EŞ BAŞKANLAR TAŞA ÇARPTI!

Abone Ol

Dün ‘Bazen suya sabuna dokunmamak gerekir!’ diye bir yazıyı kaleme aldım. Üzerinden 24 saat geçmeden bu sözümü bozduran bir olayla karşılaştım. Sözümde duramadım.

Her ne kadar rahmetli Kayahan, “Bir yemin ettim dönemem” dese de ben yeminden döndüm, dönmek zorunda kaldım. Çünkü penguenlerin aşk hayatı meselelerini hiç gözüm tutmadı.

Bende anladım ki benim işim İĞNELEMEK! Tabi anlayanlara… Onun içindir ki asli şehir mevzularına acilen geri dönüş yaptım. Benim dönüşüm öyle Cemal Enginyurt gibi RÜZGAR GÜLÜ dönüşü değil haaa…

Gelelim konumuza: Yaptıkları illegal ‘EŞBAŞKANLIK’ sisteminin yanlışlığı nedeniyle sürekli Korkuteli’nin CHP’li Belediye Başkanı Saniye Caran ve eşi EŞBAŞKAN Hasan Can Caran’ı gündemime alıyorum.

Önceki gün Korkuteli Belediye Meclisi yapılmış. Mevzu TAŞ ocağı! Bende sağdan soldan yazılıp çizilenlerden okudum. Mecliste neler olmuş neler! ASLİ BAŞKANIN kafasını resmen TAŞA çarptırmışlar!

Meclisin 9’uncu gündem maddesi olan, “Antalya İli, Korkuteli İlçesi dahilinde 7,07 ha'lık alanda, II (a) grubu (kalker) hammadde üretim iznine dair S:3513725 sayılı işletme ruhsatı alınan taş ocağının patlatma, kazı, yükleme, kırma-eleme ve işletme işlerinin yapılması işinin; üretilen ocak taşlarından yıllık %5’inin (yüzde beş) belediyemize bila bedel verilmesi. Üretim iznine konu işletme ruhsatı alınan taş ocağı ve tesisi işletmek ve/veya işlettirmek üzere kullanım hakkının tahsisen 10 (on) yıl süreyle tamamı belediyemize ait iştirakimiz Korkuteli Asfalt ve Beton A.Ş.’ye devredilmesine ve bu konuda protokol düzenlenmesine karar verilmesi…”

Korkuteli’nde taş ocağı açmak isteyen firmaya Başkan Saniye Hanım kimseye danışmadan sanırım ‘Olur’ vermiş. Hani, “Ben yaptım oldu” gibisinden! Ama KAZIN AYAĞI siyasette öyle gitmiyor.

Başkan Caran’ın aksine CHP’li meclis üyeleri ‘Hayır’ oyu kullanmış oylamada. AK Parti, MHP ve BBP’li meclis üyeleri ‘Çekimser’ oy kullanıp talebe onay vermemişler.

Bir bakıma meclis üyeleri BAŞKAN HANIMI yalnız bırakmışlar! Hoş o hiçbir zaman yalnız değil. Nasıl olsa EŞBAŞKAN var hep yanında! Bakalım o ne diyecek bu duruma?

Bir de CHP Grup Sözcüsü Celal Koç’un açıklamaları ise dikkat çekici. Koç, yeterli fizibilite çalışması yapılmadığını, projeyle ilgili daha fazla paydaşla görüşülmesi gerektiğini söylüyor. Bu da Başkan Caran’ın kararı EVDE TEK BAAŞINA (!) aldığını gösteriyor.

Ben onu bunu bilmem EŞ BAŞKAN bir şekilde bu iş için devreye girer ve ASİL BAŞKANI yalnız bırakmaz. “Beraber yürüdük biz bu yollarda…” şarkısını el ele söylerler.

Şimdi bu olay Korkuteli’de eski MHP’li yeni BOZKUŞ CHP’li Başkan Saniye Caran ve EŞBAŞKAN Hasan Can Caran’ın CİCİM AYLARININ bittiğinin kanıtı. Artık tek başlarına ilçede at oynatamayacaklarının göstergesi.

Evet sevgili dostlar, niye sözümde duramadığımı anladınız mı?

-------------------

TV’Yİ BIRAKIN BUNU OKUYUN

Bazı insanlar vardır hayatınızda iz bırakır, bazı insanlar vardır bir gün sonra bile hatırlayamazsınız. Hem benim mesleki yaşamımda hem de Antalya’da iz bırakan bir isim Emekli Emniyet Müdürü Akif Aktuğ.

Projeleri ile vatandaşla polisi kaynaştıran Aktuğ, Antalya'da yaşanmış çarpıcı cinayet olaylarının hikâyelerini İdil Türkmenoğlu ile kaleme aldı. ‘Merkez 45 30 Cinayet Hikâyeleri’ adlı 192 sayfadan oluşan kitap heyecanla okunacak bir kitap.

Benim nazarımda ‘PROJELERİN BABASI’ olan Akif Aktuğ’un aklımda kalan projeleri var. Bunlar “DAATMA! Gürültü Kirliliği, 'Yaya Öncelikli Kent Antalya', 'Kent Trafik Platformu', 'Kontrol Bende Oto Hırsızlığını Önleme', 'Polikart- Gelecek Eğitimle Gelecek- Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik programı'” gibi.

Doktor unvanına sahip Aktuğ’un kitabında ilginç ve hafızalarda kalan cinayetlerin yanı sıra etik çatışmalar, liderlik sorunları ve iş dünyasının 'görünmeyen cinayetleri' ele alınmış.

Artık hafta sonu okunacak bir kitabımız var elimizde. Darısı bizim başımıza.

------------------

BİRİLERİNİN DÜRTMESİ Mİ LAZIM?

Bu sütunlardan 21 Ocak’ta ‘Turgay yapar Menderes bozar’ başlığıyla Döşemealtı’nın Altınkale Mahallesi’ndeki moloz yığınlarını gündeme getirmiştim. Yapılan yanlışı anlattım.

Aradan kısa bir süre geçtikten sonra bölgedeki molozların bir bölümü temizlenerek yolun bir şeridi açılmış. Tabi molozların tamamı oradan kaldırılmamış. İnşallah tamamı kaldırılır.

Ben o bölgede oturmama, oradan gelip geçmeme rağmen bölge halkı sorunlarını bana ileterek çözüm arıyorlar. Çünkü Döşemealtı Belediyesi bu tür olaylarda “KAPI DUVAR”mış!

Bu da bana bir dönem AÇIK KAPI uygulamalarını hatırlattı! Bilmem anlatabildim mi?

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }