Antalya'da bir otele rezervasyon yaptıran iki erkek vatandaşın rezervasyonları otelde erkek sayısı fazla olduğu gerekçesiyle iptal edildi. Otelin yaptığı bu uygulama sonrası 141 bin 934 lira idari para cezası kesildi. Lider Haber TV’de Murat Er’in hazırlayıp sunduğu Gün Ortası programında otelin uygulaması hakkında konuşan Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili İbrahim Güllü, yapılan başvurunun incelenmesi sonucunda verilen bu cezanın önemli olduğunu, burada bir ayrımcılık söz konusu olduğunu söyledi. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) gelen bir ihbar ve şikayet üzerine yapmış olduğu inceleme sonucunda bir otele 141 bin 934 lira idari para cezası verilmesini değerlendiren Güllü, “Rezervasyon yaptıran 2 kişi iki erkek müşteri daha sonra otel tarafından aranılıyor ve deniliyor ki; bizim şu anki oteldeki müşteri sayımızda erkek sayısı fazla dolayısıyla da bu rezervasyonumuzu iptal ediyoruz. Tabii bu rezervasyonu iptal edilen vatandaşlarımız, tüketicilerimiz ayrımcılığa uğradıklarını düşüncesiyle TİHEK’e başvuru yaptı ve başvuru sonucunda da idari para cezası verildi” dedi.  

“VERİLEN İDARİ CEZA ÖNEMLİ”

Yapılan başvurunun incelenme sonucunda verilen cezanın önemli olduğuna vurgu yapan Güllü, “Burada gerçekten bir ayrımcılık söz konusu. Bir de yani işin ayrımcılık boyutu tabii ki en önemli nokta ama bir de şu var yani siz bir rezervasyon yaptırıyorsunuz, planlamanızı ona göre yapıyorsunuz. Ama bir anda hiçbir gerekçe olmadan hatta ben buna hiçbir gerekçe yok diyorum çünkü ortaya konulan gerekçe olarak kabul edilemeyecek bir olay. Maalesef çok kötü bir uygulama. Gerçekten ayrımcılık söz konusu. Bir de ticari ahlaka, etik değerlere ve insan onurunu çok rencide edici bir davranış” diye yorumladı.

“HUKUKİ SÜREÇLERİ KISALTMAK LAZIM”

İdarenin verdiği bir ceza ve bu cezanın ödendiği takdirde ödenen paranın şikayetçiye gitmediğini hazineye gittiğini açıklayan Güllü, şikayetçinin de mağduriyetinin giderilmesi ve hukuki süreçlerin uzamaması için biz düzenleme yapılması gerektiğini savundu. Güllü, “Bu kesilen cezalarda şikayetçi olan mağdur olan kişinin mağduriyetin gidermesine yönelik bir para cezası maalesef söz konusu değil. Bize göre idari para cezası kesilsin hazineye oradan da bir gelir elde edilsin ama bu idari para cezası kadar da mağdur olan kişiye mağduriyet yaşayan kişiye de bir maddi ve manevi tazminat olarak ödeme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bürokrasiyi kısaltmak lazım” diye konuştu.

Turistler nevruz tatilini Sarıkamış Kayak Merkezi'nde geçiriyor Turistler nevruz tatilini Sarıkamış Kayak Merkezi'nde geçiriyor

“MAĞDUR FAYDALANAMIYOR”

Mağduriyet yaşayan bir kişinin idari para cezasından yararlanamadığını onu dışında maddi manevi tazminat hakkı olduğunu anlatan Güllü, hukuki süreçlerin kısaltılması ve mahkemelerin yükünün azaltılabileceğini belirterek, “Usul ekonomisi dediğimiz şey vardır. En az maliyete, en az zaman kaybıyla bu işi götürmek gerekir. Bu sefer hukuki süreç açısından manevi tazminat davası açma hakkı var. O da bakın adalet mekanizmasına ayrı bir dava yükü. Zaten adalet mekanizmamızın Üzerinde çok fazla iş var. İnsanları bu kadar uğraştırmaya gerek yok. Bir yasal düzenleme yapın. Şu denirsin ha illa verilen idare para cezası kadar da demeyelim. Bu konuda idareye takdir yetkisi tanınsın. Ama tüketiciyi buradan sonra tekrar hukuki hak arama mücadelelerine de sevk etmeyin. Yani bu çok basit bir işlem olacaktır” dedi.

“DEVLETE OLAN GÜVEN ARTAR”

Bu tarz bir uygulamanın sonucundan tüketicinin devlete olan güveninin de artacağını savunan Güllü. “Bu aynı zamanda hak arama, şikayet etme açısından tüketicilere, mağdur olan insanlara bir doping etkisi yapacaktır. Yani ben hakkımı arayayım bak bana devletim sahip çıkıyor. Aynı zamanda mağduriyetimi gideriyor şeklinde Hem bir tüketicinin güvenini tamamen sağlamlaştıracak bir uygulamam olur. Devlete olan güven daha da artar” diye kaydetti.