Geçiniz.
Fransa isyandaymış, yanıyormuş.
Geçiniz.
Yunanistan terör kampını kapatmışmış.
Geçiniz.
Amerika, Ukrayna'yı destekliyormuş.
Geçiniz.
Dünya sıcaklığı artıyormuş.
Geçiniz.
İnsanlar sıcaktan bunalmışlarmış.
Geçiniz.
Yaz mevsimiyle birlikte insanlar yanıyormuş.
Geçmeyiniz...
Durunuz!
Peki, insanları yakan sadece hava mı?
Sıcaklar mı?
Ya piyasaya ne demeli?
Vicdansız esnaflara ne demeli?
Fırsatçı marketlere ne demeli?
Milletin canını yakan her türden esnafa, tüccara, tatilcilere...
Deprem bölgesine koşarak başka illerden gelip fahiş fiyata taşıma yapan nakliyecilere...
Taşıyıcılara..
İşçilere...
Alçı, duvar ve kartonpiyercilere...
Boya, badanacılara...
Bu bölgedeki kabzımallara...
Sebze, meyve satanlara ne demeli?
İnsanlar yanıyormuş!
Havaların yangını iki ay sonra biter.
Ya cüzdan yangınları?
Ya cep hırsızlarının yangınları?
Ya maaş artışını fırsat bilen para vurgunu yangınlar ne olacak?
Yangını söndürmek için hükümet maaşlara zam üstüne zam yapıyor. Fırsat yangıncıları benzin üstüne benzin döküyor.
Bu yangın söner mi?
Bu zam dumanları dağılır mı?
Bu para hırsı biter mi?
Allah korkusu olmazsa...
Peygamber çekincesi olmazsa...
Kuldan utanma olmazsa bu yangın biter mi?
Piyasa yangın yeri.
Dar gelirli...
Asgari ücretli cayır cayır yanıyor.
Depremde oturduğu bina ağır hasarlıymış...
Oturulamaz haldeymiş!
Elde avuçta yoksa mecburen oturuyor depremzede.
Dört beş milyonluk evi yıkılan kimileri, zararını kapatmak için her şeye anormal zam yaparak para kazanma çabasında olurlarsa onlara ne demeli?
Bu yangın söner mi?
Piyasa yangın yeri.
Neyzen Tevfik aklıma geldi.
Bir şiirinde şöyle diyor:
"Yangına su sıkan itfaiyecinin hortumunu......"
O şiiri bulup okumanızı tavsiye ederim.