Eğitimin A’sı

Kıymetli okur, İnsan, birinin ‘aklından geçenler’ yerine ‘başına gelenlere’ daha fazla ilgi duyuyor.

Abone Ol

İbretlik bir hikâye, ilham verici her fikirden dikkat çekici sayılıyor.

Hatta ilham, hikâyede aranıyor ve olay, olguyu gölgeliyor.

İnsanlığın arkaik duygusu işte: İbret!

***

Her yönüyle tam bir ibretiâlem devri yaşıyoruz.

Kendimiz yine kendimize ibret oluyoruz.

Bu bir paradoks olmalı.

Zira değil mi ki ‘Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar!’

Öyleyse ibret alan akıl, nasıl ibretlik duruma düşer?

Sanırım, sorun toplumsal akılda…

***

Gelin size bugün ibretlik bir hikâye anlatayım…

‘Bir arkadaşım’, ilkokul birinci sınıfa başlayacak oğlu için okul arıyor.

Eşi de çalışan bu arkadaşım önce mecburen eve en yakın devlet okuluna gidiyor.

Arkadaşım ile okul yetkilisi arasındaki diyalog şöyle gelişiyor:

A-     Eğitim saatleri nedir?

B-      Dersler, sabah 9.00’da başlıyor 14.30'da bitiyor.

A-     İyi de bizim mesai sabah 8.00’de başlıyor, akşam 18.00’de bitiyor.

B-      Orası sizin bileceğiniz iş!

Arkadaşım düşünüyor ‘Doğru, orası bizim bileceğimiz iş’ diye geçirerek eğitimcinin cevabına hak veriyor içinden. ‘Nasıl yaparım?’ diyor çözüm bulamıyor. Çünkü çocuğu okul çıkışında alabilecek kimsesi yok.

Mecbur özel okulun yolunu tutuyor. Devlet okullarından sonra özel okul binalarının cafcaflı hali gözünü boyuyor. Ancak fiyatı duyunca aklı başına geliyor. Ufak bir hesap; sene 12 ay, yalnızca kendisinin 9 aylık maaşı okul maliyetine anca yetiyor.

Zaten özele giderken de gönülsüzmüş arkadaşım, ‘ucuz işçilikten eğitim çıkmaz’ diyerek almış kendini çıkmış. Çıkış o çıkış doğru yine eve yakın devlet okulunun yolu tutarken ‘nasılsa orada atanmaya puanı yeten öğretmenler var’ diye de avutmuş kendi kendini…

A-     Siz, 09.00-14.30 dediniz ama devlette etüt falan varmış?

B-      Biz de yok. Öğretmen isterse etüt açılıyor.

A-     Etüt olan, eğitim süresi uzun okullara gidemez miyiz?

B-      Gidersin. Eğer işyerine yakınsa nakil yaptırırsın.

Cevabı aldığı gibi telefona sarılan arkadaşım işyerine yakın devlet okullarını taramış, bir tane bulmuş. ‘Mal bulmuş mağribi’ ya bizimki koştur koştur okula gitmiş. İlk sorusu malum, aldığı cevap: Eğitim sabah 09.00’da başlar, 15.00’te biter.

A-     Etüt?

B-      Öğretmen isterse…

Mülayimdir bizimki, öyle kolaya ashabı bozulmaz. Kızarıp bozarmaz. Ama bu konu kulaklarını morartmış ve tutamayıp kendini ‘Ohh ne güzel, işe göre adam değil adama göre iş’ demiş yetmemiş bir de ‘böyle eğitim mi olur kardeşim?’diyerek celali bir edaya bürünmüş.

A-     Peki, çocuğumuzu yazdırmak istiyoruz.

B-      Olur, ikamet neresi…

A-     Şura.

B-      Ora bize gelemez.

A-     E nakil varmış

B-      He nakil. O zaman şimdi git aybaşında gel. Yalnız eli boş gelme, nasılsa aybaşı.

Yani kıymetli okur, çocuk eve yakın okuldan işe yakın okula nakil olacaksa veli, şöyle özelin yarısınca devlet okulunu da görecek. Aman deyim ‘ben vergi veriyorum’ salatasını yağlamayın, tadınız kaçmasın. Nasılsa aybaşı, çıkarın görün. Arkadaşım öyle diyor.

Arkadaşım bir de başka yöntemden daha bahsetti. Okul kaydı için özel kiralık evler varmış. O evler sadece o okullara çocuklar kaydedilebilsin diye kiralanıyormuş. Haliyle kiralar fahişmiş. Ev sahibi çocuğunu bu ‘seçkin’ devlet okuluna kaydettirmek isteyenlere ‘okula 50 vereceğine bana 25 ver kaydet’ diyormuş…

Arkadaşım, ‘memleket cambaz dolu’ diyor.

Kıymetli okur, bugün size Eğitimin A’sına nasıl yazılıyor bir yaşanmış hikâye ile aktardım.Belki bir başka gün de Eğitimin F’sini, M’sini, Ö’sünü, S’sini, Y’sini, yaşanmış veya yaşanma ihtimali yüksek bir hikâyeyle anlatırız.

Eğitimin F’sine girmiyorum. Çünkü eğitimde F deyince hâlâ salya sümük gözleri dolanlar var. Ama bizim anladığımız ‘FE’ o değil!

Eğitimde FE yani Fırsat Eşitliği olmazsa olmaz ilke kılınmalıdır. Çünkü dehanın hangi tabakadan çıkacağı belli olmaz…

Eğitim M’si yani müfredat,‘Dur hele okul açılsın. O zaman bakarız’ dedi arkadaşım.

Ö’sü mü? E yukarda dedik ya ‘Canı isterse…’

Eğitimin S’si yani servis başlı başına bir sosyal verimlilik tartışması…

Y’si mi? Yersen ‘kantin’ öğrenciye tek müdüre çift kaşarlı tost…

Saygıyla…

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }