Bursa ve Bursaspor'u linç etmeye çalışanlara...

Abone Ol

Bir çok kişi bundan hoşlanmayacak ama şu

‘Futbol Barış ve Kardeşliktir’ klişesini bir kenara bırakalım.

Değildir çünkü...

Bu popülist bir yaklaşımdır ya da olması istenen bir olgudur sadece...

Çünkü şartlar oluşmuyor. İki tarafın olduğu yerde, kazanmak için çıkılan bir organizasyonda barış ve kardeşlik istisnadır.

Futbol sektörü özellikle, ticari bir organizasyondur.

Transferlere ödenen paralar, bonservisler, maç başı paralar ortada.

Futbol üzerinden oynanan yasal ve yasa dışı bahisler ortada.

Futbol üzerinden ve taraftar grupları üzerinden yürütülen siyaset ortada...

Tekrar yineliyorum...

Tabi ki şahsi düşüncem;

Futbol Barış ve Kardeşlik oyunu DE-ĞİL-DİR!!

Yine söylüyorum istisnalar hariç...

Futbol sektöründe futbolcu, yönetici, siyasetçi YOLCU, taraftar yani atkılılar HANCIDIR

Taraftar halktır.

Halkın verdiği tepkinin, sevincin, üzüntünün toplu halde yaşandığı yer de tribünlerdir.

Her şey vardır tribünde. Öfke vardır, sevinç vardır, üzüntü vardır, kızgınlık vardır, siyaset vardır.

Vardır da vardır yani...

Bir mahalle kıraathanesinin, kalabalık halidir.

Futbola bu açıdan bakmak lazım...

Şimdi Bursaspor ile Amedspor (bildiğimiz Diyarbakırspor) arasında yaşanan husumete gelelim...

Amedspor, dedim ya bildiğimiz Diyarbakırspor... Şehrin en köklü ekibi. 2014 yılından bu yana da kentin kürtçe ismi olan Amed’i kullanıyorlar.

Süper Lig şampiyonluğu sonrası Bursaspor, her geçen sezon daha da eriyerek, Amedspor ile 2. Lig Beyaz Grup’ta rakip oldu.

25 Eylül 2022’de iki takım arasındaki ilk maç Diyarbakır’da oynandı.

Ekonomik kriz ile Bursa’nın şampiyon takımı, yaş ortalaması 18-19 olan genç, tecrübesiz altyapı oyuncularıyla başladı lige...

Şampiyon olmuş bir takımın sorumluluğu omuzlarına yüklenen en küçüğü 16 yaşındaki yeşil beyazlı bu gençler, Diyarbakır’da adeta cehennemin ortasına düştü, 25 Eylül’deki o maçta...

Ve o maç YouTube üzerinden bile yayınlanmadı.

Etraf savaş alanına döndü ama bundan kimsenin haberi olmadı.

Diyarbakır’da, o çocuk yaştaki futbolcular, yaşadıkları korkuya rağmen ısınmadan (ısınamadılar) sahaya çıkıp, karşılaşmadan 2-0’lık mağlubiyetle ayrıldı.

Sahaya her yerden taş, patlayıcı madde, hatta bıçak atıldı. Terör örgütü paçavraları açıldı tribünlerde...

Bursalıların, maç skoru umurunda bile değildi. Tüm kent sadece o çocuk yaştaki futbolcuların, sağ salim Bursa’ya dönmesinden başka bir şey istemiyordu...

Ve maç sonu saatlerce statta rehin kalan, çocuk yaşta büyük korku yaşayan o futbolcu gurubu,  zırhlı araçlarla ve polis eskortlarıyla çıkabildi cehennemden...

Benim 16 yaşında oğlum var. Hep bunu düşündüm, maç sırasında gelen fotoğraf ve videoları izlerken. O çocuklar için korktum, endişelendim.

Kimsenin çocuk yaştaki bu futbolcu grubuna bu korkuyu, travmayı yaşatmaya hakkı yok!

Bu maç oynandı bitti.

Tabi bunun rövanşı vardı Bursa’da...

O maç da 5 Mart 2023 Pazar günü oynandı...

Maç öncesi, sahada ve sonrasında gerginlik olacağını herkes biliyordu, biliyorduk.

Ki ona göre önlemler alındı.

Gece taraftar grubu, Amedspor’un kaldığı otelin önünde sabahladı. Futbolcuları uyutmamak için havai fişekler ve sloganlar atıldı sabaha kadar. (Bu yöntem İngiltere, İspanya, İtalya gibi ülkelerde de taraftarlar tarafından kullanılıyor. Amaç futbolcuları uyutmamak. Maça yorgun çıkmalarını sağlamaktır)

Bursa polisi, ne kadar eleştirilse de Diyarbakır’ın aksine dersine çalışmış.

Maç öncesi Amedspor takım otobüsüne stada gelene kadar (ki otel stada çok yakın bir konumda seçilmiş) bir taş bile atılmasına izin verilmedi.

Stat içerisinde ise gerginlik Amedspor oyuncularının ısınmaya çıkmasıyla başladı. Doğal olarak oyunculara tepki yağdı. Ancak kavga eden futbolcular oldu. İki takım oyuncuları ısınma sırasında birbirine girdi.

Gerginlik yatıştırıldı. Sonra sahanın bir yarısında Amedspor, diğer yarısında Bursaspor maça hazırlandı.

Top santra noktasındayken bir gerginlik daha yaşandı. Yine iki takım futbolcuları arasında...

90 dakika sürmesi gereken maç ilk yarı 7ikinci yarı 6 dakika uzadı. Yani toplamda 103 dakikada tamamlandı. Maç boyunca sahaya su şişesi ve çakmak yağdı. Maç durdu, yine başladı. İki kez anons yapıldı. (Üçüncü de maç tatil ediliyor kurala göre)

Bunları normalleştirmek doğru değil, ancak İstanbul derbilerinde gördüğümüz saha olaylarından öteye geçmedi yaşananlar.

Hatta Diyarbakır’daki maçın aksine maç yayıncı kuruluş tarafından 7 kamerayla YouTube üzerinden canlı yayınlandı...

Diyarbakır’da ne olduğunu kimse görmezken, Bursa’da sadece saha içerisinde yaşanan, dışarıya taşmayan olayları tüm Türkiye izledi.

Ama tribündeki bir iki pankart, bir anda saha olaylarını aldı başka yere götürdü.

Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım, Kurtlar Vadisi karakterlerinden Pala ve Beyaz Toros pankartları olayı ırkçılığa kadar götürdü.

Bir anda Bursa ve Bursaspor linç yemeye başladı sosyal medya üzerinden...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik tweet atarak,’Gereği yapılacak’ dedi.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

9 kişi gözaltına alındı. 3 güvenlik görevlisi görevden uzaklaştırıldı.

Açılan pankartların sorumluları gözaltına alınırken, Timsah Arena’yı (Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadyumu) dolduran 40 bin kişiye mal edildi bu pankart...

Diyarbakır’daki maçta çocuk yaştaki futbolcuların yaşadığı korkuya, travmaya, açılan terör örgütü paçavralarına, sahaya atılan kesici ve delici aletlere tek kelime etmeyenler, (Aralarında siyasetçi ve sanatçılar da var) bir anda Bursa gibi bir kenti ırkçı saldırı ile yaftaladı. Adeta linç etti.

Oysa Yeşil Beyazlı taraftarlar kendilerine Diyarbakır’da nasıl davranıldıysa aynı ölçüde bir davranış gösterdi. ( Doğrudur yanlıştır ama sadece Türkiye’de değil tüm dünyada bu böyledir) Olaylar sadece saha içerisinde yaşandı. Amedspor kafilesi, takım otobüslerine binip stadı rahat rahat içeceklerini yudumlayarak polis eşliğinde terk etti.

Tek üzüntüleri liderlikten olmalarıdır,

Tek korkuları da şampiyon olamamaktır.

Çok uzattım biliyorum ama bu böyle üstünkörü yazılıp geçilecek bir konu değildi.

Haksızlığa uğruyoruz ve öfkeliyiz...

Türkiye’nin en önemli şehirlerinden olan Bursa hak etmediği bir muameleyle, suçlamayla karşı karşıya...

Bu yanlıştır, bu adaletsizliktir, bu taraf tutmaktır, bu yandaşlıktır...

Bursaspor için büyük önem taşıyan 2-1’lik galibiyet sonrası alınan 3 puan inanın kimsenin umurunda değil.

Sadece Bursaspor değil, tüm kent haksızlığa uğramış durumda...

Yazının başında da dediğim gibi

Futbol Barış ve Kardeşlik DE-ĞİL-DİR!!!

Not: Diyarbakır’daki maçta Amedspor’a iki maç ve 16 bin TL gibi komik bir para cezası verildi. Bursaspor’a verilecek cezayı da bekliyoruz. PFDK, Diyarbakır’daki maçı da göz önüne alarak adaletli ve tarafsız olmalıdır.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }