TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Birinci Meclis Genel Kurul Salonu’nda düzenlenen "Ankara Diplomat Akademi Kampı"nın açılış dersinde yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş kararının verildiği Birinci Meclis’te gençleri ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, gençliğin yetişmesinde emekleri olan ve bu kampların düzenlenmesine katkı sunan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Bakanlık çalışanlarına teşekkür etti.
Birinci Meclis binasının, bir asır önceki önemini anlatan Kurtulmuş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün kahramanları minnet ve şükranla andı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci asrında sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’yi inşa etme ve gelecek nesillere bırakma görevinin gençlerde olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Büyük hedeflere sahip olmak gerektiği gibi, o büyük hedeflerin gerektirdiği kişisel vasıflara da sahip olmamız lazım. Başta milli ve manevi değerlerimize bağlı olmak, bireysel ahlak ve fazileti en iyi şekilde yaşamak olmak üzere kendimizi, ülkemizi, medeniyetimizi ve insanlığı tanımak için hangi bilgilere ihtiyacımız varsa o bilgileri en güzel şekilde kullanabilen gençler olarak yetişmemiz lazım.” diye konuştu.
Kurtulmuş, büyük hedefleri gerçekleştirmek açısından gençlere güvendiklerini belirterek, “Siz gençlerin donanımlı bir şekilde ve istikamet üzerinde, milli menfaatlerimizi koruyacak, hedefleri gerçekleştirecek önemli bir nesli oluşturduğunuzun farkındayız. Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak da elimizdeki bütün imkanlarla sizlerin daha iyi yetişmeniz, daha güçlü bir şekilde geleceğe hazırlanmanız için de var gücümüzle, gayretle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
"Türkiye gibi büyük hedefleri olan ülkenin çocukları diplomasiyi en iyi şekilde kullanmak zorundadır"
Diplomasinin, insanlık tarihi kadar eski ve kadim bir meslek ve sanat olduğunu dile getiren Kurtulmuş, diplomasinin hem barışı kurmayı başardığını hem de savaşı başlatabilen kabiliyete de sahip olduğunu söyledi.
Türkiye’nin, asırlardır biriktirdiği diplomasi alanındaki, dış politikayı yönetebilme alanındaki beceri ve tecrübelerini, daha ileri noktalara götürmek ve güçlü bir şekilde diplomasiyi kuvvetlendirmek zorunda olduklarını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Dünyanın belki de en büyük kargaşalardan geçtiği dönemlerinden birisindeyiz. Bu dönem içerisinde, dünyanın her yerinde her gün yeni bir olay, her gün bir gelişmeyle karşı karşıya kalacağız. Diyebiliriz ki dünyanın çivisi çıkmış, dünyanın dengesi bozulmuş, dünya daha fazla çatışmalara, tartışmalara maruz kalan bir yer haline gelmiştir. Onun için özellikle Türkiye gibi büyük hedefleri, büyük birikimleri olan ülkenin çocukları diplomasiyi en iyi şekilde kullanmak, en güçlü şekilde diplomasinin imkanlarından istifade etmek zorundadır.”
GÜÇLÜ BİR DİPLOMASİNİN OLUŞTURULABİLMESİ İÇİN DÖRT TEMEL MESELE
TBMM Başkanı Kurtulmuş, diplomasinin, sadece bir tek alana tahsis edilen bir konu olmadığını; parlamento, spor, enerji gibi birçok alanda diplomasinin uygulandığı bir dönemde olunduğunu, güçlü bir diplomasinin oluşturulabilmesi için de dört temel meselenin bulunduğunu söyledi.
İyi bir diplomasinin oluşturulabilmesi için “hikmetle hareket edilmesi”nin şart olduğunu belirten Kurtulmuş, ayrıca iyi bir diplomasi için “müzakere”nin de olmazsa olmaz bir konu olduğunu belirtti.
KURTULMUŞ, ŞUNLARI SÖYLEDİ:
“Diplomasi, aslında çok farklı fikirlerde olan insanların, çok farklı kanaatlere sahip olan insanların konuşarak, farklılıklarını ortaya koyarak, en çetrefilli konularını dahi bir şekilde müzakere masasına getirerek çözebilme yeteneğine sahip olmasıdır. Türkiye olarak özellikle son zamanlarda bölgemizde yaşanan bütün sorunlara ve küresel ölçekte yaşanan bütün geniş çatışmalara, gerilimlere ortaya koyduğumuz en önemli şey, müzakere masasını açık tutmaktır. Bütün ilgili taraflara da tavsiyemiz, müzakere ederek sorunların çözümünü temin etmektir. Her fikir ayrılığı silahla çözülmeye çalışılırsa, dünyada insan kalmaz.”
Türkiye olarak son yıllarda “Hem masada hem sahada var olabilmek.” mottosunda olduklarını ifade eden Kurtulmuş, “En zor konuda dahi masada olmak, en zor konuda dahi masayı terk eden taraf olmamak, en zor konuda dahi masadaki muhataplarımızın ne söylediğini en iyi şekilde anlamak ve ona göre adım atmak zorundayız.” dedi.
“Kudret”in de iyi bir diplomasi için şart olduğunu belirten Kurtulmuş, “Artık dış politika ve diplomasi meselesi sadece diplomatların yapacağı bir mesele olmanın çok ötesine geçmiş, dış politika ve diplomasi aynı zamanda ülkenin savunmasının da bir parçası haline gelmiştir. Yani güçlü bir orduya, güçlü bir demokrasiye, halkın birliğinin ve beraberliğinin tam manasıyla mükemmel olduğu bir ortama sahipseniz söylediğiniz sözün de tesiri çok fazla olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“İtimat” meselesinin de önem taşıdığını söyleyen Kurtulmuş, “Sözü söyleyenin sözüne itimat edilmezse ne söylerseniz, sözün bir kıymeti yoktur. Bizim milletimizin en önemli özelliklerinden birisi, tarih boyunca söylediği her sözü yerine getirmiş olmasıdır. Biz hiçbir zaman bir tarafa başka, diğer tarafa başka konuşmadık. Bugünün dünyasında, Türkiye'nin birçok, birbirine rakip hatta düşman ülkeler tarafından takdirle takip edilmesinin temel gerekçelerinden birisi sözüne itimat edilmesidir.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin her iki tarafa da aynı şeyi söylediğini, Filistin meselesinde de her platformda aynı şeyi, en doğru bildikleri şekilde söylediklerini dile getirdi.
"SURİYE VE BÖLGEYLE İLGİLİ MESELELERDE SURİYELİLERİN YENİ YÖNETİMİYLE NEREDEYSE TAM BİR MUTABAKAT İÇERİSİNDEYİZ"
Suriye’deki gelişmelere ilişkin de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, “Dün Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinden sonra basın toplantısında ortaya konulduğu gibi, Suriye ve bölgeyle ilgili meselelerde Suriyelilerin yeni yönetimiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak neredeyse tam bir mutabakat içerisindeyiz. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte ümidimiz ve beklentimiz, Suriye’nin yeni yönetiminin en kısa süre içerisinde kapsayıcı, bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği, bir Suriye yönetiminin inşa edilmesidir.” ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, Suriye’nin toprak bütünlüğünün bundan sonra da önemli olacağını belirterek, “Türkiye ve Suriye’nin yeni yönetimi, Suriye'nin toprak bütünlüğünden taviz vermeyeceğini açıkça ifade etmektedir. Ümit ediyoruz ki, toprak bütünlüğü temin edilmiş, güçlü bir şekilde yoluna devam eden Suriye, aynı zamanda terör örgütlerinin yuvası olmaktan da en kısa süre içerisinde kurtarılacaktır. Suriye’nin milli ordusunun dışında hiçbir silahlı grubun olmaması gerektiği kanaatindeyiz ve öyle görünüyor ki bu gerçekleştirilecektir.” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bölge ülkelerinin tamamının iradesiz, parçalanmış, küçük devletler halinde bölünmesi senaryosunun hala devam ettiğini ve bu senaryoyu Türkiye olarak bozacaklarını ve bu senaryonun uygulanmasına asla müsaade etmeyeceklerini vurguladı.
"BUNDAN SONRA HİÇBİR ŞEY, İSRAİL İÇİN ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"
İsrail’in Gazze başta olmak üzere 1,5 yıldır Filistin topraklarında sürdürdüğü büyük insanlık suçunu ve soykırımı güçlü ülkeleri arkasına alarak devam ettirdiğini dile getiren Kurtulmuş, bunu asla kabul etmediklerini belirtti.
İsrail’in, bir hafta içerisinde alacağını zannettiği Gazze’yi, 1,5 yıldır alamamakla birlikte büyük bir askeri yenilginin içine düştüğünü vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bundan daha önemlisi, dünyanın dört bir tarafında milyonlarca insan sokağa çıkarak Netanyahu ve çetesinin ortaya koyduğu katliamları, insanlık tarihinin gördüğü en büyük soykırımı lanetlemiş, dünyanın her yerinde insanlık cephesi varlığını, gücünü ortaya koymuştur. İnsanlık cephesinin ortaya koyduğu bu güç, Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesinde de Netanyahu ve çetesi aleyhinde alınan sonuçlarda büyük etkisi olmuştur.
Çok açık söylüyorum. Hem Filistin davası için hem İsrail için yeni bir dönemin başlangıcındayız. Bakmayın yüksek perdeden konuştuklarına. Bundan sonra hiçbir şey, İsrail için eskisi gibi olmayacaktır. Bundan sonra Filistin davası daha fazla destekçi bulacak, Filistin'de davası daha güçlü bir şekilde uluslararası alanda temsil edilecektir. Görüşme yaptıklarımız hep şunu söylüyor: ‘Artık iki devletli bir çözümden hiçbir yol kalmamıştır. Bu bölgede tam manasıyla özgür, başkenti Kudüs olan 1967 sınırlarında bir Filistin devleti mutlaka ama mutlaka kurulacaktır ve bütün dünya bunu tanıyacaktır.”
"MİLYONLARCA İNSAF VE VİCDAN SAHİBİ, BU YENİ TİYATROYU İBRETLE, HAYRETLE İZLEMİŞLERDİR"
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ve sonrasındaki sürece değinen Kurtulmuş, 1,5 yıldır devam eden soykırımın ardından Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında verilen tutuklama kararını hatırlattı.
Kurtulmuş, "Hakkında tutuklama kararı çıkartılmış olan bir potansiyel suçlu, soykırım suçlusu ve uluslararası hukukun karşısında da sanık durumunda olan bir sözde başbakanın, dünyanın en büyük ülkesi olduğunu iddia eden Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından hem de böyle bir kral edasıyla karşılanmış olması ise insanlık vicdanını derinden yaralamıştır. Hatta başta Amerika'nın sokakları, meydanları olmak üzere, o meydanları dolduran milyonlarca insaf ve vicdan sahibi, bu yeni tiyatroyu ibretle, hayretle izlemişlerdir." diye konuştu.
ABD Başkanı Trump'ın gayretlerinin bile sonuç vermeyeceğini, hiçbir gücün Netanyahu'yu işlediği suçların hesabını vermekten kurtaramayacağını vurgulayan Kurtulmuş, Netanyahu ve çetesinin uluslararası mahkemelerde hesap vereceğini ve bu katliamların, soykırımın hesabının insanlık adına sorulacağını ifade etti.
Kurtulmuş, Gazze'de 1,5 yıldır savaşan, bütün akrabalarını kaybetmiş olmasına rağmen aç biilaç, evsiz, üstünde kendisini yağmurdan, çamurdan koruyacak hiçbir şey olmadan direnen yaklaşık 1 milyon 800 bin Gazzeliyi saygıyla selamladığını belirterek, Gazze'de şehit olanlara Allah'tan rahmet diledi.
Gazze'de insanların evlerinin, ailelerinin yanı sıra geleceklerinin yok edilmeye çalışıldığını belirten Kurtulmuş, ancak Gazzelilerin gönlünden vatan sevgisinin, millet sevgisinin ve ait olduğu topraklara aidiyetlerinin sökülüp atılamadığını vurguladı.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ, ŞUNLARI KAYDETTİ:
"Şimdi bunu gerçekleştirememiş olan, Filistin halkının karşısında aciz kalmış olanların yeni bir hayalin peşinde koşmaları anlaşılır gibi değildir. ABD Başkanı'nın, seçilir seçilmez ortaya koyduğu, 'Orta Doğu'da bir barış istiyor' sözlerinin hemen arkasından ABD'nin başkentinde gerçekleştirilen bu tiyatroda söyledikleri sözler asla kabul edilemez. Gazze, Filistinlilerindir ve kıyamete kadar Filistin'in bir parçası olmaya devam edecektir. Gazze, sizin şirketlerinize satılık kupon bir arazi değildir. Gazze, asırlar boyunca Müslüman Filistin halkının kanlarıyla suladığı aziz bir vatan parçasıdır. Nasıl bizim için bu vatanın her bir köşesi, karışı aziz bir vatan parçasıysa Filistinliler, Gazzeliler için de Gazze toprakları öyle bir yerdir, kıyamete kadar da öyle kalacaktır. İspatı da herhalde 1,5 yıldır fiilen her gün yapılmıştır, gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri yöneticilerine şu tavsiyeyi yapmak da hakkımızdır diye düşünüyorum; Vietnam'ı, Afganistan'ı, Irak'ı ve Gazze'de aldıkları dersleri unutanların yeni bir maceraya doğru Orta Doğu'yu sürüklemeye hakları yoktur. Böyle bir karara Orta Doğu'daki bütün halklar, bütün devletler karşı çıkacak, böyle bir gelişme asla gerçekleşmeyecektir. Onun için diyoruz ki Türkiye, barış vizyonuna sahip olmaya devam edecek ama sözünü en güçlü bir şekilde söylemeyi de sürdürecektir. "
Kurtulmuş, Türkiye'nin Filistin halkının başta var olma olmak üzere bütün haklarını, Filistin Devleti'nin egemenlik hakkını ve Gazze dahil Filistin topraklarının kutsal bir yer olduğunu ve bunların hepsinin de Filistin halkının kendi malı olduğunu her platformda destekleyeceğini belirterek, "Olmayacak duaya 'amin' demeyin diyerek ABD'nin yeni başkanını uyarıyor ve bu yanlış tutumdan acilen dönmesinin dünya barışı için de Orta Doğu barışı için de önemli olduğunu ifade etmek istiyorum." dedi.
TRT HABER