Türkiye’de sanırım son birkaç yıldır hangi alanda olursa olsun, ister bürokrasi de ister özel sektörde işlerin tıkır tıkır ilerlediğini görmek neredeyse mümkün değil.
Yaşı uygun olanlar hatırlayacaktır; 1970’li yılların sonu ile 1980’li yılların tamamında hep bürokratik engeller olur, insanlar ne işini yaptırabilir ne de sorununa çözüm bulabilirdi.
Bir nevi ‘İşler hep yokuşa sürülürdü!’ Herhangi bir konuyu uzatmak ve o konuda sonuca ulaşamamak, güçlükler çıkarmak, işin olmaması için türlü türlü bahaneler yaratılırdı.
Belki bu deyim hayatımızın her alanında karşımıza çıkabiliyordu lakin artık alışılagelmiş bir durum. Bir sorun var ve bunu çözmesi gereken kişiler genellikle ya bilerek engeller çıkarıyor ya da işleri kasıtlı olarak zorlaştırıyor. Bizde buna tanık oluyoruz. Lafın kısası argoda telaffuz edildiği gibi ‘Yorgunu yokuşa sürüyoruz!’
Ben bugün size bir konudan bahsedeceğim ve ‘İşi nasıl yokuşa sürdüklerini’ açıkça görerek anlayacak ve ona göre kendiniz yorum yapacaksınız.
LİDER GAZETE’de 22 Nisan 2024’te ‘FALEZLERDE AĞAÇ KATLİAMI ve 5 Mayıs 2024’te manşetten yayınladığımız BAMBUS’TA İZİN KAOSU başlıklı bir haber vardı. Burada yaşananlarla ilgili söz konusu arazideki hak sahiplerinden Ali Atmaca, KATLİAMIN durdurulması için CİMER’e başvurmuştu. Ama gelen cevap beni çok şaşırttı!
Konu önce Muratpaşa Belediyesi’ne sorulmuş. Oradan gelen cevapta, polis ve orman muhafaza memurları tarafından yapılan incelemede izinsiz ağaç kesildiği ve işlem yapıldığı, bunun içinde ilgili polis merkezine başvurulması gerektiği belirtilmiş.
Yani AĞAÇ KATLİAMI kabul edilmiş ancak sorumluluk bir başka kuruma atılmış. Bir de BAMBUS PLAJI’NIN ön izin belgesinin olduğuna dikkat çekilmiş. Hadi izni anladık. Lakin AĞAÇ KATLİAMI konusundaki cevabı, şikâyetçi kadar bende anlamakta güçlük çektim. Resmen İŞ YOKUŞA SÜRÜLMÜŞ.
Yahu ortada izinsiz bir ağaç kesimi var mı? VAR! Şikâyetçi var mı? VAR! Olay haber olmuş mu? EVET! Dolayısı ile bu suç duyurusu mu? EVET! Peki daha ne olacaktı ki? Anlattığım konuda YORGUNU YOKUŞA SÜRMÜŞLER Mİ SÜRMEMİŞLER Mİ? Yorum size ait.
---------------------
BİR FOTOĞRAF İKİ KONU!
Geçen cuma günü Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi vardı. Meclisi takip eden cevval muhabir arkadaşımız Mühübe Taşkın bir fotoğraf çekmiş. Bana “Abi şuna bir bak” dedi. Ben de hep ‘Öküz altında buzağı ararım” ya yine öyle oldu. Baktığım fotoğraf karesinde iki kişi çok dikkatimi çekti. Biri erkek diğeri kadın. Başkaları da var ama konuya dahil değiller.
Fotoğrafı iyice inceledim. İlk önce konuya nereden başlayacağımı anlayamadım. Birincisi belediye bürokratları için ayrılan bölümde bürokrat olmayan sıradan bir VATANDAŞ vardı.
Öyle vatandaş dediğime falan bakmayın. Korkuteli’nin sonradan CHP’li olmuş Belediye Başkanı Saniye Caran’ın eşi Hasan Can Caran. Son dönemin örnek CHP’Lİ EŞ BAŞKANI!
Belediye Başkanı olan eşinin yerine işleri takip ettiği ileri sürülen ve onu GÖLGE BAŞKAN gibi takip eden Hasan Can Caran. Başkan eşi aşağıdaki meclis koltuğunda otururken kendisi de BÜROKRATLAR LOCASINDAN onu takip ediyor.
Bu iş doğru mu yanlış mı bilemem. Ama bu EŞ BAŞKANLIK veya GÖLGE BAŞKANLIĞIN fazla göze battığını ve çok dedikodulara yol açtığını duyuyorum.
Gelelim fotoğraftaki ikinci konuya. Kendisi Büyükşehir Belediyesi Bürokratı Destek Hizmetleri Daire Başkanı HAVVA DAĞCI. Meclis’te önemli konular konuşulurken KEK yemeye kendisini öyle bir kaptırmış ki ek bütçe falan hak getire.
Ya arkadaş madem o koltuklara oturdunuz işinizi biraz ciddiye alın ve homini gırtlak yapmayı bir köşeye bırakın. Laf aramızda böyle abur cuburlar sağlığa çok zararlı vallahi. Siz en iyisi günde iki kez sebze veya meyve tüketmenin yoluna bakın. Benden önermesi!