İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, günler öncesinden “Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacağı” vurgusuyla duyurulan program kapsamında Afyonkarahisar Kocatepe'de vatandaşlara hitap ediyor.
Afyonkarahisar’da açıklamalarda bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski ortaklarına ve Kemal Kılıçdaroğlu’na adeta ateş püskürdü. Akşener, “Sadece iktidar mensuplarıyla değil, adeta bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla mücadele ettik. Önce şahsım önce ben diyenlerle uğraştık. Koltuğundan başka hiçbir şeyi düşünmeyenlerle uğraştık” dedi.
İşte Meral Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar:
"2023’te milletin verdiği helal oyu babadan miras bilerek seçmen iradesine ipotek konulamayacağını anlatmaya çalıştık. Siyaset elitlerin, sözde kanaat önderlerinin güdümünde milletin olmadığı bir yerden üretilen siyasetin başarılı olamayacağını söyledik.
Tepki gösterdik, uyardık, memleketimizin gerçeklerinden bihaber oturdukları yerden ahkam kesenlere karşı irade koyduk. Sadece iktidar mensuplarıyla değil, biz bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlarla da mücadele ettik. Memlekete en küçük fayda getiremeyen partili CB sisteminden kurtulmak istedik. Türkiye’yi zengin, mutlu bir geleceğe taşımak için çalıştık.
Bu yolda fedakarlıktan kaçınmadık. Meselemiz Türkiye olduğu için nefislerimiz kör odalara hapsettik. Nefsinin esiri olanlarla uğraştık. Biz önce millet, önce memleket dedik. Ama önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık.
Biz milletimizin geleceği için şahsi çıkarlarımızdan vazgeçtik ama koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyenlerle uğraştık. Çabalarımıza rağmen yenilgiye engel olamadık. En nihayetinde maalesef olmadı, olduramadık. 2023 seçimlerindeki yenilgiye maalesef engel olamadık.
Türk siyaseti, belli başlı yankı odalarına hapsedildi. Biz milletin çağrısını dile getirdik diye o yankı odalarda hainlikle suçlandık. İşbirlikçilikle suçlandık.
İktidara yanlamakla suçlandık. Peki, tüm bunların sonunda ne oldu? Tüm bu sürecin içinden en küçük pazarlık yapmadan çıkan kim oldu? Gizli kapaklı tek işbirliğine girişmeyen, en ufak kâr sağlamayan kim oldu? Şükürler olsun ki İYİ Parti oldu.
Ben ve arkadaşlarım makam, mevki peşine düşecek olsaydık bize saraylar vadedilirken, elektriği kesilen salonlarda hayır diye haykırmazdık. Biz pazarlık yapacak olsaydık, herkesin suspus kesildiği dönemde İYİ Parti’yi kurmazdık.
“BEN SUSTUM YÜZDE 60 İLE KAZANIRIZ DİYENLER SUSMADI”
Ben sustum, yüzde 60 ile kazanırız diyenler susmadı. Bilimsel verileri masaya koyan ben sustum, onları yırtıp atanlar susmadı. TV’lere çıkıp yüzsüz yüzsüz bize yüklemeye kalkıştılar.
Yeni bir umuda tutunmak isteyen milyonlar öfkeyle doldu. Yapmamız gereken, hatalarından ders alan muhalefet olarak milletimizin önüne çıkmaktı.
İYİ Parti’yi ve beni günah keçisi yapmaya kalktılar. Hakikati bilenler tek kelime etmedi. Bunların hepsi midemi bulandırdı. Bu sessizliği sürdürmek mümkün değil artık. 2023 seçimlerine girerken, Sayın Erdoğan karşısında açık farkla seçimi kazanacak 2 aday çıkardık 20 yılda ilk kez.
HİÇBİR İŞBİRLİĞİ YAPMAYACAĞIZ
Biliyorsunuz önümüzde, yerel seçimler var. 2023 seçimlerini, çantada keklik görenler, şimdi de yerel seçimleri, âdeta bir genel seçim havasında, değerlendirmeye başladılar.
Yine tüm gündemi, sayısal oranları yarıştırarak, ittifaklara çekmeye çalışıyorlar. Hâlbuki yerel seçim, bir genel seçim değildir. Her yörenin, belirli özellikleri vardır. Her siyasi parti, o yöreyi bilen, tanıyan, ve geliştirme iddiasında olan, kadrolarıyla birlikte,milletin huzuruna çıkar.
Eğer ki, toptancı bir anlayışla, yerel seçimi, bu niteliğinden uzaklaştırıp; Merkez-yerel bütünleşmesine götürür; ya da sayısal ittifaklara yönlendirirsek; bu, yereli ortadan kaldırmak olur. Yereli ortadan kaldırmak ise, demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. Çünkü yerel seçimler, çoğulculuğun yaşadığı yerdir.
İttifak kurmak, elbette belirlenen adayların, seçilmesine katkı sağlıyor. Ancak başarıyı, ittifakın, matematiksel bir yaklaşımla değil, ilkesel bir yaklaşımla yapılması getiriyor. Biz, 2019 yerel seçimlerinde; Hem toplumsal zeminde, hem de adaylarda, bu durumu gördüğümüz için, bir teklifte bulunduk, ittifak kurduk ve başarılı olduk.
Önümüzdeki yerel seçimlerde ise, İYİ Parti olarak, elbette kendi kadrolarımızla, milletimizin huzuruna çıkacağız. Ve göreve talip olacağız. Yerel seçimi, bir genel seçim rekabeti çerçevesinde okumadan, yerel özellikleri, dikkate alarak, milletimizin iradesinin tecellisine, imkân sağlayacağız.
Bu vesileyle; Buradan, tüm siyasi partilere de, açık ve net bir çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin, hep birlikte; Vatandaşlarımızın, siyasi tercihlerini, ve yerel özelliklerini yansıtacağı, bir rekabet ortamı oluşturalım.
Gelin, hep birlikte; Türk siyasetinin, bugün içinde bulunduğu, ve milletimizin aleyhine çalışan, siyasi pragmatizm sarmalından, çıkmasını sağlayalım. Gelin; tüm siyasi partiler, hep birlikte, ayrı ayrı seçimlere girelim, ve milletimize hizmet için yarışalım.
Yerel özellikler ve talepler doğrultusunda, elbette işbirlikleri olabilir. Ancak biz, İYİ Parti olarak; Hür ve millî siyaset anlayışımız gereği; Gizli gündemleri olan, kendi menfaatleri için, bizim sırtımızda kurban kesen, şahsi hayallerini ve kariyerlerini önceleyen, mevcut güç ve siyasal ilişkilerine, destek arayan, marjinal ve bölücü yapılarla yakınlaşan, hiç kimseyle, herhangi bir işbirliği yapmayacağız" şeklinde konuştu.