HDPKK diyemeyenlere açıklamalı sözlük – 1

Öyle bir zamandayız ki bazı durum ve konuları tekrar tekrar hatırlatmak, altını çizmek gerek diye düşünüyorum.

Abone Ol

Neden derseniz,  seçim ne kadar sosyal medyada yapılıyor gibi görülse de sandıkta yapılacak ve gerçekler süslü cümlelerle çarpıtılarak üstü kapatılamayacak kadar acı.

Millet ittifakına gözü kapalı oy veren blok kitle için HDPKK ya da yeni Yeşil Sol Parti hiçbir şey ifade etmiyor olabilir.

Kendi demokratik özgürlük kavramları çerçevesinde bir terör örgütüne siyaseten biçilen rol,  son derece uygar bir tutum olarak da adlandırılabilir.

Ancak tüm bunlar söz konusu parti ve uzantılarının 50 bine yakın vatandaşımızı öldürdüğü gerçeğini yumuşatmaz, üstünü örtmez ve tarafımızdan göz ardı edilemez.

Nitekim özellikle İstanbul,  İzmir gibi büyük şehirler ve Güneydoğu’da HDPKK’nın gördüğü ilgi bize 40 yıldır terörden çeken bu ülkenin, geçmişindeki belki de en büyük sorunu yeniden ve daha da güçlendirilmiş olarak dirilteceğini göstermiyor mu?

Bilmiyorsanız söyleyelim, unuttuysanız hatırlatalım:

HDPKK’nın Kılıçdaroğlu’na ve dolayısıyla Millet İttifakı’na destek vermesi karşılığında şimdilik dillendirilen istekleri neler?

Şimdilik diyorum çünkü kapalı kapılar ardında verildiğini bildiğimiz çok daha vahim sonuçlar doğuracak olanları henüz gizli.

 -Suriye, Irak, Doğu ve Güneydoğu’daki terör operasyonlarının durdurulması

-Tezkerelere hayır oyu verilmesi ve terör devletinin kurulmasının önünün açılması

-Bebek katili Abdullah Öcalan’ın tecridinin kaldırılması; hatta özgürlük

-Savunma bütçesinin kısılması

-Terörün kökünü kurutan Siha’ların durdurulması

-Yerel yönetimlere özerklik (Çok çok tehlikeli bir madde)

-HDPKK’lı belediyelerdeki kayyumların iptali

-KHK'lıların tamamının göreve iadesi (Fetö de dahil!)

-Dokunulmazlıkların kaldırılmasının zorlaştırılması

-Mavi Vatan’dan taviz

-Anayasanın ilk 4 maddesinin değişmesi

-Atatürk'süz Anayasa

 Peki, tüm bunlar ne demek?

 Eylül 2021’de 11 maddelik skandal bir tutum belgesi açıklayan HDPKK’nın istekleri altılı masa tarafından sorun olarak görülmemiş olacak ki bu isteklerin yerine getirilmesi için verilen sözler bir bir çıkıyor ortaya.

 YPG’yi terör örgütü olarak görmeyen, ülkemizin güney doğusunda “sözde” Kürdistan kurma hayallerini saklamaya gerek duymayanların ekmeğine yağ sürenler gerçekten bir karış bile toprak vermemek için savaşan Atatürk’ün torunları mı?

 Örneğin tutum belgesinde yazan şekliyle;

 “Güçlü demokrasi, aynı zamanda yerinden ve yerelden yönetim anlayışını gerektirir. "

"Kayyum mağdurlarının tüm haklarının iadesi acildir."

"Barışçı dış politika"

 Sizce bu ifadeler HDPKK’nın masumiyeti şeklinde dillendirilebilir mi?

 Aman canım diğer partilerden ne farkı var diye geçiştirilebilir hatta ama HÜDA-PAR ama Hizbullah diye de alakasız bir ilişki kurulabilir mi?Çanakkale’de, Kocatepe’de, Sakarya’da dökülen kanlar hiç mi içinizi sızlatmaz?

Partinin üstelik devletten maaş alan paralı teröristleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, Mithat Sancar gibi isimler, üzerlerinden yapılan pazarlıkları megafonla haykırmak için zor tutuyorlar kendilerini.

 Sırada ‘Millet İttifakı’nın verdiği bakanlık sözleri var…

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }