KORKTUNUZ MU?

Bursa, dün 13.43’te sallandı. Nilüfer merkezli 4 büyüklük, vatandaşın sokağa dökülmesine yetti.

Abone Ol

Oysa deprem, sadece kapıyı tıklattı ve eşikte beklediğini hatırlattı.

Dipten sert bir vuruşla kısık sesli bir şekilde ‘korktunuz mu?’ dedi.

Deprem gerçeği orada öylece tüm gücüyle ortaya çıkacağı an için hazırlanıyorken biz ne yapıyoruz?

Konuşuyoruz!

Ama sözüm ona bilimle ve çok bilmişçesine!

Beylik laflar, akademik klişeler ve politik ezberler… Savruluyor dört bir yana.

Kentsel dönüşüm denen olgunun rantsal dönüşüme evrilişine seyirci oluyor en nihayetinde de ‘rantsal bölüşüme’ ortak oluyoruz.

Kamu malını ve kamunun hakkını gasp eden uygulamalara çanak tutuyor, gerçek anlamda deprem riski arz eden bölgelerin çok uzağında dönüşüyoruz.

Büyükşehir ve 17 ilçe belediyesine baktığınızda gerçek anlamda kentsel dönüşümün bir tek Yıldırım Belediyesi’nde olduğu görülüyor.

Diğer belediyeler, havanda su döverekvatandaşı oyalıyor ve bir yığın laf kalabalığı üretiyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da Bursa’ya bu konuda gerekli desteği vermiyor. Örneğin İstanbul’da uygulanan ‘Yarısı Bizden’ kampanyası her kesimden yükselen çağrıya rağmen Bursa’ya verilmiyor.

Tabi sadece Ankara’dan ve belediyelerden beklememek gerek ‘deprem riski’ arz eden yapılarda oturan vatandaşın da kendine gelmesi gerek!

Vatandaş, önce can sonra da mal güvenliği için üstüne düşen duyarlılığı gösterip gerekli talebi oluşturmalı.

***

Geçmişte ilk düğme yanlış iliklendi. Bazı yerlerde kat malikleri, kentsel dönüşüme girecek evleri için para vermediği gibi üstüne para da aldı.

Hem eski evi yenilendi hem metrekaresi büyüdü hem katı yükseldi hem de müteahhitten para aldı…

Peki, bu para kimin parasıydı? Elbette ki kamunun!

10 daireli 5 katlı bina dönüşüme girdi 40 daireli 10 katlı bina oldu. Ama kat malikleri 1 kuruş ödemedi!

İyi de orada internet, su, doğalgaz, elektrik alt yapısı 10 daireye göre yapılmıştı.

Orada park, okul, sağlık ocağı, araç park alanı 10 daireye göre planlanmıştı.

Hepsi yeniden planlanıp kamu maliyesi, artan yoğunluğa göre yatırım yapmak zorunda kaldı.

Parasını kim ödedi?

Sen, ben, o, bu, şu!..

Dönüşen binada dairesi olmayan kim varsa herkes!

Kul hakkı mı?

Cebinden para çıkmadan evini dönüştüren herkes, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedi, yemeye de devam ediyor!

Vatandaşın, tüm bunları düşünmesi ve hesap etmesi gerekiyor. Fakat kimin umurunda!

Elini cebine atmadan bir dönüşüm olmayacağını, olursa da birilerinin hakkının yendiğini anlaması şart!

Herkesin hak yediği bir yerde ve herkesin her şeyi en iyisiyle kendisi için istediği bir zamanda belki de deprem çürük yapılardan çok çürük vicdanlar için daha tehlikelidir…

***

İşte 1050 konutlar, yalak çayırın dibinde dönüşüyor!

2 bin küsur konutluk bölgede konut yoğunluğu neredeyse 6 bine dayanıyor.

Kent kamuoyu sırf depremsellik açısından acil düzeyde risk arz ettiği için sesini çıkarmıyor ama orada da kamunun hakkından çalınıyor.

Orada da yukarda saydığım gibi tüm kamu alt ve üst yatırımları yenilenmek zorunda kalacak. Kimin parasıyla?

Kat maliki cebinden bir kuruş çıkmadan evini yenilerken müteahhit rantın zirvesine çıkarken bölgede artan yoğunluk dolayısıyla ihtiyaç duyulacak tüm yatırımların bedelini başkaları ödeyecek…

Öte yandan dönüşümden bölgede önce 2 milyon etmeyen daireler, daha dönüşüm sürerken şu aşamada bile 3-4 katına satılıyor.

Belki de en başında kentsel dönüşüme bir rant ayarı gerekiyor.

***

Depremden herkesin korkması ve gerekli tedbiri alması elzem lakin birilerinin daha fazla dikkatli olmasını öneririm.

Zira mühendislik hizmeti almadığı için riskli sayılan 2-3 katlı apartmanlardan çok rant hırsıyla yükselen yapılar daha tehlikeli gibi geliyor bana…

Kaldı ki 6 Şubat’ta bunu gördük!

Allah, ülkemizi ve şehrimizi afetlerden korusun.

Her adımında kamunun hakkını gözetenlere saygıyla…

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }