İradeyi arabanın freni gibidir diye tarif etsek uygun olur mu? İradesi zayıf olan insanlar zorluklar karşısında hemen pes ederler. Daha yolun başında iflas bayrağını çekerler.

***

Şimdiki evliliklerin ticaret ortaklıklarının çoğu bu minvaldedir. Dünürle anlaşamaz hemen işi bozarlar. Eşler arasında kavga olur, gelin anasının evine gider, dönmez. Ya da damat severek evlendiği hanımı için ‘gelin de kızınızı götürün’ der.

***

İradesi zayıf olan insanların hayatta başarılı olması ancak tesadüfidir. Ama atamız Yavuz Sultan Selim Hazretlerinin çelik iradesi gibi olan insanlar başarılı olurlar. 

***

Zira onlar en kritik bir anda -Çaldıran zaferinde olduğu gibi- kelleyi koltuğa alıp ani bir çıkış yolu bulup hem ortalığı yatıştırır -azgın isyancıları durdurur- hem de yıllarca hayalini kurduğu zaferine kavuşur.

***

Tarihte çelik iradeli kumandanlar az bir kuvvetle dev orduları yenip hedeflerine ulaşmışlardır. Kılıç Arslan, Tiryaki Hasan Paşa, Tarık Bin Ziyad, Alp Arslan, Halit Bin Velid hazretleri gibi. Allah kendilerinden razı olsun.  

***

Aracın hedefe ulaşması için sağlam motora, iyi lastiklere, düzgün bir yola, katıksız benzine, mahir şoföre ihtiyacı vardır.

***

Bir Müslümanın Cennet-i Ala’ya ulaşması için de sağlam bir imana, düzgün amellere, güzel bir ahlaka, İmam-ı Rabbani Hazretleri gibi yol gösteren düzgün ve engin maneviyat sahibi İslam büyüğüne şiddetle ihtiyacı vardır.

***

İki evlattan biri eşine gül yaprağı ile vuramayacak kadar merhametli, diğeri bıçağın acımasızca kemiğe dayandığı gibi muhatabına can acıtıcı laf söyleyecek kadar vicdansız.

***

Birisi kendi gölgesine basmaktan korkar, diğeri hedefe ulaşmak için ateş korlarına basa basa koşar.

***

Birisi güzel gözükmek için makyajla meşgul, diğeri kendini beğendirmek için toplumda rastgele konuşmakla meşgul. Bazı eşler birbirinin cehennemi, bazı eşler de birbirlerinin cenneti olur.

***

Bir insan şu üç sıfatı alışkanlık haline getirdi ise o insan en geri saftadır. Üşenmek, ertelemek ve istikrarlı olmamak. Şu anda birçok insan emekli oldum diye bu üç sıfatı kullanarak ailesine hiç yardımcı olmuyor. Fakat kahvede kumar oynamayı hiç aksatmıyor.

SON SÖZ

Yaşlandığımız zaman hep dert yanarız: ‘Bu evde kimseye söz geçiremiyorum’ diye. Peki biz de gençlik yıllarında söz dinliyor muyduk? Kısacası kendimize söz geçirebiliyor muyduk?