Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Sergi Salonu'nda Eğitim Ailesi ile İftar Programı'na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buradaki konuşmasında, ülkede ve yurt dışında fedakarca görev yapan tüm öğretmenlere, eğitimcilere, hocalara selam ve sevgilerini gönderdi.
Göz bebekleri olan öğrencilerini ve yüksek mefkurelerini emanet ederek şehit düşen Şenay Aybüke Yalçın ile Necmettin Yılmaz ve tüm kahraman öğretmenleri minnetle yad eden Erdoğan, hayatlarını Türkiye'nin geleceğini inşa edecek bilgili, şuurlu ve şahsiyetli nesiller yetiştirmeye adayan emekli öğretmenlere şahsı ve milleti adına şükranlarını sundu, her birine hayırlı, sağlıklı ve bereketli ömürler diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her milletin kendi özü ve cevheriyle yol aldığını ifade etti.
Milletlerin eğitim başta olmak üzere medeniyet yolundaki azim ve ilhamını kendi tarihinden, kendi değerlerinden tevarüs ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Merhum Sezai Karakoç bu hususu şu cümlelerle ifade etmiştir; 'İlhamımız kendi medeniyet ve kültürümüzün içindeki ilhamdır. Terk edilmiş hazinemizde arayalım, kaybettiğimiz altın ilham anahtarını.' Evet, altın ilham anahtarını kendi hazinemizde arayan nitelikli, bilinçli ve erdemli nesiller yetiştirmek siz hocalarımızla birlikte hepimizin en önemli önceliğidir."
Son iki asırdır milleti köklerinden koparmak, kendi değerlerinden uzaklaştırmak isteyen kültür emperyalizmine geçit vermemenin asli sorumlulukları olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çağı yalnızca kuşatmakla kalmayıp, onun ötesine geçen, bilgiyi hikmetle, faziletle, basiret ve ferasetle bir araya getiren yeni kuşaklar Allah'ın izniyle bu milletin istikbalinin en güçlü teminatıdır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimiz ile işte bu meziyetlerle donanmış, bu değerlerle yoğrulmuş, bu ülkeyi çok daha ileri noktalara taşıma iradesine sahip gençlerin yetişmesini hedefliyoruz. Geçmişin tek tipleştirici, köküne, tarihine uzak modellerinden çok çektik. Her bir öğrencinin eğilim ve yeteneklerinin göz önüne alındığı, şartlara özel tasarlanmış çağdaş bir eğitim anlayışıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz."
"EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNİN ÖNÜNDEKİ BİRÇOK ENGELİ ORTADAN KALDIRDIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda birçok alanda yaptıkları sessiz devrimi eğitim sahasında da gerçekleştirdiklerini ifade ederek, altyapısından teknik imkanlarına, eğitim kurumlarını tüm unsurlarıyla Avrupa standartlarına eriştirdiklerini vurguladı.
Sınıflardaki öğrenci mevcudunu ilköğretimde 23, ortaöğretimde 22'ye düşürerek ideal bir seviyeye indirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Müfredatta yaptığımız reformları fiziki yatırımlarla güçlendirdik. 360 binin üzerinde derslik inşa ederek toplam derslik sayımızı 735 bine çıkardık. Öğrencilerimizin ders araç gereçlerine erişimi en üst düzeydedir. Modern eğitim bilişim sistemiyle çocuklarımız eğitim materyallerine kolaylıkla ulaşıyor. Yine iktidarlarımız döneminde, 800 binin üzerinde öğretmen ataması yaparak öğretmen başına düşen öğrenci sayısını çok iyi bir düzeye getirdik. Mesleki gelişimlerinde öğretmenlerimize destek olmak ve eğitim kadromuzun özlük haklarını iyileştirmek amacıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu hayata geçirdik. 4 milyara yakın ders kitabını ücretsiz dağıtarak eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki birçok engeli ortadan kaldırdık. Burada tek tek saymaya kalksak saatlerimizi alacak daha nice hizmet ve yeniliğe imza attık. Çağın ihtiyaçları değiştikçe biz de kendimizi buna göre uyarlıyoruz. Geriden gelen değil, evlatlarımızı yarının dünyasına hazırlayacak bir vizyonla hareket ediyoruz."
Milli Eğitim Bakanlığının eğitim alanındaki çalışmaları bundan sonra da geniş bir perspektifle değerlendireceğini bildiren Erdoğan, eğitimde attıkları güçlü adımları öğretmenler ile Türkiye Yüzyılı'nda çok daha dirayetli şekilde sürdüreceklerini söyledi.
"KALEMİ KILIÇTAN ÜSTÜN TUTMADAN İNSANLIK İÇİN CAZİBE MERKEZİ OLUŞTURAMAZSINIZ"
"Hiçbir medeniyet yoktur ki asırlara yayılan fetihlerini ilim adamlarıyla, eğitim kurumlarıyla, bilimsel çalışmalarla desteklememiş olsun." ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim medeniyetimiz, Selçuklular'dan Osmanlı'ya, bir yandan destan niteliğinde zaferlere imza atarken, diğer yandan devrin en büyük, en seçkin eğitim kurumlarını ihdas etmiştir. Nizamiye Medreseleri, Fatih Medreseleri ve daha nice ilim yuvası çağ açıp çağ kapayan büyük fetihlerle yükselmişlerdir. Ali Kuşçu'dan İbn-i Sina'ya kadar kendi coğrafyalarının yanı sıra Batı medeniyetinin de gelişimine öncülük etmiş yüzlerce mütefekkir, milletimize yeni ufuklar çizmiş, ilim perspektifine derinlik kazandırmıştır. Bilim yapmadan, sağlam bir eğitim sistemi kurmadan, kalemi kılıçtan üstün tutmadan, kökleşemez, kalıcı hale gelemez, insanlık için cazibe merkezi oluşturamazsınız. Erdemle teknolojiyi, irfanla yapay zekayı bir araya getiremezseniz asla yeni yollar açamazsınız."
Eğitimin başkaları tarafından üretilen bilgiyi olduğu gibi almak, yani fikir ithalatı yapmak anlamına gelmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tam tersine eğitim, kendi sesini bulmak, kendi eserini ortaya koymak, kendi müktesebatını oluşturmaktır. Eğitim, özüne ve değerlerine sadık kalarak tekamül edebilmektir." diye konuştu.
Yerinde sayanların değil belli bir yol haritasıyla yürüyenlerin hedefe ulaşabileceğini dile getiren Erdoğan, "İşte biz de bunun çabasındayız. Evrenseli ıskalamadan, kendi kavramlarımızla düşünebilmeliyiz. Ancak kendi kelimelerimizle tefekkür ettiğimiz, kendi zihin dünyamızla ürettiğimiz takdirde yeni sözler söyleyebilir, medeniyetimize ve dünyaya yeni değerler kazandırabiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u yeni toplar döktürerek, yeni teknikler geliştirerek, yeni yöntemler tatbik ederek fethettiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Biz de kültür emperyalizmi karşısında bunu yapmalıyız. Her birinizden şunu asla unutmamanızı rica ediyorum. Sizler Türkiye'nin çok kritik bir eşikte tarihinin en önemli atılımını yapmaya hazırlandığı bir dönemin arifesinde son derece mühim bir vazife üstleniyorsunuz. Bilhassa nüfus artış hızımızın alarm verdiği şu günlerde genç zihinlerimizi bir kuyumcu titizliği ile işlemeniz, elinizdeki cevherleri iyi değerlendirip birer pırlantaya dönüştürmeniz geleceğimiz adına büyük önem arz ediyor. Bu dirayeti, bu kararlılığı, bu vizyonu evlatlarımıza sunmanız Türkiye'nin önündeki bir asırlık yeni yolun kilometre taşları olacaktır. İnanıyorum ki her biriniz bu hassasiyetle hem ülkemize hem de insanlığa önemli katkılar yapacak, yüzbinlerce genç yetiştireceksiniz."
"GENÇLERE YÖNELİK KARAMSAR YAKLAŞIMLARI DOĞRU BULMUYORUM"
Zaman zaman gençlerin ve çocukların hiç hak etmedikleri eleştirilere maruz kalabildiğini anımsatan Erdoğan, her kuşağın bir sonraki neslin sadece farklılıklarına odaklandığına, eksiklerine, hatalarına büyüteçle bakarak hakkaniyeti tespitler yapmakta zorlandığına işaret etti.
Gençlere yönelik karamsar yaklaşımları doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, yeni nesillerden, gençlerden çok ümitli olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, okumaya araştırmaya kendilerini yetiştirmeye özen gösteren şuurlu bir gençliğin adeta fırtına gibi estiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyayı takip eden, eğitimi önemseyen, alanında en iyisi olmak için çalışan başarılarıyla göğsümüzü kabartan TEKNOFEST neslinin elhamdülillah gümbür gümbür geldiğini görüyorum. Bu gençleri gördükçe de Türkiye'nin geleceğinin çok daha aydınlık, çok daha müreffeh olacağından hiç şüphe duymuyorum. Biz de ne yapıyorsak bu gençliğin önünü açmak için yapıyoruz. Tüm mücadelemiz, işte bu gençlerin hayallerini gerçekleştirebileceği bir Türkiye'nin inşası içindir. Şunun da altını çizmek durumundayım. Nasıl ki FETÖ'ye, terör örgütlerine, marjinal yapılara kaptıracak evladımız yoksa siyaset tüccarlarının ihtiraslarına kurban edeceğimiz tek bir gencimiz de yoktur.
Gözünü hırs, rant ve para bürümüş olanların oyunlarının farkındayız. Bazı gençlerin heyecanının arkasına saklanan korkakların yaptıkları ucuz hesapların elbette bilincindeyiz. Geçmişte milletimize çok büyük acılar yaşatmış bu kirli tezgaha kesinlikle düşmeyeceğiz. Allah'ın izniyle hiç kimsenin yarınlarımızın güvencesi olan gençlerimizin hayallerini çalmasına, umutlarını karartmasına izin vermeyeceğiz."