Bursa merkezde yaklaşık iki bin aracın park edeceği otoparklar var.

Oysa Bursa’da bir milyona yakın araç trafikte.

Buna kamyon, kamyonet ve traktörler dahil değil.

Motosikletleri de saymıyorum.

Bu kadar yoğun araç trafiğinde oto parkların ne kadar yetersiz olduğu ortada.

Bursa’nın yolları, kaldırımları, caddeleri, sokakları, mahalle araları bu kadar aracın park edilmesi için müsait mi?

Ne açık oto parklar ne kapalı oto parklar ne yaya kaldırımlar ne cadde kenarlarına kısa sürelide olsa park edilen araçlar için yeterli ve müsait değil.

Bunca aracın yollarda, seferde olanlarını çıktığımız da on binlerce aracın şehir içinde park halinde olduğunu bir düşünelim!

İşyeri önleri, yaya kaldırımlar, cadde kenarları, ara sokaklar park edilmiş binlerce araçla dolu.

Oto parklar yetersiz ve bunu dert edinen yok.

Oysa çok büyük bir sorun.

Nilüfer’in en merkezi yerinde araç sahiplerine hitap eden bir tabela var:

PARK ET DEVAM ET yazıyor üzerinde

Tren istasyonunun hemen yanı başında.

Ve karşısında küçük bir Nilüfer parkı var.

Buraya araç sahipleri sabahları araçlarını park edip tren ile işlerine gidiyor, akşamüstü iş dönüşü gelip araçlarına binip evlerine gidiyorlar.

Ücret ödemiyorlar.

İyi ama ya cadde kenarlarına, sokaklara, kaldırımlara park edenlere ne diyeceğiz?

Büyükşehir Belediyesi araçların park edildiği yerleri belirlemeli, oralara asgari ücretle park görevlisi istihdam edip, kaldırıma ve cadde kenarlarına park eden araçlardan ve geçici olarak  park edenler dahil bir ücreti almalı.

Aynı zamanda da o araçlara zarar verilmesini önlemeli.

Buralardan gelecek gelir Bursaspor’a devredilmeli.

Kaldırımpark pahalı olmayıp araç sahiplerini memnun edecek bir ücrette olmalı.  

Eskiden böyleydi ise şimdi gene öyle olmalı.

Bedava park olmaz.