Hatta Cumhurbaşkanı adaylığının açıklanması sürecinde yaşananları az biraz şakayla ama olacakları önceden tahmin etmiş olmanın acısıyla takip ettik.
Tabi bizim de yemediğimiz küfür hakaret kalmadı. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar zira.
Geçtiğimiz günlerde Fatih Altaylı’nın you tube kanalında deyim yerindeyse içindeki tüm safraları boşaltıp, küstüm ben oynamıyorum diyen Akşener de iyice tuz biber ekti konuya.
6’lı masa oldu size 6’lı tasa.
Birbiriyle yolda görse selam vermeyecek isimler aynı masaya oturdular, hiç ihtimali olmayanlar bundan pek karlı çıktı, milletvekilliği fikri bile olmayanlar kaptı koltuğu.
Ama gerçek şu ki, günün sonunda CHP de İyi Parti de büyük kaybetti.
Biz söyleyince tu ka ka olduğumuz için bizi dinlemeyenler, şimdi kendi içlerinden Kılıçdaroğlu’na yağan tepkileri izliyor ve artık içlerinden bile değil gayet dıştan ‘iyi ki seçilmemiş bunlar’ diyorlar.
İktidara oy verenleri ‘onlar, koyunlar’ gibi ithamlarla cümle içinde kullananlar, kendileri için koyunun hangi çeşidini ya da öngörüsüzlüğün hangi tarifini tercih ederler?
Tabi siyasi hayatları boyunca ya kasetle, ya skandalla ya da içgüveysi olarak siyasi hayatını devam ettirenlerin, gerçek bir kitleden, gerçek bir siyasi ideal ya da yoldan bahsetmesi pek mümkün değil.
Atatürk’ün adının bile birleştirmeye yetmediği tüm sol cenahı hatta bir kısım sağ cenahı (ironik ama) Erdoğan isminin birleştirdiğini görmek size ne hissettiriyor?
Ya da Kılıçdaroğlu’nun koltuktan kalkmamak için sığındığı bahaneler, neredeyse demans denilecek ölçüde söylediği cümleler şimdi bizim ne demek istediğimizi yeterince açıkladı mı?
Kimmiş bakalım koltuğundan kalkmayan?
Kimmiş diktatör?
İnsan en çok eleştirdiği ile sınanırmış ya, CHP’nin hali tam da bu.
Erdoğan’a diktatör, tek adam diyenler, şimdi tek adamın alasıyla ama bir de iş bilmeziyle, bir gün dediği diğer günle tutmayanıyla karşı karşıya.
6 lı masada alan alacağını aldı, kendini iyi pazarlayanlar bedavaya vekillikleri de kaptı.
Peki, kaybeden kim?
Farkında mısınız hala Erdoğan kaybetti diyor bir takım aklı evveller. Tabi kazanmayı bilmedikleri için akılları bu kadar basıyor.
Birleşmeyi Erdoğan için yapanlar sanırım şimdi Kılıçdaroğlu’nu koltuktan indirme planı peşinde.
E geçen yıldan deneyimliler ne de olsa ama zaman uygun değil.
Mart 2024 te birleşmeden kazanmayacakları ortadayken, tek bir adayı seçerken bile zorlanıp yanlış karar verenler, şimdi nasıl olacak ta yüzlerce belediye başkanı adayına karar verecekler bilmiyorum?
Seçim bir nevi er meydanı.
Ve o meydana her babayiğit çıkamıyor gün sonunda!