Antalyaspor’un uzun süren transfer engelinin aşılmasının üzerinden sadece 7 gün geçmesinin ardından bir kez daha aynı ceza geldi ve bu sefer bunun aşılması o kadar da kolay olmayacak.
Elbette bunun olumsuz yönlerini yaz yaz bitiremeyiz. Polyannacılık oynamaya gerek yok, Antalyaspor çok zor durumda ve bu durumdan kurtulmak gerçekten kolay değil.
Dosyalar üst üste gelecek ki maaş ödemelerinde yaşanabilecek aksaklıklarla bu sezon daha çok sorunlar da yaşanabilir.
Peki bu durumda kulüpler ne yapmalı?
Yapılabilecek ilk hamle gençlere verilecek önem olmalı ki Sedat Karabük’ün bıraktığı büyük bir mirasa sahip olan Antalyaspor bu anlamda çok şanslı. Fakat bu kullanılıyor mu? Gördüğümüz kadarıyla hayır.
Geçen sezonun devre arasında sadece 200 bin Euro için ve hatta sadece 6 ay görevde kalan Sergen Yalçın’ın raporuyla Ege Bilsel ve Mustafa Erdilman, Bodrum FK’ye yollanmamalıydı.
Bir başka örnek Emre Uzun…
Geçen sezon o yasak geldiğinde Emre Uzun kadronun vazgeçilmezi olsaydı belki de bugün takımın baş rolü olarak görev alacaktı. Ancak Sergen Yalçın bunu yapmadı ve halen Emre Uzun; ikinci bile değil, üçüncü planda görülüyor.
Bugüne gelelim…
Önceki gün yine gelecek adına büyük beklentilerin olduğu Mevlüthan Ekelik, Kepezspor’a kiralandı.
Kepez’in talip olduğu isimler Mevlüthan’la da sınırlı değil. Mehmet İlhan, Efecan Gülerce ve Kağan Arıcan da isteniyor.
Tabii Antalyaspor da asgari ücret civarında maaş alan bu gençleri göndermeye sıcak bakıyor.
Kaleci fazlalığı bulunduğu için Kağan Arıcan’ı anlayabiliyorum ama elinde Güray Vural dışında orijinal bir sol bek yokken ve ayrıca Alex de Souza da alternatif isterken Efecan Gülerce’nin gönderilmek istenmesini inanın anlayamadım. ‘Kanatlarda eksik var’ denirken, Göztepe maçının kadrosunda da yer verilen Mehmet İlhan için ‘gidebilir’ denmesini anlayamadım.
Elin bu kadar zayıfken genç stoper Harun Toprak’ın hesaba katılmamasını anlayamadım.
Hatayspor’da düşünülmeyen Abdullah Yiğiter’i alıp, Ataberk Dadakdeniz’e ‘kulüp bul’ denmesini anlayamadım.
Önünde uzun bir lig ve Türkiye Kupası maratonu var. Yaşlı ve alternatifi düşük bir kadro var.
İşin özü; madem zor durumdasın, o zaman gençlere sarılacaksın, başka çıkar yolu yok gibi…