Şaşkınız desek yeridir.
Olağanüstü olaylar yaşanıyor.
Deprem bir yanda...
Sel diğer yanda.
Heyelan bir yanda...
Yangınlar diğer yanda.
Trafik kazaları bir yanda...
Boğulmalar diğer yanda.
İsveç olayı bir yanda...
Amerika diğer yanda.
Rusya bir yanda...
Ukrayna bir yanda.
NATO bir yanda...
Savaş bir yanda.
Terör bir yanda...
Dengesiz eylemler diğer yanda.
Açlık bir yanda...
Sorunlu tahıl sevkiyatı diğer yanda.
Biden bir yanda...
Erdoğan diğer yanda.
Wagner bir yanda...
Putin diğer yanda.
Bomba çeşitleri bir yanda...
Ölümler diğer yanda.
Var olma kavgaları bir yanda...
Yok etme savaşları diğer yanda.
Baskılar bir yanda...
Özgür olma mücadelesi diğer yanda.
Köleleştirme bir yanda...
Bağımsızlık savaşı diğer yanda.
Soyunmalar bir yanda...
Kapanmalar diğer yanda.
İdamlar bir yanda...
Affetmeler diğer yanda.
Para harcamaları bir yanda...
Kredi kartı kullanma diğer yanda.
Çalma, çırpma bir yanda...
Vurgun, soygun diğer yanda.
Bonkör davranma bir yanda...
Savurganlık diğer yanda.
Açlık bir yanda...
Yokluk diğer yanda.
Zamlar bir yanda...
Zamlara isyan diğer yanda.
İş beğenmeme bir yanda...
İşsizlik diğer yanda.
Değişim isteyenler bir yanda...
Direnenler diğer yanda.
Yollar bir yanda...
Yollarda yürüyenler diğer yanda.
Koltuk sevdası bir yanda...
Koltuk kaptırmayanlar diğer yanda.
Bolluk bereket bir yanda...
Bulamayıp avuç açanlar diğer yanda.
Enflasyon bir yanda...
Para bolluğu diğer yanda.
Bulup beğenmeyen bir yanda...
Bulamayıp göz diken diğer yanda.
Saymakla bitmiyor.
Öylesine yoğun bir gündem ile güne başlıyoruz ki...
Yıllar ay gibi...
Aylar hafta gibi...
Haftalar saat gibi süratle geçiyor.
Sonra da diyoruz ki "Hayat bu kadar kısa olmamalıydı…"
Daha uzun olunca ne olacaktı ki?