Yerel seçimlerde Doğu Anadolu'da ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bazı illeri eski HDP; yeni adıyla DEM partisi kazandı.
"Demokrasi şöleni" tarifi ile oralarda halk DEM'e oy verdi.
"Demokrasi kazanmış oldu"
Oralarda halk tercihini DEM'den yana kullanmış.
Millî irade tecelli etmiş.
İtiraz eden var mı?
Yok.
YSK seçim sonuçlarını onayladı mı?
Onayladı.
Teyit etti mi?
Etti.
..Ve derken devir teslim töreni yapıldı.
İşte ne olmuşsa burada olmuş.
DEM partili birileri Atatürk ve Erdoğan'a orada...
O salonda...
O törende hoş olmayan...
Hakaretamiz sözler sarf etmiş.
"Vayyy, sen nasıl bunu yaparsın"
diye karşı çıkanlar...
Kızanlar...
Şikâyetçi olanlar...
Üst perdeden tepki gösterenler olmuş.
"Böyle yapamazlar"
"Hadlerini aşıyorlar"
"Orası vatan toprağı, böyle şey kabul edilemez" gibi hiddet gösterenler var.
Başka bir yerdeki devir töreninde ise İstiklâl Marşı okunmamış.
Odadaki Türk bayrağı kaldırılmış.
Aynı tepkiler oraya da var.
Oraya da uyarı yapılmış.
İlgili bakanlık soruşturma başlatmış.
TC yasaları böyle eylemlere müsaade etmiyormuş!
İyi ama yasalar Türklüğe hakaret eden, terör örgütünden yana tavır koyan bir DEM adayının adaylığını kabul etmedi mi?
Etti.
"Seçime girebilir" dedi mi?
Dedi.
Adam seçimi kazandı mı?
Kazandı.
Pekiiii, bu partiden aday olanların kazandıkları takdirde bu ve benzeri eylemleri yapacakları bilinmiyor muydu?
En azından tahmin edilemedi mi?
Lamı cimi yok!
Tahmin ettiniz.
Çünkü geçmiş yıllarda benzeri eylemleri bu partililer kongrelerinde, toplantılarında yaptılar.
Sonuç!
Hiçbir şey yapamazsınız.
Soruşturma açılır.
Kişi veya kişiler sorgulanır.
Sonra serbest bırakılır.
Başka ne yapılacaktı ya?
Tutuklayıp hapse mi atılacaklar?
Hem, DEM'li adaylar kazanınca benzer eylemlerin olabileceğinden daha başka şey mi bekleniyordu?
Söyleyin biz de bilelim...
Ne bekleniyordu?