İnsan yaşamının su ile olan ilişkisi, suyun günlük hayat veya dini ritüellerindeki çeşitli kullanımlara yönelik olarak bazı kapların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu kaplardan biri de ibriktir.

Günlük hayatta daha çok temizlikle ilişkili olan ibrikler, eskiden yemek öncesi-sonrası el yüz yıkamak, su tesisatı olmayan evlerin bahçesindeki tuvaletlerde taharet maksatlı, bazen de ibadetlerden önce alınması zorunlu olan abdeste kadar sıklıkla kullanılan ibriğin, suya atfedilen kutsallıkla da doğrudan bağlantılı olduğu anlaşılır.

***

Ayrıca hala mezarlıklarda mezarlarda çiçek sulamak üzere kullanıldığını hepimiz biliriz.  Her inanç sisteminde suya bir kutsiyet atfedilmiş, günahları yıkayıp arındıran, temizleyen, saflaştıran, yeniden hayat veren gibi anlamlar yüklenmiştir.

Suyun insan hayatındaki önemi zaman içinde toplumsal inançlarla da kaynaşmış; ölüm/cenaze, doğum, evlilik gibi insan hayatının dönemeçlerinde bir sembol olarak kullanılagelmiştir. Türk inanç sisteminde de suya kutsiyet atfedilmiş, “Günahları yıkayan, saflaştıran, yeniden hayat veren” gibi anlamlar yüklenmiştir. Bu haliyle ibrik, somut veya soyut anlamıyla her durumda su ile birlikte düşünülmüştür.

***

Konumuza dönmek gerekirse Türk sembolizminde, nasıl ibrik motifi temiz suyu, temizliği temsil ediyorsa mezar taşlarında da ölüme, ahirete, imanlı oluşa ilişkin anlama işaret eder. Yani motif temeldeki temizlik anlamını koruyarak defnedilen şahsın hayattayken abdestli-namazlı biri olduğunu veya cömert, hayırsever bir insan olduğunu, hayatı boyunca toplum için çalıştığını ve geride ölmez eserler bıraktığını bizlere gösterir. Ayrıca bu motif, fedakâr insanların hatırasının halk nezdinde, daima yaşatıldığına şahitlik etmektedir.

M E Z A R T A Ş L A R I N D A ‘ İ B R İ K’ T A S V İ R L E R İ

Öte yandan mezar taşlarında ibrik motifinin tek başına olduğu gibi farklı çiçek/meyve demetleri ve ağaç dalları taşıyarak vazo gibi tasarlanan örnekleri de mevcuttur. Örneğin görseldeki mezar taşımızda ibriğin içinden hayat ağacının çıktığı görülür.

***

Hayat ağacının Türk mitolojisinde yaşam ve ölüm, yeryüzü ve gökyüzü arasında bir bağdaştırıcı olmasının yanında ölümsüzlüğü, sonsuz yaşamı ve cenneti simgelediği bilinir. Türk kültürüne göre bu ağaç yeryüzündeki kökleriyle yaşamın, gökyüzüne doğru uzayan dallarıyla ise cennetin bir sembolü olarak görülür. Başka bir deyişle bu motifin rolü dünyevi hayatın devamlılığını sonsuz yaşamla birbirine bağlamaktır.

***

Bu arada mezara su dökülmesi geleneği Anadolu’nun neredeyse tümünde rastlanan bir uygulamadır. Temelde mezarı sıkılaştırmak için yapılan bu eylem, ölen kişinin ferahlamasını umarak yapılan bir geleneğe dönüşmüştür ve yağmurlu günlerde bile yerine getirilen bir görev haline gelmiştir. SON SÖZ

SON SÖZ

Mezarlara işlenen ibrik formlarının, yine ölen kişinin ruhunu ferahlatmak için su vermekle ilişkili de olduğu düşünüyorum.