Önce kentsel dönüşüm adında rantsal bölüşümle müteahhit, vatandaş ve belediye el birliğiyle şehrin içinden geçtiler: Güzelim yeşil alanlar yağmalandı… Yollar otoparka döndü… Altyapı yetmez oldu…
Sonra yeni imar alanları, dönüşümle şişen şehre yeni hormon enjeksiyonu oldu.
Hasanağa ve Kayapa’da herkesin dilinde hormon. Hormon aşağı, hormon yukarı…
Arsa sahibinden, pazarlayan emlakçısına kadar herkes ‘hormon’ konuşuyor.
Dönüşümün ‘emsal’i, imarlı arazinin hormonu olmuş…
Müteahhit, eğer araziye belediyeden mevcut emsalin üstünde bir ‘hormon’ çıkarıp daha fazla daire yapamıyorsa arsa sahibi ikna edemez.
Bırak ikna etmeyi bir dahakine selam bile veremez…
Yahu tamam onlar istiyor da bu işler gerçekten hormonlu mu?
Yani imarda görünen emsalin dışına mı çıkılıyor?
Ne yazık ki evet!
Hem de öyle gizli kapaklı falan değil aleni.
Yahu aşikâr! Yahu ulu orta! Yahu göstere göstere! Yahu hoyratça!
Kente karşı suç işleniyor. Kent uyuyor. Belli ki artık uyuşmuş hissetmiyor!
Birkaç çıkar grubu gölgeden göstermelik itirazla tatmin arıyor. Olan kente oluyor.
İşin kötüsü bu hormonlu projelerde ne denetim var ne inceleme…
Bölgeyi yakından takip eden bir inşaat mühendisi şöyle diyor:
“Bu hormon resmi değil. Resmi olmadığı için hem mimari hem statik proje incelenmiyor. Projeler denetime tabi değil. Yani bir nevi projesiz inşaat yapılıyor. Bu da projeyi yapan mühendisin kalitesi ve projeyi yapan müteahhidin vicdanına kalıyoruz demektir. Burada bir diğer suçlu yapı denetimler. Yapı denetimler bu projelerin hormonlu olduğunu biliyor ama onlarda ekstra para isteyerek göz yumuyor.”
1,50 emsalle 30 bin metrekare inşaat alanı çıkan arsaya 300 bin metrekare inşaat olur mu? Oluyor.
Sonra ne oluyor? Trafik sıkışıyor. Yollar yetmiyor. Giderler taşıyor. Kanalizasyon tıkanıyor. Her hafta bir trafo patlıyor. İnternet iyi çekmiyor. Kısaca altyapı, üstyapıdaki yoğunluğa yetmiyor…
Hormonun yolu, Nilüfer Belediyesi’nden geçiyor…
Ev alacaksınız. Merak ediyorsunuz. Toplam proje alanına bakıyorsunuz. Bir de açıp Nilüfer e-imara ada parsel sorgulatıyor ve farkı görüyorsunuz.
İnanın bunu ispatlamaya bilgiye, belgeye de gerek yok… Siz de bir proje seçin ve sorgulayın görün hormonu…
Bursa’da biz zamanlar modern kentleşmenin yüzü olan Nilüfer’i rantsal bölüşümünün ağından kurtarmak gerek.
Bu kadar ranta batmışken yıllardır CHP tarafından yönetilen Nilüfer’i bu seçimde de CHP’li bir isim kazanırsa ne demeli?
Vatandaş da kente karşı işlenen suçun ortağı olmuş mu demeli! Ya da kestirip atalım, alan razı veren razı sana ne oluyor niyazi!
Saygıyla…