Dün başka bugün başka.
Olabilir.
Günü gününe uymayabilir.
Kendileri bilir.
Nasıl isterlerse öyle.
Ancak izleyenler...
Dinleyenler...
Umut bağlayanlar bir o yana bir bu yana savruluyorlar bu söylemler sonrası.
Beklentileri zayıflıyor.
Umutları kırılıyor.
Bir gün öyle bir gün böyle olunması hayalleri yıkıyor.
Özellikle siyasette bu durum geleceği perdeler.
Sis oluşturur.
Hâlbuki netlik beklenir.
Dik duruş istenir.
Rüzgarın yönüne kapılmak...
Havanın ne tarafa yön çevirdiğini görerek o tarafa meyletmek...
O tarafın gönlünü kazanmaya kalkmak kazanç değil aksine zarar verir.
Bir öyle bir böyle.
Olmaz
Neysen o olacaksın.
Nasılsan öyle kalacaksın.
Ona göre söylem geliştirecek ona göre davranacaksın.
Çünkü durduğunuz yer sizin öyle olmanızı istiyor.
Yoksa tutunduğunuz dalı kırmış olursunuz.
*. *. *
Her gün zam olur mu?
Enflasyon yüksek.
Alım gücü zayıf.
Dar ve sabit gelirliler geçim sıkıntısında.
Bunu gören...
Bilen...
Ve çare üreten hükümet maaşlara zam yapıyor.
Maaşlara zam yapıldığını gören tacirler...
Üreticiler...
Esnaf kesimi hemen her şeye zam yapıyorlar.
Dün öyle bugün böyle.
Hükümet "Zamlar altında inleyen dar ve sabit gelirlilerin durumu iyileşsin...
Refah düzeyleri yükselsin.
Yaşam kaliteleri artsın" diye zam yaparken o belli kesimler "Fırsat bu fırsat" deyip daha zamlar maaşlara yansımadan..
Daha cebe, cüzdana girmeden yapılan zamları elimizden alıyorlar.
Bakın, temmuz zamları tahmini olarak açıklanır açıklanmaz Mayıs ayının başından beri her şeye ufak ufak...
Tüketicilere fark ettirmeden zamlar gelmeye başladı bile.
Bir de Temmuz da zamlı maaşlar alınınca zamlar gelir.
Ne anladım hükümetin yaptığı, yapacağı zamlardan?
Hükümet en önce şu vurguncuları durdurmalı.
Yoksa enflasyon zor iner.