Dün, Deniz Baykal’ın ölüm yıl dönümüydü. 20 Temmuz 1938 doğumlu olan Baykal, son yıllarında geçirdiği ağır sağlık sorunları nedeniyle 11 Şubat 2023’te hayatını kaybetti.
Antalyalı olan Baykal, şehrin ilk genel başkanıydı ve bu yüzden Antalyalılar üzerinde derin bir etkisi vardı.
Baykal, arkasında ise külliyatlı bir siyasi yaşam bıraktı...
*
İlk kez 1973'te TBMM’ye giren Baykal, 37. hükümette Maliye Bakanı ve Bülent Ecevit'in kurduğu 42. Türkiye Hükûmetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev yaptı.
1981'de 12 Eylül darbesinin ceberrutluğu ile kapatılan ve 10 yıl sonra yeniden açılan CHP’nin 1991 yılında genel başkanı oldu.
Öte yandan Baykal, 91 öncesi SHP’de 3 kez Erdal İnönü'ye karşı genel başkanlık yarışında mağlup olmuştu.
*
1995'te DYP-CHP Koalisyon Hükümetinde başbakan yardımcılığı ve dışişleri bakanlığı yaptı. 1999 seçimlerinde, CHP'nin baraj altı kalmasının ardından partisinden istifa etti ve kısa süre sonra 2000'de tekrar CHP genel başkanı seçildi. 2010 yılına kadar bu görevde kaldı.
*
Baykal’ın siyasi kariyeri bu şekilde şekillendi...
Ancak, Baykal denilince akla gelen bazı tartışmalı meseleler de var.
Bunlardan biri, Merhum Başbakan Adnan Menderes ile arasında geçtiği iddia edilen bir olaydır.
Baykal’ın gençlik yıllarında katıldığı bir yürüyüşte dönemin Başbakanı Menderes’in yakasına yapışarak özgürlük taleplerini sert bir şekilde ilettiği söylenir. Bu iddia, bir şehir efsanesi olarak hala gündemde kalmaktadır. Gazeteci Güner Cıvanoğlu, Baykal’ın bu iddiayı kesinlikle reddettiğini belirtirken, Menderes’in avukatı Talat Asal ise, “O zaman öyle söylendi, ben de öyle biliyorum,” diyerek dikkat çekici bir açıklamada bulunmuştu.
*
Baykal’ın zaman zaman gösterdiği agresif mizacı, partisindeki muhaliflerine “Sokak çapulcuları” demesi ve davalık olması, 2005’te Mustafa Sarıgül ile yaşadığı gergin kurultay gibi süreçlerle de hatırlanır.
Diğer yandan, Baykal’ın TBMM’de 2002’de oylanan Irak teskeresindeki duruşu, sıkça övülen bir tutumdur. Ancak, CHP tabanında Baykal’ın demokratik bir tutum sergileyerek Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hakkının tanınması konusundaki rolüne ilginç bir şekilde tepki gösterilmiştir.
*
Baykal’ın AK Parti ile verdiği siyasi mücadele de hala hafızalardadır. 2022'de AK Parti’nin iktidara gelmesi ve CHP’nin ana muhalefet partisi konumuna yükselmesi, siyasette yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Baykal’ın 2000-2010 seçim karnesi büyük bir başarısızlık gösterse de, siyasetteki en dikkat çeken anlardan biri, TSK'ya kurulan Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk kumpaslarında verdiği mücadeleydi. Baykal, “Ben bu davaların avukatıyım” diyerek kumpasa karşı durdu. Bu sözler, Baykal’ın siyasi hayatındaki en çarpıcı ve hafızalarda kalan son sözlerinden biri olarak tarihe geçti.