TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de düzenlenen G20 Parlamento Başkanları Zirvesi'ne (P20) katıldı.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Yashobhoomi Hindistan Uluslararası Konferans ve Sergi Merkezi'ndeki zirvenin, "Sürdürülebilir Kalkınma 2030 Hedefleri: Kazanımların Gösterimi, İlerlemenin Hızlandırılması" konulu oturumunda yaptığı konuşmada, organizasyon dolayısıyla Hindistan Parlamentosunu ve hükümetini tebrik etti.
"Burada adil, müreffeh ve kalkınmış bir dünya hedefinden bahsediyoruz ama vakit artık taahhütlerimizi tekrar tekrar yinelemek değil, aynı zamanda içinde bulunduğumuz dönemde atmamız gereken adımları ciddi şekilde gözden geçirme vakti olduğunun altını çizmek isterim" diyerek sözlerine başlayan Kurtulmuş, henüz 2030 hedeflerinin sadece yüzde 15'ine ulaşıldığının göründüğünü, üstüne üstlük bu hedeflerden uzaklaşılmasının Ukrayna-Rusya savaşında, salgın sırasında yaşanılanlar gibi krizleri daha da derinleştirdiğini söyledi.
Salgın döneminde milyonlarca insanın aşırı yoksulluğa doğru sürüklendiğinin herkes tarafından bilindiğini dile getiren Kurtulmuş, şu anda en azından 1 milyar insanın uygun yaşam koşullarından, güvenli konut ve temiz suya erişiminden ve yeterli sağlık hizmetlerinden yoksun yaşadığını ifade etti.
Medeniyetin maddi refah ve gelişmişlikle ölçüleceğini ama maddi refah ve gelişmişliğin medeni olmak için yeterli olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "İçinden geçmekte olduğumuz bu süreçte, hep beraber medeniyet kavramını, ölçüsünü genişleterek ahlaki ve insani değerleri de içine alacak şekilde genişletmek durumundayız. Aksi takdirde dünyadaki küresel adaletsizlikleri ve küresel yoksulluğu çözmek konusundan fevkalade uzakta olacağımız aşikardır." diye konuştu.
"KÜRESEL GIDA GÜVENLİĞİNE SOMUT KATKILAR SAĞLAMAYA DEVAM ETMEYE KARARLIYIZ"
Onca üretime rağmen yoksulluğun yakıcı bir gerçek olarak ortada durduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, dünyada bugün her on kişiden birinin gece yatağına aç bir şekilde girdiğini, dünyadaki bu adaletsizliklerin en çarpıcı göstergesinin ise "zengin kuzey" ile "yoksul güney" arasındaki farklılıkların giderek güçlenmesi ve artması olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuzeyli seçkinler müreffeh bir hayatı yaşarken güneyliler, yoksullar gettolarda yaşamlarına devam ediyor ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Aslında açlığın 2030 yılında sona erdirilmesine ilişkin 2 No’lu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin de hala çok uzağında olduğumuz aşikardır. 2015 yılındaki G20 Dönem Başkanlığımız sırasında gıda güvenliğine öncelik vermemizin isabeti, bugün bir kez daha gayet iyi anlaşılmaktadır.
Türkiye olarak Karadeniz Tahıl Koridoru girişimi örneğinde olduğu gibi, küresel anlamda gıda güvenliğine somut katkılar sağlamaya devam etmeye kararlıyız."
FİLİSTİN'DE BAŞ GÖSTEREN OLAYLAR VE ÇATIŞMALAR KARŞISINDA İTİDAL ÇAĞRISI
Barış ve güvenliğin olmadığı bir yerde sürdürülebilir kalkınmadan bahsetmenin mümkün olmadığının altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bunun için barış ve güvenliğin, sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmaz koşulu olduğunun farkındayız. Son olarak dünyanın birçok bölgesinde güvensizlik ve barıştan uzak, savaş ve çatışmaların yaşandığını hepimiz maalesef üzüntüyle seyrediyor, üzüntüyle takip ediyoruz. Son olarak Filistin'de baş gösteren olaylar ve çatışmalar karşısında bir kere daha, bu uluslararası platformdan itidal çağrılarımızı tekrarlıyoruz. Sivilleri hedef alan hiçbir saldırı kabul edilemez. Hiçbir şey ne bu tür saldırıları ne de uzun yıllardır devam eden işgal ve ilhak politikalarını mazur göstermeye yeterli değildir. Son gelişmelerin artık bölgede iki devletli bir çözümden başka bir yol olmadığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etmek isterim. Kalıcı barışı arayacaksak, bunun ancak 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından geçtiğini de unutmamalıyız. Yasa dışı yerleşimciler gibi işgal politikalarının önlenmesi ve kutsal mekanların statüsünün korunması da barışın yolunu açan en önemli hususlardan bir diğeridir."
TBMM Başkanı Kurtulmuş, bugün gerek Filistin'de gerek Ukrayna'da yayılma potansiyeli bulunan çatışmaların, bölgesel ve küresel güvenlik için çok büyük birer tehdit teşkil ettiğini, her iki ateşi de behemehal söndürmenin uluslararası camianın en kritik görevlerinden biri olduğunu vurguladı.
"DÜNYA 5'TEN DE BÜYÜKTÜR, 20'DEN DE BÜYÜKTÜR"
Yaşanılan krizler ve bu krizleri yönetmede başarılı bir sınav veremeyen uluslararası sistemin bugünkü içler acısı durumuna da dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Dünyanın hemen her yerinde yaşanan, hiçbir soruna çözüm üretemeyen adaletsiz, hakkaniyetsiz ve hepsinden önemlisi yetersiz bir uluslararası sistemle karşı karşıyayız. Onun için başta açlık, kıtlık, küresel adaletsizlik, bölgesel ve ülkeler arasındaki çatışmalar başta olmak üzere bütün uluslararası sorunlara çözüm bulacak yeni bir uluslararası küresel mimariye ihtiyacımız olduğu aşikardır. Bu çerçevede baştan beri Türkiye olarak, her uluslararası platformda tekrarladığımız sözü, bir kere daha ifade etmek istiyorum; dünya 5'ten de büyüktür, 20'den de büyüktür. Dolayısıyla bütün dünya ülkelerinin egemen eşitliğini esas alan, hakkaniyeti, adaleti, ana ekseni olarak kabul eden küresel ölçekte barışı sağlamayı hedeflemiş bir dünyayı kurmak hepimizin ortak vazifesidir."
Hindistan bağımsızlık hareketinin öncü lideri Mahatma Gandhi'nin "Yaptıklarımız ile yapmaya muktedir olduklarımız arasındaki fark, çoğu problemin çözümü için yeterlidir" ifadesini aktaran Kurtulmuş, "Bütün dünyayı, bütün uluslararası camiayı, yaşadığımız sorunların çözümünde tarafsız, insaniyetli, hakkaniyetli çözüm için çareler bulmaya davet ediyorum." diye konuştu.