Bozbey ne istiyor? Bursa ne bekliyor?
Bursa, devinen bir kent.
Duramaz, durması da beklenemez.
Şehri kuşbakışı izleyince bu, net olarak görülür.
Eylem yani hareket, planının önüne geçmiş oysa tam tersi olmalı.
Örneğin 98’de yapılan ve 2020’de miadı dolan 1/100 binlik plana bakınız.
Yenisi yapılmadığı için halen geçerli ve 20’nci yüzyılı ürünü olarak çok eski.
Mevcut durumda demode ve kadük. Çünkü kentteki hareket, planın çok ötesine geçmiş. Mesela o planda Togg yoktu, bugün birçok yerde gördüğümüz yapılar da…
Bugün 21’inci yüzyıldayız, bu çağın 98’lerde öngörülemeyen gerçeklikleri ile hepimiz yüzleşiyoruz.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ile özdeşleşen “Artık kentler yarışıyor” ifadesi, bizim için ekonomik ve teknolojik anlamda ‘gerçekleşmiş gelecek’ durumunu ve ‘gelecek’ olanı özetliyor.
Bu çerçeveden baktığımızda Bursa’nın hem ulusal hem de küresel ölçekte her sektördekirekabetçiliğini tartmak ve artırmak gerekiyor.
‘Kentin anayasası’ etiketi yapıştırılan ‘1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’ için de temel referans kenti her yönüyle güçlü kılmak olmalı.
Emin olunuz ki bunun için fazla zamanımız yok. Son kullanma tarihi geçmiş plana rağmen kentin durumuna baktığımızda bu ortak kabule varabiliriz.
Elimizi çabuk tutmalıyız. Plan, yasa, kanun, mevzuat, yönetmelik her neyse bir an önce çerçevesi çizilmeli ve kentteki hareket onu takip etmeli.
***
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, salı akşamı BTSO’daydı.
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, Meclis Başkanı Ali Uğur ve Yönetim kurulu üyeleri ile bir araya gelen Başkan Bozbey’e BTSO’nun gerçekleştirdiği projeler hakkında bilgi verildi.
Başkan Burkay’ın Bursa ekonomisine dair bilgiler verirken üretim alanlarının yetersizliği kaynaklı ihracat seyrinin durağanlığına vurgu yaptığı öğrenildi.
Bursa’nın ihracat verilerini düzenli olarak takip eden bir gazeteci olarak bunu çok defa istatistikleriyle ortaya koyduğum için Başkan Burkay’ın haklı olduğunu söylemeliyim.
Ayrıca mekânsal planlamanın altını çizen Başkan Burkay’ın kent içinde yerleşim alanlarıyla dip dibe bulunan 8 binden fazla imalatçı olduğunu hatırlatırken olası risklerin önlenmesi ve ölçek ekonomisine uygun rekabetçiliğin tesisi adına planlı sanayi alanları oluşturulması gerektiğine dikkat çektiği bildirildi.
Bu ifadelerin sağlamasını da yaz döneminde kentin farklı bölgelerindeki yerleşim yerlerinin içinde yaşanan tesis yangınlarıyla hep birlikte yaptık.
***
Ardından Bozbey, BTSO Meclis ve Komite Üyeleriyle istişare toplantısında farklı sektörlerden 200’ü aşkın iş insanı ile bir araya geldi.
Her iki toplantı da basına kapalı gerçekleştirildi. Toplantı atmosferini ve genel hissiyatı öğrenmek için farklı sektörlerden çok sayıda kişiyle görüştüm.
Hem sektörleri hem de kent geneli için Bozbey’in nasıl bir izlenim bıraktığını araştırdım. Somut bir çıktı üretmese de toplantının genel havasının olumlu olduğunu öğrendim.
KOBİ OSB, Organize Konut Bölgeleri (OKB), Organize Ticaret Bölgeleri (OTB), kentsel dönüşüm başta olmak üzere birçok başlıkta iş dünyası beklentileri Bozbey’e iletildi.
Bursa paydasında buluşulduğu ve ortak akıl eğiliminin hâkim olduğu bana aktarılan görüşlerde çoğunluktaydı.
Özellikle iş dünyasının taleplerinin ve niyetinin Bozbey tarafından daha net anlaşıldığı düşünülüyor.
Görüştüğüm isimlerin ekserisi, Bozbey’i kente katkı sağlamak samimi bulurken bazıları da çekimser kaldı.
Büyükşehir Başkanlığında 7 ayı geride bırakan Bozbey’in 1/100 Bin Ölçekli Çevre Düzeni Planı için 16 ay gibi bir süreden bahsetmesi itiraza konu oldu.
Bazı isimler bu süreyi makul bulurken bazıları da kentin yeterince zaman kaybettiğini mevcut planın miadını doldurduğunu Bursa’nın daha fazla beklememesi gerektiğini savundu.
Ki ben de bu görüşe daha yakınım. Çünkü bilindiği üzere plan hazırlıkları Alinur Aktaş döneminde başlamıştı. Bir taslak oluşmuştu ki Aktaş, seçimden sonra planın açıklanacağını söylüyordu.
Baktığımızda Başkan Bozbey’in de birkaç yeni isim dışında Aktaş dönemindeki isim ve kurumlarla çalıştığını görüyoruz. (Gazi Üniversitesi ve İTÜ…)
Öyleyse neyi bekliyoruz? 20’nci yüzyıla ait ve bugün işlevselliğini yitirmiş bir planın yerine yenisini koymak çok mu zor?
İşte ülke geneli söz konusu planı tamamlayan ve tamamlayamayan illerin haritası…
***
Aslında Başkan Bozbeyde durumun acilliğinin farkında ki BTSO’da bu yönde beyanları olduğunu öğrendik.
Bozbey, sunumunda söz konusu planının 1998 yılında yapıldığına ve bunun Türkiye’deki en eski şehir planı olduğuna dikkat çekmiş…
Kentin yüzde 62’sinin kaçak ve dayanıksız yapılardan oluştuğuna vurgu yapan Bozbey, şöyle demiş:
Düzensiz sanayi alanlarının düzenli bölgelere taşınması taleplerinin farkındayız. Şu anda yapacağımız, kent anayasası dediğimiz plan gelecek 100 yılımızı şekillendirecek. Bu yüzden kent ekosistemini koruyacak bir yapıda, sürdürülebilir bir anlayışta olması gerekiyor.
Peki, bu plan çıkana kadar ne olacak? Bugün kent içinde 8 bin olan imalat sayısı belki de 10 bin olacak… Olmayacağını kim söyleyebilir?
Niyet okuma ve samimiyet testi yapmadan işin doğası gereği biliyoruz ki Başkan Bozbey, kent için bir şeyler yapmak istiyor ve isteyecektir.
Trafik sorununu çözmek mi istiyoruz?
Çevresel kirliliğinin önüne mi geçmek istiyoruz?
Estetik açıdan kent kimliğini geliştirmek mi istiyoruz?
Deprem ve diğer afet risklerini azaltmak mı istiyoruz?
Ekonomiyi güçlendirmek ve istihdamı artırmak mı istiyoruz?
Kenti eski yeşil karakterine kavuşturmak mı istiyoruz?
Kentsel dönüşüm yapmak ve kenti dirençli kılmak mı istiyoruz?
Öyleyse çözüm için ilk yapılması gereken belli!
Kent içinde kalmış ve bugün için sayıları 8 binden fazla olan tesisi, planlı bir yapıya kavuşturmak.
Mesela yaz döneminde Yıldırım’da meydana gelen çok sayıda işletme yangınının yerleşim yerlerini nasıl tehdit ettiğini gördük. Bu tecrübe bile işin aciliyetini ortaya koyuyor.
‘Aman dur plan çıksın’ diye beklersek emin olun ki ne Bursa’nın ne de Bozbey’in öyle bir zamanı var.
Planlamayla 2 yıl kaybeden Bozbey, kalan 3 yılda şayet istiyorsa bu saydıklarımızı yapabilir mi?
Açık konuşmak gerekirse çok zor. Haliyle kaybeden Bursa olur…
***
Toplantıda Başkan Burkay, kentin cesarete ve kararlılığa ihtiyacı olduğuna vurgu yaparak Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına katkı vermeye hazır olduklarını söylemiş.
Ayrıca Başkan Burkay, 1/100 binlik yeni çevre düzeni planının hem girişimciler hem de bu şehirde yaşayan herkesin önünü daha rahat görmesine imkân sağlayacağını ifade etmiş.
Bursa adına bu toplantının bir fırsat ve şansa dönüşmesini temenni ediyorum. İş dünyasının talep ve beklentilerini net olarak ortaya koyduğu toplantının kent adına yeni bir kapı aralamasını bekliyorum.
Son olarak Bozbey’in vatandaşın konut talebinin farkında olduğunu, sosyal konut üretmek gerektiğinin ve depremsellik açısından kentsel dönüşümün elzem olduğunun altını çizdiği söylenirken ‘dönüşüme 0,50 emsal uygulaması’ sözü verdiğini de yaptığım görüşmelerden öğrendim. Bu da başlı başına ayrıca ele alınması bir konu…
Kente değer katanlara saygıyla…