Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15'inci Büyükelçiler Konferansı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz aracılığıyla 81 ilimizde hayata geçirilen Anadolu'dakiler projesi ülkemizin coğrafi, kültürel ve geleneksel zenginliklerini koruyup tanıtmayı amaçlıyor. Proje ile 3B yani birikim, beceri ve bereket temaları arasında dijital platforma taşınarak mahalli üretilerimizin desteklenmesi geleceğe aktarılması hedefleniyor. Bu topraklardaki son devletimiz olan ay yıldızlı al bayrağın altında huzur bulduğumuz Türkiye Cumhuriyeti geçtiğimiz yıl 100. yaşını geride bıraktı. Bu vesile ile devlet ve millet olarak 85 milyon hep birlikte Cumhuriyetimizin 1 asırlık kazanımlarını muhafaza edip birbirimize daha da kenetlendik. Yepyeni ruhla Türkiye Yüzyılına güçlü bir şekilde adım attık.
Bölgede huzurun, barışın, refahın tesisi için Türkiye Yüzyılı hedeflerin küresel ölçekte hayata geçirilmesinde Dışişleri Bakanlığı'na önemli görevler düşüyor. Küresel sistemin çıkmaza girdiği, uluslararası toplumun reflekslerini yitirdiği çok taraflı yönetişim mekanizmaların çözüm üretmekte yetersiz kaldığı zorlu dönemden geçmekteyiz.
Uluslararası kurum ve kuruluşlar savaş ve ihtilafları önlemek bir yana sergiledikleri atıllıkla yeni çatışmalara zemin hazırlıyor. Dış politika paradigmamızı daha dinamik, etkinliğe kavuşturmak ülkemizin geleceği adına büyük önem taşımaktadır.
Gazze'de ve işgal altındaki Filistin topraklarında 14 aydır devam eden 50 bini aşkın Filistinli'nin hayatını kaybettiği katliamın önüne bir türlü geçilemedi. İsrail yönetimi bölgedeki sorunları daha da çetrefil hale getirerek saldırılarına her gün bir yenisini ekliyor. Uluslararası toplumun katliamlar karşısındaki kayıtsızlığı, sistemi ayakta tutan değerlerin örselenmesine, yok olmasına sebebiyet vermektedir. Bunu mutlaka bir dur denilmelidir.
"İsrail hükümetinin ısrarla ve inatla gittiği yol, açık söylüyorum, yol değildir"
İsrail hükümetin ısrarla ve inatla gittiği yol açık söylüyorum yol değildir. Bu durum Gazze ve Filistin olduğu kadar Suriye için de geçerlidir. Türkiye olarak 14 aydır kalıcı ateşkes ve barışa fırsat tanınması gerektiğini vurguluyoruz.Bölgede değişen dinamikler hiç olmadığı kadar elverişlidir. Türkiye Gazze'deki kan deryasını son bulması için elini taşın altına koymaya hazırdır. İsrail hükümeti ve küresel güçlerin Gazze'de barış penceresinin açılması için inisiyatif alması gerektiğine inanıyoruz. Samimi irade gösterilirse elbette netice alınacaktır. Türkiye, Gazze'deki kan deryasının artık son bulması için değil elini, tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır.
"Suriye son 14 günde büyük değişime sahne olmuştur"
Suriye son 14 günde büyük değişime sahne olmuştur. Esed rejimi arkasında büyük enkaz bırararak Suriye'yi terk etmiştir. Zalimler zelil olmuş, mazlumlar kazanmıştır. Kötülük artık son bulmuştur. İnşallah bu ülkede en zor dönem pazar günü itibarıyla geride kalmıştır. Türkiye ilk günden beri daima hakkı, adaleti, kuşatıcı ve kapsayıcı sistemin inşasını savunmuş, katliamlar başladığında Suriyeli kardeşlerine hem kapısını hem gönlünü sonuna kadar açmıştır.
Hükümetimizin engellemelere, haksız eleştirilere, itibar suikastlerine rağmen 13 yıldır kararlılıkla sürdürdüğü insani politikasının haklılığı çok net bir şekilde tescillenmiştir. Doğru duvar yıkılmamış, Türkiye ne kendi vatandaşlarına ne de Suriyeli kardeşlerine mahçup olmamıştır. Muhalefetin ve içemizdeki ırkçı çevrelerin yeni Boraltan köprüsü faciasını boşa çıkarttık.
Esed'in sözde af ilanlarına neden itibar etmediklerini, ülkelerine dönmekte neden istekli olmadıkları ortaya konmuştur. Hapishane denilen yerlerin affınıza sığınarak söylüyorum esasen birer insan mezbahahanesi olduğunu gördük. Suriyeli kardeşlerimizin bundan sonra ülkenin imar ve ihyası başta olmak üzere pekçok meydan okumayla karşı karşıyadır. Sürecin bugüne kadar başarıyla yönetildiğine şahit oluyoruz. Savaşı kazanan Suriyeli kardeşlerimizin zaferi de kazanacağına yürekten inanıyoruz. Temennimiz yeni yönetimin Suriye halkının tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla yoluna devam etmesidir.
Türkiye olarak inşallah yeni dönemde de Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. Suriyeli kardeşlerimize ihtiyaç duymaları halinde gereken her desteği vereceğiz".
Ayrıntılar geliyor...