İstemeyerek de olsa bugünkü yazımın baş konuğu, CHP’de kongre yokken, kurultay yokken, genel başkan değişimi söz konusu değilken, GÜMBEDEK Genel Başkan Adaylığını açıklayan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal.
Hani tabiri caizse sözüm cemaatten dışarı CHP’nin ERKEN ÖTEN HOROZU! Muratpaşalıların sonradan olma komşusu Uysal, daha kendi ilçesinin sorunlarını çözememiş bir belediye başkanı, siyasetçi.
Kasasında 80 milyon lira olan bir Muratpaşa devralıp iflasın eşiğine getiren o. Bu borç meselesini kendisi açıkladı. Kırcami sorununu çözeceğim deyip çözemeyen o. Antalya’nın merkezi ilçesinin çöplerini toplayamayan o.
Hele hele Muratpaşa Belediyesi’nde yaşanan usulsüzlük ve yolsuzlukların önüne geçemeyen yine o. Buna 4 Kasım’da yapılacak olan duruşma sadece bir örnek.
Şimdi onca sorun çözümü beklerken sen kalk önce CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını açıkla, ardından Genel Başkanınla laf ebeliğine giriş. Ardından o geliyor diye kaç. Neyse bu sizin iç meseleniz.
Amma velakin Muratpaşa Belediye Başkanı’nın KISKANÇ olacağı hiç aklıma gelmezdi. Nasıl mı? Antalya Büyükşehir Belediyesi, 6 Eylül’de III. Foodfest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali’ni düzenledi.
Ümit Uysal hemen, turizmi 12 aya yaymak adına "Şehri Keşfet" projesini açıkladı. Avrupa'da satışa çıkacak tur paketleri ile Türkiye'de ilk kez kitle turizmi yapılan bir kıyı şehrinin merkezini ve kültürel çevresini dünya turizmine sunacaklarını duyurdu.
Tabi 5-12 Ekim’de ise Antalya Büyükşehir Belediyesi 61’inci Altın Portakal Film Festivali’ni yapmak için kolları sıvadı. Geçen hafta ödül töreni ile festivalin kapanışı yapıldı.
Ancak günler öncesinden dillendirilen 17-20 Ekim tarihlerinde yapılacak 9. Kaleiçi Old Town Festivali için Muratpaşa Belediye Başkanı Uysal start verdi. Yurt dışına seyahatler ile davetler yapıldı.
Bu yıl 18 ülkeden 23 şehrin katılacağı festivalde sergilerden atölyelere, konserlerden, söyleşilere bir dizi etkinlik gerçekleştirilecek. Sırf Kaleiçi gibi yaşayan antik kentlere sahip şehirler arasında dayanışma ve tanıtım zinciri oluşturmak amacıyla.
Peki o ülkelerde gidip gördü kendisi de, sokaklarda bir tek çöp birikintisi var mıydı? Elbette cevabı kocaman hayır olacaktır. Amma festival yapılacak Kaleiçi öyle değil. Her köşesinde her an bir çöp birikintisi ile karşılaşabilirsiniz.
Şimdi; tarihi Kaleiçi’nde festival yapacak ya Ümit Bey, o tarihi mekandaki mezbelelikler görünmesin diye gece gündüz branda çalışması yaptırıyor ekiplere. Ayıpları örtmek, gelen misafirlerin gözünü boyamak için.
Yahu sen festivali, makyajı bir kenara bırak, ilk önce sorumluluğunda olan tarihi Kaleiçi’ni çöpten arındır, asli görevini yerine getir. Sonra da çıkıp festival mi yaparsın, lay lay lom mu yaparsın ne yapacaksan yap.
Yoksa SEVGİLİ KOMŞULARIN kulaklarını çok çınlatacak. Haberin ola.
------------------
SEN KİMSİN DENSİZ HERİF?
Dün Manavgat’ta trafik polisinin yaptığı denetimle alakalı bir haber düştü ajanslardan. İlk bakışta sıradan görünse de içeriğine bakınca tam bir DENSİZLİK örneği gördüm. Can Gözübüyük'ün kullandığı 07 LRM 23 plakalı araç, önündeki Zeynep Deretarla'nın kullandığı 07 AYD 165 plakalı otomobile çarpınca trafik kazası meydana gelmiş.
Her kazada olduğu gibi trafik ekibinin yaptığı kontrolde Gözübüyük 100 promilin üzerinde alkollü çıkmış. Zurnanın zırt dediği yer bundan sonra başlıyor. ABD’nin Kaliforniya şehrinde yaşadığını iddia eden Can Gözübüyük, ceza yazılacağını anlayınca SAP YEMİŞ SAMAN ….Ş misali döktürmüş.
Sonrasında devletin polisine, “Benim ehliyetime el koyamazsınız. Bu ülkenin kaç paraya ihtiyacı var?” diyerek DENSİZLİĞE imza atmış. Kamera görüntüleri ile sabit bu söyledikleri. Tabi bu cümleler üzerine polis kardeşimiz kendisini nazik bir şekilde uyarıyor.
Sonra asayiş ekibi çağrılıyor olay yerine ve bizim bu DENSİZ başlıyor çırpınmaya; “Ben bittim ya. Kelepçe de takacak mısınız?” diye feryat ediyor.
Bak beyim; mesele Kaliforniya'da yaşamak değil. Mesele oradaki gibi insanca burada da kurallara uymakta. Yoksa senin ne para ne de puluna bu ülkenin zerre kadar ihtiyacı yok!