Biliyorum hiçbir ölüm kolay değil. Yaşı kaç olursa olsun her ölümün erken olduğunu da düşünüyorum. Lakin “Her nefis ölümü tadacaktır” Hadis-i Şerif’in anlamını da bilerek yaşıyorum.

Ancak SEVDİĞİNİZ bir insanı zamansız ve hiç beklenmedik bir anda kaybetmek hayli zor geliyor. Bu kimi zaman en yakınınız, kimi zaman sevdiğiniz, kimi zaman arkadaşınız kimi zaman bir DOSTUNUZ!

Evet geçen hafta cuma günü ATSO Başkanı Ali Bahar’ı zamansız kaybetmenin derin acısı ve sarsıntısı ile yaşıyorum hala. Çünkü o acı haberden birkaç gün önce telefonla konuşmuştum kendisi ile. Nereden bilebilirdim ki SON görüşmemiz olacağını.

Hayatı Erteleme Yaşamaya Bak! 4

Biliyorum hiçbir ölüm zamanlı değil. Ama bazılarını kabullenmek, hazmetmek biraz daha zor. Tıpkı Ali Bahar’ın ölümü gibi. Birde üstüne hastalığım nedeniyle zar zor ATSO’daki törene katılıp diğerlerine katılamamanın verdiği burukluk.

Kimi konuşarak, kimi yalnız kalarak, kimi düşünerek, kimileri de başka şeyler yaparak rahatlarmış. Ben sıkıntılı anlarımda hep yazarak rahatlamayı tercih edenlerdenim. İçimi satırlara dökmek daha kolay geliyor.

Son 4 gündür yorulmadığım kadar yoruldum, üzülmediğim kadar üzüldüm. Yazacak o kadar çok şey var ki, onlarca sayfa böyle devam edebilirim. Bazı konulara ayrıca, başka yazılarda değineceğim zaten.

Hayat kestirilebilir bir şey değil. Onun için hiçbir şeyi ERTELEMEMEYE çalışın. Plan yapmayın. Planların tutması mucizevi bir şey. Tutanlar da aklınızı çelmesin sakın. Zira bir planın bozulması için milyonlarca sebep ve ihtimal var. Hayatınızı mucizelere bağlamayın. Olduğu gibi yaşayın. Her şeye hazırlıklı olmaya çalışın.

Hepimiz bir gün öleceğiz ama ‘SIRALI ÖLÜM’ denilen şey önemli. Sıra bozulunca inanın insanın tahammül etmesi çok ama çok zorlaşıyor. Şöyle bir bakıyorum da yaşaması gerekenler bir bir bu dünyadan zamansız göç edip gidiyor. Kahroluyor insan.

Bir vefatın ardından yapılabilecek en iyi şey sanırım onun için dua etmek ve geride kalanlar olarak elimizdekilerle yaşamanın kıymetini bilmek, şükretmek. Her ne kadar BAHAR AİLESİ kadar acıyı birebir hissetmese de onları anlamak ve sabır dilemekten de başka çare gelmiyor elden.

İŞTE BU HABER OLUR ARKADAŞ

Hani bizim meslekte tartışılan bir konu vardır; “Bir köpek insanı ısırırsa haber olmaz; fakat bir insan köpeği ısırırsa haber olur” mantığı vardır. Bana göre hepsi haberdir.

Buna örnek gösterebileceğim bir olay Antalya’da yaşandı. Hem de gazeteci bir arkadaşımız köpek saldırısına maruz kaldı. Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü’nün Başmuhabiri Yasin Tuncer!

Hayatı Erteleme Yaşamaya Bak! 1

Sevgili Yasin geçtiğimiz günlerde Çağlayan Mahallesi 2030 Sokakta kötü bir olaya maruz kalmış. Kulağında küpesi olmayan ve hasta olduğu tahmin edilen sahipsiz köpek önce yaşlı bir kadına ardından da Yasin’e saldırmış.

Yasin Tuncer, olayı Muratpaşa Belediyesi’nin ‘TURUNÇ MASA’ isimli birimine bildirmesine rağmen hiçbir işlem yapılmamış. Yasin, korku ve kuşku içinde o günden beri.

Yahu bir gazeteciye köpek saldırırsa zaten haber de bir de yaşlı bir kadına saldırmış. Maazallah bu köpek kuduz çıkar ve telafisi mümkün olaylar yaşanırsa o zaman haber yapılınca mı işlem yapacaksınız?

Hayatı Erteleme Yaşamaya Bak!

Tabi Belediye Başkanı Ümit Uysal başka işlerle uğraşırken komşularını unutmuş sanırım. Hadi başkan komşuların kuduz olmadan bu olaya da bir EL KOY bakalım da görelim!

Hem HAYATI ERTELEMEYELİM hem de bu tür ACİL olayları!