Bugün mübarek Ramazan ayının ilk cuması. Bugün mevzumuz ise KADINLAR! Dünyada onlar olmazsa hiçbir şey olmayacağını bilenlerden sanırım kendimi. Yani KADINLARDAN bahsediyorum. Hani hayatımızda her daim olan ve kıymetini bilemediğimiz o eli öpülesi KADINLARDAN.
Evet yarın 8 Mart! Neredeyse tüm dünyada ses getiren eylemlere sahne olan 8 Mart'ın tohumları 1908 yılında, New York'ta 15 bin çalışan kadının daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesiyle atılmış.
Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü ilan etmiş. Ve günümüze kadar gelmiş bu erkek egemen toplumumuzda senedi bir gün kadını hatırlatan Dünya Kadınlar Günü!
Sürekli yanı başında olan kadını unutanlar senede bir gün hatırlasa ne olur hatırlamasa ne olur. Ben de bugünün önemine binaen içimden geçenleri aktarmak istedim. Madem Ramazan ayındayız o zaman bizde konuyu ‘Kadının İslam’da yeri’ olarak ele alalım.
Kur'an da kadınlarla ilgili hem müstakil sureler, hem de pek çok âyetler vardır. Her kadın, bir erkeğin ya annesidir, ya kızıdır, ya kardeşidir, ya da hanımıdır. Bizler annelerimizi, ilahi kudretin genişletilmiş bir rahmet kucağı, ailede saadet kaynağı, aile fertlerinin şefkat odağı olarak görürüz.
Kadınların Allah katında değeri nedir? Gelin bir de buna bakalım. Hucûrat Suresi 13. ayette insanın kadın ve erkek olarak yaratıldığı, Allah katında en değerli olanın “O'na itaatsizlikten sakınanlar”ın olduğu açıkça beyan edilir. Kadınların sorumluluklarına denk haklara sahip olduğu da Bakara Suresi 228. ayette belirtilmektedir.
Evrene baktığımızda, özellikle canlılar aleminde, Yüce Allah’ın her şeyi çift yaratmış olduğunu görürüz. Eşref-i mahlukat, yani yaratıkların en şereflisi olan insan için de durum bundan farklı değildir. Bu ilahi düzen içerisinde erkek veya kadın olmayı tercih etmek kendi istek ve rızamıza bağlı olmadığı gibi, bunun övünülecek bir tarafının olmadığı da ortadadır.
İslam dünyası da dahil olmak üzere, dünyanın her yerinde kadınlara yönelik bir takım olumsuz yaklaşımlar ve tavırlar yaşanıyor. İşin vahim tarafı, Kur’an ve sünnet çizgisine ters düşmesine rağmen, İslam toplumunda meydana gelen bu olumsuz davranışların bir kısmının dinden kaynaklandığı imajı verilmesidir.
Halbuki, kadına yapılan her türlü ayrımcılık, onu aşağılayan sözlü ve fiili davranışlar cahiliye dönemine ait davranışların kalıntılarıdır. Yani bu mevzu yeni değildir.
İslamiyet’in hedefi, geldiği zaman itibariyle cahiliye sisteminde bir hiç olan kadını aşağılanma batağından kurtararak saygının zirvesine ulaştırmaktır. Eğer günümüzde kadın aleyhine bir takım düşünce ve faaliyetler varsa bunun dinden değil, içinde yaşanılan toplum ve kültür algısıyla yakından alakalı olduğu bilinmelidir.
Toplumda, kadınlara kötü şeyleri reva görmek bir yana onları başımızın tacı olarak nitelendiririz. Ama bu nafile kalıyor. Şöyle sağımıza solumuza baktığımız zaman tam tersi davranışları görüyoruz. Bugün insan hakları ve kadın hakları kapsamında pek çok düzenleme, Kuran-ı Kerim’in ve Peygamber efendimizin çoktan beri insanlığı sorumlu tuttuğu toplumsal davranışlardan mülhemdir.
Peygamberimizin kadınlarla ilgili çok önemli hadisleri var; “*Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah’tan korkunuz! Zira siz onları Allah’ın bir emaneti olarak aldınız,
*Müminlerin iman bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır.* Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!..Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allah onda bir çok hayır takdir etmiş bulunur. *Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler, ihanet eder. *Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür. *Hanımını döven, Allah’a ve Resulüne asi olur. Kıyamette onun hasmı ben olurum.”
Sevgili dostlar. Hz. Muhammed (sav) Veda Hutbesi’nde de kadın haklarından bahsetmiş ve Müslümanları çok kesin bir dille şöyle uyarmış: “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve iffetini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”
Hani yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya. Aslında İslam’da kadın hakları tek kalemde yazılamayacak kadar geniş ve hiçbir demokrasi, hiçbir bildirge, hiçbir öğreti, İslam’dan daha fazla kadına kıymet vermemiş. Veremeyecek gibi de görünüyor.
Bu bilgiler ışığında sadece bir güne sığdırılamayacak kadar önemli olan KADINLARIMIZIN günü şimdiden kutlu olsun.