İnsanlar gergin, toplum gergin.
Milletler gergin, devletler gergin.
İnsanlık çıldırmış durumda.
En saygın kurumdan en eğlenceli yerlere dek her yer anormal derecede gergin.
Trafikte öyle, ev de öyle, komşu da öyle, apartman da öyle, mahalle de, sokakta, iş yerin de, okul da, çarşıda, pazarda herkes anormal derecede gergin.
Çıldırmış durumdayız.
Kimileri ağza alınmayacak hakaretler ediyor ülkenin en saygın makamında.
Diğerleri sile tokat cevap veriyor.
Birileri en eğlenceli yer olan statlarda yumruk sallıyor, tekme atıyor, çelme takıyor, itiyor, su şişesi fırlatıyor.
Herkese bir şeyler olmuş!
Buna sen, ben, siz, biz, hepimiz dâhiliz.
Trafikte ön kesmeler, cam kırmalar, ayna parçalamalar günlük normal olaylardan sayılıyor artık.
Yasalarmış, cezalarmış, hapse atılmakmış hiç önemli değil.
Varsa yoksa sinir harbinin kazanılması.
“Keskin sirke küpüne zarar”mış.
Keşke öyle olsa.
Sirke küpün dışına taşmış durumda.
En saygın kişilerin ağzından anormal hakaretler çıkıyor.
Gençler sırada, çocuklar en öne geçme telaşında.
Daha çocuk denecek yaştalar ama arkadaşını bıçaklıyor, vuruyor, kırıyor, öldürüyor.
Asabiyette normalleştik.
İnsani değerlerimizi süratle yitirmeye başladık.
Hiç bir milli ve dini değerimizin önemi yok artık.
Ciddiye alan, takan, önemseyen kimse kalmadı dersek yeridir.
Yedisinden yetmişine hepimiz sinir küpü olmuşuz.
Pimi çekilmiş bomba misali dokunsalar patlıyoruz.
Ne arkadaş ne dost ne komşu ne akraba ne büyük ne küçük ne kadın, kız ne ana ne baba dinliyoruz
Anında parlıyor, yıkıp, döküp, kırıp geçiyoruz.
Çıldırdık mı ne?