Destici yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Milletimizin birliğini ve ülkemizin bağımsızlığını hedef alan 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 7 yıl geçti.
Öncelikle, ülkemizin ve milletimizin istiklali ve istikbali için, darbeye karşı koyan, inançları uğrunda tereddüt etmeden, hayatlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.
15 Temmuz 2016 gecesi, utançla ve nefretle hatırladığımız, utançla ve nefretle hatırlamaya devam edeceğimiz, çok korkunç hadiselere şahit olduk.
15 Temmuz 2016’da, ülke dışından, Türkiye ve Türk Milletinin düşmanları tarafından sevk ve idare edilen bir topluluğun; devletin en stratejik kurumlarına sızabildiklerini; bu ihanet şebekesinin, sivil halktan, Özel Harekât karargahına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden Cumhurbaşkanlığı’na, Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan Emniyet Müdürlüğü’ne, bomba atacak, mermi atacak kadar, akıllarını, izanlarını, imanlarını ve haysiyetlerini yitirdiklerini gördük.
15 Temmuz günü, milletimiz, devletine, hukuka, insan haklarına, demokrasiye, millet iradesine, tarihine, evlatlarının geleceğine, onuruna, haysiyetine, dolayısıyla kendine sahip çıkmıştır.
Milletimiz, 15 Temmuz günü, devletin sağladığı makamlarda oturarak, fedakâr milletimizin, rızkını devletiyle paylaşarak aldığı silahları millete doğrultup, devlete el koyma ve millete, “millete rağmen” istikamet çizme alçaklığını, sonsuza dek sona erdirmiştir.
Anayasamız “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.” cümlesiyle başlar.
Manevi çatımız olan devletimiz, milletimizindir.
Devletimizin, nasıl ve kimin aracılığıyla yönetileceğini, istikametini, sadece milletimiz, milletimizin iradesi belirler.
Devletin üç temel erkinden yasama, yürütme ve yargı, kararlarını “millet adına” alır, görevlerini “millet adına” yerine getirirler.
Kamu görevi yapanlar, devletin otoritesi dışında, başka hiçbir ülkeye, millete, şahsa, cemiyete, topluluğa, zümreye bağlılık gösteremezler.
Bu temel ilkeleri, hileyle, cebirle, silah kullanarak ya da başka metotlarla yok sayanlar, yıkmaya teşebbüs edenler, milletimize, milletimizin istiklaline ve istikbaline savaş açmış sayılırlar.
Büyük Birlik Partisi ve Alperenler olarak 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a tüm darbe girişimlerinin tam karşısında durduk. Bir kez daha ülkemizde yaşanmış olan tüm darbeleri ve darbe girişimlerini lanetliyor, bundan sonra da her şart ve ahvalde sonuna kadar millet iradesinin yanında olduğumuzu ve olacağımızı ifade ediyorum.
Necip milletimizle birlikte biiznillah, “Milli irade” nin anlamının ve öneminin, hiçbir zaman, tartışmaya açılmasına dahi izin vermeyeceğiz.
Yaşadığımız bölgede, çağda ve şartlarda, hür ve bağımsız olmamızın yegâne yolunun “güçlü olmamız”, bunun da ancak milletimizin ortak değerleri etrafında “birlik olmamız” olduğunu hatırlatıyor, şehitlerimizi tekrar rahmet ve minnetle anıyor, aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.”