Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail’e silah ambargosu uygulanmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail'e silah ambargosu uygulanması, İsrail'le ticaretin sonlandırılması ve İsrail'in saldırganlığı sona ermedikçe uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece önemlidir" dedi.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirve Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;

İsrail'in Gazze ve diğer Filistin topraklarında gerçekleştirdiği katliamda bugüne kadar yüzde 70'i çocuk ve kadın 50 bin Filistinli şehit oldu. Şehitlerimiz arasında siyasetçiler, direniş önderleri ve Hamas'ın siyasi kanadında ateşkes ve barış için gayret gösteren kardeşlerimiz bulunuyor. Tüm şehitlerimizi burada bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum.

"İSRAİL İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜ ORTADAN KALDIRMAYI AMAÇLAMAKTADIR"

Netanyahu hükümeti bir yandan İran'a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan'a saldırılarını sürdürüyor. İsrail insani yardımların dahi Gazze'ye ulaştırılmasına tahammül edemiyor. Sevk edilen yardım malzemelerini aylardır Mısır'da bekletiyor. Bir yandan acil ateşkes sağlanmasına odaklanırken diğer yandan Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması konusunda acil çözüm yollarını bulmamız şarttır. Türkiye bugüne kadar Gazze'ye 84 bin tondan fazla yardım göndermiştir. Engellemeler kalktığında çok daha fazlasını göndermeye de hazırdır. İsrail parlamentosu geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Yardım Kurulu'nun UNRWA'yı yasaklamak suretiyle iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı, Filistinli mültecilerin ana vatanlarına dönüşlerine engel olmayı amaçlamaktadır.

İsrail'in amacı Gazze'ye yerleşmek Doğu Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria'daki Filistin varlığını yok etmek ve nihayetinde ilhak etmektir. Adım adım buraya doğru bir gidiş söz konusudur. Buna engel olmalıyız. Bir avuç Batılı ülke İsrail'e askeri siyasi ekonomik ve moral açıdan her türlü desteği verirken Müslüman ülkelerin tepki göstermekte yetersiz kalması maalesef sahadaki durumun bu noktaya gelmesine yol açmıştır. Uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler şartı temelinde Filistin'de soykırım suçu işleyenlere özellikle zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eş güdüm halinde sürdürmemiz fevkalade önemlidir. Aramızdaki görüş ve tutum farklılıklarının ortak davalarımızda bizlere ayak bağı olmasına izin veremeyiz.

"DAHA FAZLA ÜLKENİN FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMAMASINI TEŞVİK ETMELİYİZ"

Filistinli kardeşlerimizin kendi işlerinde milli birlik sağlayabilmelerini gönülden arzu ediyoruz. Bunu da ayrıca teşvik ediyoruz. İslam ülkeleri olarak İsrail'e karşı atılabilecek adımlara öncülük etmeliyiz. Her şeyden önce İsrail'e silah ambargosu uygulanması İsrail'le ticaretin sonlandırılması ve İsrail'in saldırganlığı sona ermedikçe uluslararası alanda tecrit edilmesi son derece önemlidir. İsrail'e silah satışının durdurulması aralarında Güvenlik Konseyi'nin daimi iki üyesinin de bulunduğu girişimimize 52 ülke ve 2 uluslararası teşkilat destek vermiştir. Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı nezninde açılan davaya teşkilat üyeleri başta olmak üzere azami sayıda ülkenin müdahil olmasını teşvik etmeliyiz. Türkiye olarak İsrail'e yönelik ticari kısıtlamaları yürürlüğe koyduk. Netanyahu hükümetine Filistin topraklarını işgalinin maliyeti olduğunu hissettirecek somut ve gerçekçi tüm önerileri hayata geçirmeye hazırız.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Uluslararası Adalet Divanı'nın istişari kararının hayata geçirilmesine ilişkin Filistin kararını 18 Eylül'de kabul etti. Bunun uygulanmasını yakından takip etmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Mevcut İsrail hükümetinin rızasını aramak suretiyle iki devletli bir çözüme ulaşmanın imkansızlığını hepimiz görüyoruz. Bu şartlar altında daha fazla ülkenin Filistin Devleti'ni tanımamasını teşvik etmeliyiz. Nitekim 7 Ekim'den bu yana 9 ülke daha Filistin Devleti'nin tanıdı. Güvenlik Konseyi'ndeki direncin de aşılarak Filistin Devleti'nin Birleşmiş Milletler üyesi olduğu günleri göreceğimize inanıyorum.

İki devletli çözümü ilerletmek için 30-31 Ekim tarihlerinde Riyad'da düzenlenen uluslararası ittifak toplantısına 90'ın üzerinde ülkenin katılması ümit vericidir. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi'nin Filistin meselesinde tek ses ve tek yürek olduğunu tüm dünyaya göstermesini Rabbim'den niyaz ediyor, alınacak kararların tüm ülkelerce harfiyen takip edilmesini ümit ediyorum.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }