14 Mayıs seçimleri için sandığa gidecek olan seçmenin kararında ‘istikrar’ faktörü öne çıkıyor.
Yönetimdeki istikrarın güncel hayatına etkisini geçmiş koalisyon tecrübelerinden yakından bilen her meslek ve kesimden seçmen, gelecek 5 yılında da istikrar istiyor. 30 yılı kapsayan uzun koalisyonlar dönemine yabancı olan gençler ise hayata istikrarlı bir başlangıç yapmak istiyor.
7’li Masa’nın sadece cumhurbaşkanı adayını belirlemek için bir yılı aşkın bir süre uzun pazarlıklara tutuşması, terörle mücadeleden dış politikaya, yatırımlardan sosyal hayata ilişkin vaat ve söylemlerinde taban tabana ortaya çıkan tezatlıklar 14 Mayıs öncesinde seçmeni derinden düşündürüyor.
HEM BUGÜN HEM YARIN İÇİN
Stratejik bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin istikrarsızlığın kol gezdiği bir bölgede istikrar adası olarak yoluna devam edebilmesi sadece bugünü değil gelecek nesilleri de yakından ilgilendiren kritik bir konu. Seçime bir hafta kala Yeni Şafak olarak istikrarın önemi konusunda vatandaşın nabzını tuttuk. İşte, istikrarın vatandaşı ilgilendiren yönleri ve seçmenin düşünceleri.
HUZUR VE GÜVENLİK
Terörle mücadelede de başarılı operasyonlara imza atan Türkiye, terör örgütlerinin belini kırdı. TSK ve MİT’in milli teknolojiyle desteklenen istihbari operasyonlarıyla da yurt içinde ve yurt dışında teröre büyük darbe vuruldu. Aynı zamanda bölücü örgüte Türkiye’den katılımlar durma noktasına geldi. Bu noktada HDP önünde nöbet tutan Diyarbakır anneleri oluşumu örgütün dağa kaçırdığı evlatlarına kavuştu. Diyarbakır annelerinden Ayşegül Biçer verdikleri mücadele ile PKK’da büyük bir çöküşün yaşandığını belirti. Biçer, “Bu mücadele devam ettiği süre içerisinde Allah’ın izni ile bir tane çocuğumuz dağda kalmayacak. PKK’yı millet devlet yan yana olup el birliği ile bitireceğiz. Bu da istikrar, huzur ve güven içerisinde olacak. Sağlanan huzur ve güvenlik ortamından Diyarbakır halkı çok memnun” diye konuştu.
21 YIL ÖNCEKİ FOTOĞRAF ORTADA
Terörün belinin kırılmasıyla bölgede sosyal hayat da normalleşti. Ekonomideki atılıma bağlı olarak toplumsal düzen rayına girdi. Güneydoğulu Kejan aşiretinden Ahmet Kıran, 14 Mayıs seçimlerinde istikrarın sürmesinin gerektiğine vurgu yaptı. Kıran, “İstikrarın olmaması faciadır. Bunu ifade etmek bile doğru değil. Karşımızda istikrara kavuşmuş bir Şanlıurfa, bir Diyarbakır var. Bu şehirlerin sokaklarında rahatça geziyorsun keyif alıyorsun. İnsanlar umutla, aşkla bekliyorlar. Dolayısıyla böyle bir yapının içerisinde istikrarsızlık faciaları getirir. İstikrarın bozulması bölgenin 30 yıl öncesine dönmüş olması demektir. Bölgede kimisi tarımda yeni teknoloji geliştirirken, kimisi güneş enerjisi projeleri geliştiriyor. Kimisi üretim amaçlı fabrikalar kuruyor. Bütün bunlarla insanlar ümitlenmişken geriye dönük faciayı düşünmek mümkün değil. Bundan 30 yıl önce adam trafo bulamıyordu. Şimdi devlet ‘sen enerjini üret elektriğini ben sağlayayım’ diyor. 21 yıl öncenin fotoğrafı tüm Türkiye’de malumdur. Elde edilmiş kazanımlar istikrar olmaması halinde heba olur” ifadelerini kullandı.
ESNAF DAHA DA BÜYÜYECEK
2002 yılında kişi başı 5 bin TL ile sınırlı ve yıllık toplamı 154 milyon TL olan esnaf kefalet kredileri 2023 yılı ocak sonu itibariyle kişi başı 500 bin lirayı ve toplam 142 milyar TL’yi aştı. 2002 yılından bu yana 4 milyona yakın esnaf bu destekler ve kredileri kullanarak büyüdü. İstikrarlı ekonomi planları ve büyüme planları ile esnaflar yeni dönemde de seçeneğini istikrardan yana kullanmak istiyor. Konya Oto Galericiler Odası Başkanı Abdullah Acıbadem, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bizim esnafımızın yüzde 90’ı süreklilikten yana. En zor zamanlarda dahi esnaf unutulmadı. 21 yıllık süreçte en zor anımızda açıklanan destekler ve paketler ile yüzümüz güldü. Siyasi görüş ne olursa olsun istikrar sürsün istiyoruz ve geleceğe güvenle bakmak istiyoruz. İstikrar devam ettiği sürece esnaf daha da büyüyecek ve güçlenecek.”
SANAYİ ÜRETİM SÜRSÜN İSTİYOR
Türkiye 21 yılda ihracatçı firma sayısını 3’e katladı. Bunun yanı sıra yıllık ihracat rakamını ise 35,1 milyar dolardan 254 milyar dolar seviyesine çıkararak yüzde 725’lik artış ile tüm zamanların rekorunu kırdı. İhracat rekorlarının kırılmasındaki en büyük pay ise Türkiye sanayisinin sürekli büyümesi oldu. İvedik OSB Başkanı Hasan Gültekin, “Sanayici üretmekten ve istikrardan yana. Bizler üretimdeki istikrar sürsün istiyoruz. Önceden ham madde alımında dahi sorun yaşarken bugün hiçbir alanda sorunumuz kalmadı. Bizim işçilerimiz de işleyişten oldukça memnun. Eğer değişim yaşanırsa ihracatçı istikrarsız bir ortamda ticaret yapamayacaktır. Eğer Millet İttifakı iktidar olursa diye ihracatçının çekinceleri var. İhracat sürecinin işleyişinde tıkanmalar olabilir. Birçok ülkeye ürünlerimizi istikrarlı diplomasi ve ilişkiler sayesinde ulaştırdık. Fakat diğer yönler kapalı kutu olarak görülüyor. Sürekli ithalat, para bulmak, teknoloji ithal etmek ve farklı üretimi kısıtlayacak şeyleri vaat ediyorlar. Biz üretmek, ürettiğimizi de ülkemizle buluşturmak istiyoruz” diye konuştu.
YA İSTİKRAR YA MACERA
Demokratikleşme ve özgürlükler konusunda Türkiye, AK Parti iktidarlarında vesayet odaklarının getirdiği birçok uygulamayı kaldırdı. 21 yılda Türkiye’de 28 Şubat sürecinin izleri büyük ölçüde silindi. 28 Şubat’ın ardından gelen başörtüsü yasağı kaldırıldı. Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, 14 Mayıs seçimleri için, “Bu seçimler ile ya istikrar devam edecek ya da ülke olarak yeni bir maceraya girişeceğiz” dedi. Öksüz, şunları kaydetti: “Türkiye 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi devasa kriz ve darbeleri hiçbir tortusu kalmayacak şekilde bu irade ile atlattı, geride bıraktı. Bu seçimimizle ya o darbe günlerinin siyasal ve sosyal gerçeklerine geri döneceğiz ya da istikrarla gelişmeye devam edeceğiz.”
KONUT VE TAŞIT İÇİN DE GEREKLİ
Bankadan kredi çekerek borçlanan taksit ile alışveriş yapan vatandaş da borçlarını ödeyebilmek için istikrardan yana tercih yapacak. İstikrarın devam etmesini ve güven ortamının bozulmamasını en çok talep edenlerin başında sanayi sektör temsilcileri geliyor. Ancak taksitle borçlanan ve borcunu ödemek için düzen ve istikrara en çok ihtiyaç duyanlarsa sıradan vatandaşlar. Uygulanan düşük faiz politikasının bir sonucu olarak 20 yılda ucuz kredi ve konut seçenekleri arttı. Bu çerçevede barınma ve ulaşım ihtiyaçlarını çözmek kadar ileriye dönük yatırım aracı olarak da gördükleri konut ve taşıtlar için bankadan kredi çeken vatandaşlar da evlerinden olmamak için istikrardan yana tavır koydu.
ERDOĞAN BİZİ ANLIYOR
AK Parti, 14 Mayıs seçimleri için en kalabalık mitingini 7 Mayıs Pazar günü İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaptı. Gelenek haline gelen ve AK Parti’nin miting alanı olarak bilinen Yenikapı yerine bu yıl Atatürk Havalimanı’nı tercih edildi. Alanın AK Parti ve Türkiye için de özel bir anlamı var. 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında binlerce vatansever, canlarını hiçe sayarak Atatürk Havalimanı’na gelip, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı karşılamıştı. İşte böylesine önemli bir yerde yapılan miting de oldukça büyük önem taşıyordu. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde bir araya gelen halk, bir kez daha bağımsız Türkiye idealine ve iradesine sahip çıktığını tüm dünya kamuoyuna gösterdi.
ENGELLİLERİN İLGİSİ FAZLAYDI
Önceki mitinglere de katılan engellilerin, bu mitinge daha yoğun bir katılımı vardı. Sahnenin sol tarafında engellilerin oturarak mitingi izleyebileceği bir alan oluşturulmuştu. Mitingi izlemek isteyen yerli ve yabancı basın mensupları için 2 katlı bir platform oluşturulmuştu. Gazeteciler gün boyu burada yayınlarını ve röportajlarını gerçekleştirdi. Yeni Şafak olarak biz de miting alanında vatandaşlarla konuştuk, görüşlerini aldık.
CAN BORCUM VAR
29 yaşındaki engelli kızı Ceren ile mitinge gelen Zeynep Görateş, “Erdoğan bizi anlıyor biz de Erdoğan’ı. AK Parti’den önce kızımı kötürüm olacak diye ameliyata almadılar, oradan oraya gönderdiler. Halkın sağlığını değil, alacakları parayı düşündüler. AK Parti geldiğinde kızım, devlet hastanesinde özelde gibi tedavi gördü. Yatalak olacak bir çocuğu ayağa kaldırdılar, hayatını geri verdiler. O yüzden Erdoğan’a önce can sonra da bir vatandaş olarak borcum var” diye konuştu.
AK PARTİ HERKESİN PARTİSİ
Mitinge kızı ile gelen Ajda Atakan, “AK Parti herkesin partisi. Bu parti benim de kızımın da, tüm Türkiye’nin de partisi” diye belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aileden biri gibi sevdiğini dile getiren Ajda Atakan, “Onun yaptıklarına diğerlerinin hayalleri bile yetişemez. Ben diğer partilerin açıklamalarını dinliyorum. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, vaatleri bana komik geliyor. Yürümeyi bilmeyen, kendini yönetemeyen bir insan bu milleti nasıl yönetecek?” ifadelerini kullandı.
İLK OYUM ERDOĞAN’A
14 Mayıs’ta ilk kez oy kullanacak 19 yaşındaki Sude Atakan da AK Parti’yi desteklemesinin nedenlerini şu sözlerle açıkladı: “Din farklılığı, mezhep farklılığı, açık olmak kapalı olmak fark etmez. Bu, AK Parti’ye oy vermeye engel değil. Laz’ı, Türk’ü, Kürt’ü diye bir ayrım yok. Biz de bugün buraya geldik. Çünkü Türkiye’yi kalkındırabilecek tek kişinin Erdoğan olduğunu düşünüyorum. İlk kez oy kullanıyorum ve ilk oyumu Erdoğan’a vereceğim için çok mutluyum, çok gururluyum.”
EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın pazar günü 1.7 milyon kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği “Büyük İstanbul Mitingi” dünya basınında büyük yankı uyandırdı. France 24, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da güç gösterisi mitingi düzenledi: Kazanacağız” başlığı ile duyurduğu haberde, “Erdoğan, pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bir güç gösterisi mitingi için topladığı taraftar denizine seslendi” ifadeleri kullanıldı.
KATILIM ORANI ÖNE ÇIKTI
İngiltere merkezli Middle East Eye ise, “Erdoğan seçimden bir hafta önce rakiplerine karşı söylemini yükseltirken, pazar günü İstanbul’da düzenlenen mitingde muhalefeti LGBT yanlısı olmakla suçladı” dedi. Bir diğer İngiliz gazetesi Daily Mail, miting için “Eşi benzeri görülmemiş” dedi ve 1.7 milyonluk katılıma dikkat çekti. Erdoğan’ın sözlerine geniş yer veren Yunan haber sitesi In.gr yüksek katılıma dikkat çekti. Bir gün önce muhalefetin de İstanbul’da miting düzenlendiğini hatırlatan In.gr, Erdoğan’ın mitingine katılımın çok daha yüksek olduğunu belirtti.
GÜNÜN FOTOSU İSTANBUL’DAN
Euronews ise haberinde “Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine bir hafta kala Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü dönemini ve partisinin iktidarını güvence altına almak için elinden geleni yapıyor” ifadesine yer verildi. ABD merkezli haftalık dergi Baron’s’ internet edisyonunda yer alan haberinde “Erdoğan İstanbul’daki Güç Gösterisi Mitingine Öncülük Ediyor” başlığını kullandı. “Kitleler, İstanbul’un eski Atatürk Havalimanı’nın asfaltında omuz omuza toplandı” diyen ABD’li dergi haberinde Erdoğan’ın açıklamalarına da geniş yer ayırdı. Rus haber ajansı TASS katılımın yüksekliğine dikkat çerkerken, öğleden itibaren trafikteki ve toplu taşımadaki olağan dışı yoğunluğa dikkat çekti. Rus haber sitesi RTVI ise “günün fotosu” kısmında Büyük İstanbul Mitingi’nden kare paylaştı.
İSTANBUL RÜZGÂRI
Türkiye’nin tarihi açısından stratejik bir öneme sahip olan 14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kalırken AK Parti’nin İzmir, Ankara ve İstanbul mitinglerine yoğun katılım olması genel merkez tarafından olumlu değerlendiriliyor.
ALGILARI ELLERİNDE PATLADI
Özellikle İstanbul mitingi ile sosyal medya üzerinden oluşturulmak istenen algı girişimlerine cevap verildiği belirtiliyor. “Algı girişimleri muhalefetin ve sosyal medya spekülatörlerinin ellerinde patladı” değerlendirmesinde bulunan AK Parti kaynakları, İstanbul mitinginin heyecanla beklenmiş olduğuna işaret ediyor. Kaynaklar, “Miting beklediğimiz gibi de oldu. Milletimiz bir kez daha bize olan güvenini ortaya koydu. Muazzam bir kalabalık vardı. 14 Mayıs akşamına kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Pazar günü seçimin sonucu bu mitingde belli oldu” şeklinde konuştu.
Kaynak: Yeni Şafak (Resul Ekrem Şahan & Neslihan Önder)