda mesken olarak görünen yerlerde ticari amaca yönelik verilen yapı kayıt belgesine istinaden işyeri açılmak istenmesi halinde kat maliklerinden oybirliği kararının aranacağı ifade ediliyor. Bu yazı da halen bakanlığın sitesinde duruyor.
***
Belediye zabıtaları bunu gerekçe gösteriyorlar. Bu talimata göre hareket eden belediyeler de imar barışından faydalanıp yapı kayıt belgesi aldığı halde ticaretin kalbinin attığı pazar yerlerindeki binaların altındaki dükkan olarak kullanılan bağımsız bölümlere tapuda mesken geçtiği gerekçesiyle ruhsat vermiyor. Elbette bazı işler için bağımsız bölüm ticari olsa bile tüm kat maliklerinin tamamından onay almak gerekiyor ama hiçbir iş için tapuda mesken geçtiği gerekçesiyle onay verilmiyor.
***
Berber hatta güzellik salonu bile açılamıyor. Bunun çilesini de kaçak işletme durumuna düşen esnaf çekiyor. Bundan ticaret de zarar görüyor. İstihdam da olumsuz etkileniyor. Bu tür yerlerde faaliyet gösteren esnaflar sorunlarının çözülmesini istiyorlar. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ( TOBB) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun (TESK) soruna bir el atması gerekiyor. Tabi ki ticaret ve sanayi odaları ile esnaf odalarına da büyük sorumluluk düşüyor.