Sokaklara çıkmışlar üretici köylülerimiz.
"Hükümet istifa" diye bağırmışlar.
"Ürettikleri sebzelerin para etmediği" gerekçesiyle sloganlar atmışlar.
Oysa bu sloganlar atılmasın diye vali beyle görüşmüşler.
Eyleme geçilmesin diye konuşmuşlar.
Anlaşmışlar.
Yol kapatılmayacakmış.
Ama kapatılmış.
Sloganlar atılmayacakmış.
Ama atılmış.
Oda başkanları konuyla ilgili olarak konuşup anlaştıkları vali beye teşekkür etmişler.
Ama ne olmuşsa olmuş köylüler gene yollara düşmüşler.
Yolları kapatmışlar.
Sloganlar atmışlar.
"Hükümet istifa" diye bağırmışlar.
Yani, vali beyle konuşma boşuna yapılmış oldu.
Bir şeyler olmuş ve üreticiler büyük bir coşkuyla istediklerini yapmışlar.
Rahatlamışlar.
Salça fabrikası domatesleri alacakmış.
Sevinmişler.
Konuyu arkadaşımız Nurullah Nuri bey kardeşimiz enine boyuna yazdı, anlattı iki gün önce.
Pekiiii, şimdi soralım bakalım.
"Hükümet istifa" diye neden bağırmışlar?
Oysa tüm dilek ve istekleri yapılacakmış.
Vali bey de teminat vermiş.
Madem öyle neden "Hükümet istifa" diye bağırıldı?
Üreticiler dolduruşa mı geldi?
Köylü haklı.
Tarlada alnının teriyle domates üretecek, ürettiği ürünü bir, iki liraya satacak ama toptancı esnaf veya tüccar, yok nakliye...
Yok işçi...
Yok ulaşım giderleri derken markette otuz, kırk katına halka satacak.
Emeği köylü verecek, parayı tacir kazanacak!
Adalet her yerde sağlanmalı.
Taban fiyat meselesine gelince!
"Hükümet istifa" diyerek üreticiyi kışkırtanlar, yollara dökenler, slogan attıranlar ülke ekonomisinin çöküşüne, enflasyonun yükselmesine kapı araladıklarını bilmiyorlar mı?
Biliyorlar.
Hedef domates veya taban fiyat değil asıl hedef hükümeti zora sokmak.
Başarısız kılmak.
Ve bu gün sendikaların aldıkları karar!
Sokaklara çıkılacak, grev yapılacakmış.
Birilerinin işçi haklarını savunduklarını öne sürmelerini kırk yıl önce çok gördük.
Hükümet istifa edince enflasyonun düşeceğini, ucuzluk olacağını mı sanıyorsunuz?