Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye’nin birçok noktasında çıkan orman yangınları yüreğimizi kül etti. 
Türkiye’nin belirli bölgelerinde 80 civarı ormanlık alanda çıkan yangınlarda binlerce hektar ormanımız yandı. 
Ormanlarımızla birlikte oralarda yaşayan yüzlerce tür canlıda hayatını kaybetti. 
Bu canlıların birçoğu da endemik türler… 


***
Her yıl bu aylarda yani yangın sezonunda hep aynı haberleri alıyoruz.
Alıştık mı peki ciğerlerimizin cayır cayır yanmasına…
Tabi ki alışmadık. Bu duruma nasıl alışabilir.
Cennet vatanımızın akciğerleri küle dönerken nasıl alışabiliriz bu duruma.


***
Yeşil Vatan’ımızın gözlerimizin önünde küle dönmesi bizleri kahrediyor.
Bir haberci olarak bunu görmeye katlanamıyorum. 
Yüzlerce yılda büyüyen ağaçlarımızın, doğal habitatın bir kıvılcımla küle dönmesi bizim de ciğerlerimiz yakıyor.
***
Hafta sonu İzmir Selçuk, Menderes ve Balıkesir Susurluk'ta çıkan orman yangınları en büyük olanlarıydı. 
Pazar günü sabah saatlerinde bu yangınlar kontrol altına alındı alınmasına ama yine de binlerce hektar ormanımız alevlere teslim oldu. 
Ciğerlerimizden yine birer parça kaybettik. 
***
Yangınların kontrol alına alındığını açıklayan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Menderes yangının bir hobi bahçesinden çıktığını söyledi. 
Çeşme’de çıkan yangının da bir izmaritten çıktığının altını çizdi Yumaklı ve bir kişinin gözaltına alındığını açıkladı. 
Yumaklı yaptığı açıklamada, “Ben buradan ister bilinçli ister bilinçsiz, hata ya da ihmal ile herhangi bir şekilde orman yangınına ya da zarar verecek yangına sebep olacakların çok ağır müeyyidelerle karşılaşacağını belirtmek istiyorum. Bu konunun telafisi yok. Can ve mal kaybı gibi sonuçlara yol açabilecek. Bunları engellemek adına çok yoğun mücadele oluyor” diye konuştu. 
***
Türkiye’nin orman yangınlarına karşı mücadelesinin hassas olduğunu biliyoruz fakat insan eliyle çıkan bu yangınlara karşı mücadele ne kadar hassas olursa olsun, bazı noktalarda yetersiz kaldığımız bir gerçek…
Hangi noktada yetersiz kalıyoruz peki?
Bilinç ve cezai yaptırım…
İnsanlarımızın bu konuda bilinçsiz olmasının bir türlü önüne geçemiyoruz. 
Ve orman yangınları hususunda cezai yaptırımlarımız insanları ürkütmüyor.
***
En zayıf yanımız insanları bilinçlendirmek.
Doğal afetler konusunda da aynı şekilde insanlarımızı iyi eğitemiyoruz.
Yeşil Vatan’ımızın önemini bir türlü anlatamıyoruz.
Bu maalesef hepimizin suçu…
Bizler de bu konuda zayıf kalıyoruz.
Ve insanlarımızın bilinçsizliği her yıl ciğerlerimizi yakmaya devam ediyor.
***
Buradan şunun altını çizmek istiyorum:
Lütfen ormanlarımız konusunda hassas olalım.
Yeşilimiz bizim geleceğimiz.
İnsanlarımızı bilinçlendirelim el birliğiyle bunu başarabiliriz.
Toplumsal duyarlılığımızı artıralım.
Ve geleceğe yönelik hassas adımlar atalım.
Günün sonunda tertemiz ve yeşil bir coğrafyayı gelecek kuşağa bırakmak hepimizin boynunun borcu.