Türkiye Kupası’yla birlikte 5 maçı geride bırakan Sergen Yalçın, mevcut kadro ile ideal 11’ini deneme yanılma yöntemiyle bulmuş gibi görünüyor. Trabzonspor kadrosundan sadece Jehezkel – Bytyqi mecburi değişikliğini yapan Yalçın, Nuri Şahin’in kadrosu üzerinden sadece savunmaya el atmış gibi bir resim çizdi. Ligin en az gol yiyen takımları arasında yer alan Antalyaspor’un savunmasından Bünyamin Balcı ve Ömer Toprak’ı çıkaran Yalçın, Bahadır Öztürk ile Erdoğan Yeşilyurt’a o bölge için daha çok güvendiğini gösterdi. Görünen o ki transfer gelene kadar net bir kadro çizgisiyle yoluna devam edecek.
Ancak Trabzonspor mücadelesinin ardından dikkat çektiğim konuya bir kez daha değinmek isterim. Kırmızı-Beyazlılarda ciddi yaratıcılık sorunu yaşanıyor. Koskoca 45 dakika boyunca takım olarak kaleyi bulan tek şut yok. Sergen Yalçın’ın hücum konusunda daha çok kafa yorması gerekir. Gidişat bu anlamda hiç iç açıcı görünmüyor.
Tüm bunlara rağmen maçın başında Güray Vural’ın ‘al da at’ dediği Safouri, kaleye 2-3 metre mesafeden dışarı atmak yerine ağlara topu yuvarlayabilse çok daha farklı bir senaryo izleyebilirdik.
Konyaspor’un öne geçmesiyle birlikte tamamen yaslanan ve deyim yerindeyse ‘yerden kalkmayan’ Yeşil-Beyazlılar, zaten düşük olan ritmi iyice düşürdü.
İkinci yarıda Antalyaspor baskısını kırmak için oyunu soğutma yolunu kullanan Konya ekibi, buna rağmen deplasman golcüsü Buksa’yı durduramadı. 5 haftadır suskun olan Polonyalı, yine en sevdiği deplasmanda sahneye çıktı. Tam da en iyi yaptığı şekilde golü bulup, Konyaspor’un taktiğini bir anlamda savuşturan isim oldu.
Sonuç itibariyle Konyaspor deplasmanında alınan 1 puan yetersiz görülemez. Ancak gelecek adına Kırmızı-Beyazlılarda özellikle hücum gücü anlamında ciddi bir düşüş gözle görülür hale geldi. Yönetime ve sonrasında da Sergen Yalçın’a bu konuda çok ciddi bir iş düşüyor. Hücum gücünü ciddi ölçüde yükseltecek, net bir, belki de iki transfer gerekli ve bir an önce gerekli.