Pir Ali Baba, Erzurum'un Osmanlı hâkimiyetine girişinden önce bölgeye gelmiş ve şehrin güneybatısındaki Dutçu (Tuzcu) köyünde zaviyesini kurmuş olan bir tasavvuf büyüğü olarak biliniyor. Bazı Osmanlı belgelerinde seyyid olduğu ifade ediliyor. Belgelerde ayrıca kendisinden “Kıdvetü'l-Sâlikin Umdetü'l-Mürşidin Mevlanâ Pir Ali Baba” şeklinde bahsediliyor. Pir Ali Baba'nın Horasan erenlerinden olduğu rivayet ediliyor. Erzurum'da deprem ve diğer afetlerden korunmak amacıyla 1001 hatim geleneğini başlatmış ve bu hizmetin devamlılığı için büyük bir vakıf kurdu. Vakfiyesine göre Eğerli Dağı'nın eteklerinden itibaren Dutçu köyü ve çevresindeki geniş arazi bu vakfa ait.
PİR ALİ BABA'NIN ZAVİYESİ VARDI
Tarihçi Abdürrahim Şerif Beygu'ya göre Erzurum Osmanlı hâkimiyetine geçtikten sonra, Yavuz Sultan Selim döneminde Dutçu köyü ve civarını ihtiva eden arazi ile şehir merkezindeki bazı mülkler Pir Ali Baba Vakfı üzerine tescil edildi. Osmanlı döneminin sonlarında Dutçu Köyü dışında Kiremitlik Tepe bölgesinde ve şehrin batısındaki Gez Mahallesi ile kuzeyindeki Çiftlik Köyü'nde bulunan pek çok bostan Pir Ali Baba Zaviyesi gelirleri arasında yer aldı. Pir Ali Baba'nın zaviyesi asırlar boyunca Dutçu köyü içinde faaliyet gösterdikten sonra 19. yüzyıl ortalarında kapandı. Fakat 1001 Hatim Geleneği devam ettirildi. Pir Ali Baba'nın mezarı ise köyün güneybatısındaki tepede. Ruslar I. Dünya Savaşı'ndaki işgal sırasında bu tepede mevziler ve top yolları yaptı. Bahsedilen savaş ve işgal sırasında kesintiye uğrayan 1001 hatim geleneği 1939 Erzincan depreminden sonra Müftü Solakzâde Sadık Efendi'nin girişimiyle tekrar başladı. 1001 Hatim Erzurum'da asırlardır süre gelen önemli bir gelenek.