Geleneksel hidrojen üretim yöntemleri, elektrik enerjisi kullanarak suyu elektroliz yoluyla ayrıştırır.

Bu yöntemler hem enerji verimliliği düşük hem de maliyetlidir. JAIST araştırmacıları tarafından geliştirilen yeni yöntem ise doğadaki fotosentez sürecini taklit ederek güneş ışığını doğrudan enerji kaynağı olarak kullanıyor.

NANOPARTİKÜLLER VE POLİMERLER İLE YAPAY FOTOSENTEZ

Araştırmacılar, nanopartiküller ve polimerler kullanarak doğal fotosentez sürecini taklit eden bir sistem geliştirdi

Bu sistemde, rutenyum ve platin elementlerinden oluşan nanopartiküller, güneş ışığını yakalayarak suyu hidrojen ve oksijene ayrıştırıyor.

Polimerler ise, nanopartiküllerin düzenlenmesini ve reaksiyonun verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlıyor.

Geliştirilen yapay fotosentez yöntemi, şu anda yüzde 20'lik bir verimlilikle hidrojen üretebiliyor.

Bu oran, fotovoltaik sistemlerin verimliliğiyle karşılaştırılabilir düzeyde ve bitkilerin fotosentez verimliliğinden çok daha yüksek.

YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDA ÇIĞIR AÇICI GELİŞME

Bu yeni yöntem, yenilenebilir enerji alanında önemli bir potansiyele sahip. Güneş enerjisi kullanarak hidrojen üretimi, enerji depolama ve taşıma sorunlarına çözüm olabilir.

Ayrıca, bu yöntem fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak çevre kirliliğinin önlenmesine de katkı sağlayabilir.

Araştırmacılar, geliştirdikleri yapay fotosentez yöntemini daha da iyileştirmek ve büyük ölçekli uygulamalar için uygun hale getirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Araştırmacılardan uyarı: Cep telefonları tuvaletlerden daha kirli Araştırmacılardan uyarı: Cep telefonları tuvaletlerden daha kirli

Kaynak: ensonhaber.com

Editör: Haber Merkezi