Kültür - Sanat

İzlenmesi gereken gerçek hikayelere dayalı kült filmler

Abone Ol

SIKIYSA YAKALA (2002)/ CATCH ME IF YOU CAN – IMDB: 8,1

Frank Abagnale Jr.’ın yaşam öyküsünü konu alan filmin yönetmenliği Steven Spielberg üstlenirken Leonardo DiCaprio, Tom Hanks ve Christopher Walken bir araya geliyor.

Film konusu, ABD tarihindeki en başarılı dolandırıcılardan biri olarak nitelendirilen Abagnale, gençliğinde ünlü bir hava yolunda pilotluk, avukatlık, doktorluk gibi işleri kıvrak zekası ile diplomasız bir şekilde yapması ve milyonlarca dolarlık sahte çekleri nakite çevirme olayları anlatılıyor. Amacı ise…Film müzikleriyle John Williams’a En İyi Besteci Ödülü’nü getirdi.

VAHŞİ DOĞAYA/INTO THE WİLD (2007) – IMDB: 8,1

Film Jon Krakauer’ın 1996 yılında yayınlanan “Yabana Doğru” kitabından esinleniyor. Gerçek bir hikayeye dayanan filmde oldukça başarılı bir öğrenci olan Christopher McCandless isimli baş karakterin üniversiteden mezun olduktan sonra tüm varlığını bağışlayıp hem fiziksel hem ruhsal bir yolculuğa çıkması anlatılıyor. Alaska’ya ulaşmayı amaçlayan McCandless, yürüyerek ve otostop çekerek tamamlamayı hedeflediği yolculukta kendisi için çizilen geleceğin sınırlarından çıkıp doğanın içinde kendini bulmaya çalışır. Filmde McCandless’a Emile Hirsh hayat veriyor.

ZORAKİ KRAL/ THE KİNG’S SPEECH /(2010) – IMDB: 8,0

En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Orijinal Senaryo’nun aralarında olduğu 4 dalda Oscar kazanan 2010 yapımı “The King’s Speech” filminin yönetmenliğini Tom Hooper üstlenirken, başrollerinde Colin Firth, Geoffrey Rush ve Helena Bonham Carter yer alıyor. Filmde kardeşinin çekilmesinin ardından 1936’da beklenmedik bir şekilde tahta çıkacak olan Kral 6. George’un; kurtulamadığı kekemeliğine çare bulmak için konuşma terapistine başvurması ve terapistin alışılmadık yöntemleri ile kralın kendi sesini bulma yolculuğunu konu alıyor.

SCHİNDLER’İN LİSTESİ/ SCHİNDLER’S LİST  (1993) – IMDB: 8,9

Gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biri olarak nitelendiren Steven Spielberg’in yönettiği  film in senaryosunu ise Steven Zaillian’ın kalemin çıktı. 7 dalda Oscar Ödülü’ne layık görülen filmde başrolleri Liam Neeson, Ralph Fiennes ve Ben Kingsley paylaşıyor. Siyah-beyaz filmdeki tek renkli sahnede görülen küçük kızın kırmızı paltosu da sinema tarihinin akıllara kazınan sahneleri arasında. Film, Nazi partisi üyesi olan fabrikatör Oskar Schindler’in II. Dünya Savaşı esnasında Nazi şiddetine şahit olmasıyla fabrikasında çalışan Yahudi işçileri kurtarma çabalarını konu alıyor. Öncelikle Avustralyalı yazar Thomas Keneally’nin kitabına konu olan bu olay ise ilhamını gerçek hayattan alıyor. 7 dalda Oscar Ödülü’ne layık görülen filmde başrolleri Liam Neeson, Ralph Fiennes ve Ben Kingsley paylaşıyor. Siyah-beyaz filmdeki tek renkli sahnede görülen küçük kızın kırmızı paltosu da sinema tarihinin akıllara kazınan sahneleri arasında

PİYANİST/ THE PİANİST – IMDB: 8,5

Film, II. Dünya Savaşı esnasında Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle zorla Varşova Gettosuna getirilen, ailesinden ayrı kalan ve saklanarak yaşamaya çalışan yetenekli bir Yahudi müzisyenin hayatta kalma çabasını aktarıyor. Yönetmense savaş esnasında yaşadığı deneyimleri de filme yansıtmış.

Hayatının bir kısmını Nazi kamplarında geçirmiş olan yönetmen Roman Polanski’nin yönettiği filmin başrolünde Adrien Brody yer alıyor. Brody, Wladyslaw Szpilman rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü kazanan en genç oyuncu unvanının sahibi oldu. En İyi Yönetmen ve En İyi Uyarlama Senaryo da filmin layık görüldüğü ödüller arasında yer aldı. Film, II. Dünya Savaşı esnasında Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle zorla Varşova Gettosuna getirilen, ailesinden ayrı kalan ve saklanarak yaşamaya çalışan yetenekli bir Yahudi müzisyenin hayatta kalma çabasını aktarıyor. Yönetmense savaş esnasında yaşadığı deneyimleri de filme yansıtmış.

UMUDUNU KAYBETME/ THE PURSUİT OF HAPPYNESS(2006) – IMDB: 8,0

Will Smith’e Oscar ve Altın Küre Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu adaylığı getiren filmin başrollerinde Will Smith, oğlu Jaden Smith ve Thandie Newton yer alıyor. Gabriele Muccino’nun yönetmenliğini üstlendiği filmde baba karakterinin evini kaybetmesi, yeni bir kariyerin peşinden koşması ve tüm bu esnada oğluna iyi bir yaşam sunma mücadelesini anlatan film Chris Gardner’ın yaşanmış hikayesine dayanıyor.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }