Herkesin elinde, evinde, arabasında silah var.
Az biraz sinirlenince hemen silahı kullanıyor, insanları öldürüyorlar.
Bu kadar cinayet, bu kadar zalimlik, bu kadar insafsızlık çok fazla!..
Oysa ülkemizde ruhsatsız silah bulundurmak yasak.
Nasıl oluyor da bu kadar silahı insanlar elde edebiliyor burası da şüpheli!
Silah yoksa bıçak ile öldürüyorlar.
Son aylarda moda olan bir şey de artık hasımların motosiklet ile gelip silah ile öldürüp kaçmaları.
Filmlerde izlediklerimiz gerçek oluyor.
Bu gidişat hiç hayra alamet değil.
İnsan öldürmek bu kadar kolay olmamalı.
* * *
Öldürme olaylarının ardı arkası kesilmezken bu defa karşımıza uyuşturucu çıkıyor.
İnsan vücudunu çökerten, aileleri dağıtan, milletlerin geleceğini yok eden bir madde.
En tehlikeli madde.
Uyuşturucu.
Emniyet güçleri hemen her gün kilolarca uyuşturucu yakalıyor.
Her an takipteler.
Buna rağmen bir şekilde yolunu bulup getirebiliyorlar.
Uyuşturucu piyasası oldukça hareketli.
Bol paralı.
Ancak insanlığın geleceğini mahveden bir sektör.
Ülkemize doğudan, batıdan kaçak yollarla sokulan uyuşturucu ile mücadeleyi yalnız polise bırakmamalıyız.
Aileler olarak çocuklarımızı sürekli kontrol etmeli…
Arkadaşlarının kimler olduğunu…
Nerelere takıldıklarını, nerelere birlikte gittiklerini…
Hatta okul ve sınıf arkadaşlarının kimler olduğunu çok iyi takip etmeliyiz.
Gençlerin takıldıkları mekanları iyi bilmeliyiz.
Ahlaksızlığın kol gezdiği…
Saygı ve sevginin olmadığı…
Tek hedefin cinsellik ve para kazanma yollarının olduğu yerlere çocuklarımızın, gençlerimizin gidip gitmediklerini öğrenmeliyiz.
Yoksa dizlerimizi döverek ağlayıp sızlamanın anlamı olmaz.
Zengin veya varlıklı ailelerin çocuklarının dahi uyuşturucu batağına sürüklenip, satıcısı veya kullanıcısı olduğu görülüyor.
Okul önlerinde çeşitli şekillerde, çocuk sayılabilecek öğrencileri uyuşturucuya alıştırmak; sonra satıcı yapmak ve parayla kandırmak gibi tehlikeli durumlar yaşanıyor.
Geleceğimiz olan çocuklarımızı polisten önce ebeveynler olarak kontrol etmeli, yavrularımızı korumalıyız.