DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Lider Haber ekranlarında seyircisiyle buluşan, Murat Er’in sunduğu Gün Ortası programına konuk oldu. Aksakal, 14 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ve 28.Dönem Milletvekilliği seçiminin sonuçlarını ilk kez Lider Haber’de değerlendirdi.

“SEÇİMİN 2’NCİ TURA KALMASI SAYIN ERDOĞAN AÇISINDAN BİR KAYIP DEĞİL”

Seçimin ardından değerlendirmelerde bulunan Aksakal, “Öncelikle tabii 28'nci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri sonuçlandı, 600 milletvekili seçildi. Parlamentoda önümüzdeki günlerde mazbatalarını aldıktan sonra yemin edecekler ve görevlerine başlayacaklar. Bunun Türk demokrasisine, Türk milletine ve devletimize hayırlı sonuçlar getirmesini temenni ediyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a desteğini açıkça ortaya koyduğunu gösteriyor. Bu bir ön veridir. Seçimin 2’nci tura kalması Sayın Erdoğan açısından bir kayıp değil, tam tersine bir referandum niteliğinde gibi görünen bu seçimlerde desteğinin devam ettiği anlamını ortaya çıkarıyor. Bundan sonraki süreçte devlet işleyişinin daha istikrarlı bir zeminde yürütülmesi adına toplumda buna karşılık verecek ve daha yüksek bir oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE VATANI VE MİLLETİ ÖNCELEYEN MİLLETVEKİLLERİNİN ÇOĞUNLUKTA OLDUĞUNU GÖRÜYORUM”

Türkiye Büyük Millet Meclisinde vatanı ve milleti önceleyen milletvekillerinin çoğunlukta olduğunu gördüğünü söyleyen ve millet ittifakına dair yorumlarda bulunan Aksakal, “Kendilerini sözde solcu olarak tanımlayan siyasi partilerin Amerika Birleşik Devletlerinin kurmuş olduğu, kurulmasını organize ettiği bir ucunda da Türkiye'nin bölünmesi stratejisine taşeronluk yapan PKK terör örgütünün yer aldığı, arkasında FETÖ terör örgütünün açık desteğini ortaya koyduğu bir hizalanma oluştu. Bu kendi içinde de zaten siyasi bir çelişkiydi. Çünkü sol siyaset antiemperyalist temele oturmak durumundadır. Oysa bu millet ittifakı yapısı içerisinde Sayın Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapan siyasi partilerin içinde kendilerini sosyalist olarak tanımlayanlar da vardı. İşte NATO'ya karşı olduklarını, NATO’dan çıkarılması gerektiği yönündeki düşüncelerini toplumla paylaşıp bir taraftan da Amerika ile aynı hizada ve aynı hedeflerle örtüşmüş bir cumhurbaşkanı adayını önermek, onlar adına da bir çelişkiydi ve toplum bunu elbette ki fark etti. Diğer taraftan 40 yıldır süren bir terör mücadelesi var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin topraklarının bölünmemesi, ulusal birliğinin sürekli hale getirilmesi, sonsuza kadar yaşatılması noktasında anayasayla güvence altına alınmış bir duygu anlayışı var. Dolayısıyla 28’inde de bunun gereğini mutlaka yapacaktır. 28’inden sonraki süreçte inanıyorum ki bu millet ittifakı yapısı içerisindeki başak partilerin yönetim kademelerinde de ciddi bir dağınıklık gündeme gelebilecektir, siyaseten görevlerini tamamlayıp evlerine emekliliklerini yaşamak üzere torunlarına babaannelik, dedelik edeceklerine ben inanıyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinde vatanı ve milleti önceleyen milletvekillerinin çoğunlukta olduğunu görüyorum. Bu sadece Cumhur ittifakı içerisindeki 322 milletvekilinde değil, başka partilerden de seçilen, hakikaten vatan milletine bağlı bu ülkenin milli ve manevi değerlerini içselleştirmiş milletvekili arkadaşlarımızın olduğunu görüyorum ve düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti bundan sonra küresel ekonomik sistemi, küresel emperyalist sistemin bize yarattığı ekonomik dalgalanmaları, sıkıntıları bir an evvel ortadan kaldıracak yasal düzenlemelerle ve uygulamalarla mesaisini sürdüreceğini düşünüyorum. Özellikle de 11 ilimizde meydana gelen o büyük deprem felaketinin açtığı yaralar daha hızlı şekilde sarılacaktır. Bunun yanında gerek savunma sanayimizdeki, gerekse diğer sanayi sektörlerindeki kalkınma hamleleri, altyapı yatırımlarının hızlandırılması, tarımda ve hayvancılıkta başta olmak üzere ekonomik sistemimizin artık yeniden gerçek anlamda üretime döndürülmesi noktasında büyük bir çalışmanın içerisine girileceğini düşünüyorum. Biz de demokratik Sol Parti olarak Parlamentoda parti programımızın temelini teşkil eden kalkınmanın köyden ve köylüden başlayacağı anlayışıyla başta Büyükşehir yasamızın değiştirilmesi yenilenmesi olmak üzere üretimin artırılmasına yönelik her türlü çalışmaya öncülük edeceğimizi, ifade etmek isterim” dedi.

“ALTI OK’UN İÇERİĞİ BOŞALTILMIŞ VAZİYETTE”

“28 Mayıs’taki ikinci tur seçimlerinin millet ittifakı adına olumsuz sonuçlanmasının ardından CHP’de değişiklik olur mu?” sorusuna Aksakal, “Ben Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde yönetimsel değişikliğin yapısal bir değişikliği ortaya çıkaracağına inananlardan değilim. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisinin artık karakteristik yapısı değişmiştir. Parti içerisinde 10 Aralık’çı zihniyet hakimiyetini kurgulamıştır. Bugün Kemal Kılıçdaroğlu gider yerine gelecek olan da ondan daha az sıkıntı yaratacak bir siyasi kimlik olmayacaktır. Gerçekten Atatürkçü olanların gerçekten bu ülkenin milli ve manevi değerleriyle örtüşen bir yaşam biçimini kendisine yol olarak belirlemiş, bu ülkenin toprağıyla, vatanıyla ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü içselleştirilmiş toplum kesimlerinin önümüzdeki süreçte Demokratik Sol Parti çatısı altında toplanarak devletin geleceğini güvence altına alacağına inanıyorum. CHP’nin kuruluş ilkelerine özgün olan logosunda altı ok vardır. Altı ok’un içeriği boşaltılmış vaziyette ve sadece bir logo olarak orada bulunuyor. Bundan sonra da o partiyi yönetecek olanların aynı düşünce içerisinde ve aynı karakteristik yapıda aktörler olacağını öngörüyorum. Kemal beyin gitmesi ya da kalması, Cumhuriyeti Halk Partisi’nin bundan sonraki siyasi süreçte bir etki gücünü artırmaz ya da eksiltmez” cevabını verdi.

“SAYIN ERDOĞAN'A DESTEĞİN DAHA GÜÇLÜ ŞEKİLDE OLMASINI SAĞLAYACAĞIZ”

İkinci tur ile ilgili görüşlerini aktaran Aksakal, “Meclis çoğunluğunu elde eden Cumhur ittifakının adayı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a daha güçlü bir destek olacağına inanıyorum ve güveniyorum. Demokratik Sol Parti olarak da başından beri desteklediğimiz ve seçilmesi için çaba sarf ettiğimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza bu 12-13 günlük süreçte de vurgulayacakları çalışma sistemi içerisinde bize düşen görevlerimizi ve sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Kendi seçmen tabanımızda ve özellikle millet ittifakının terör örgütleriyle doğrudan ilişkili bir şekilde kurguladıkları sistemin çökertilmesi adına bildiğimiz her türlü bilgiyi ve doğruyu seçmenlerimizle halkımızla paylaşacağız. Sayın Tayyip Erdoğan'a desteğin daha güçlü şekilde olmasını sağlayacağız” sözlerine yer verdi.

Programın tamamını izlemek için: