Rutte, düşünce kuruluşu Carnegie Europe'un Brüksel'de düzenlediği etkinlikte konuştu.
Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran'dan Avro-Atlantik bölgesinin güvenliğine yönelik ciddi tehditlerin olduğuna dikkati çeken Rutte, "Güvenlik durumu iyi görünmüyor. Hayatım boyunca gördüğüm en kötü durum." değerlendirmesinde bulundu.
Rutte, savunma üretimi ve harcamalarını artırmanın İttifak'ın kati birinci önceliği olduğuna kanaat getirdiğini vurgulayarak, "Bu, hepimizin bu kez daha hızlı ve daha sert olmamızı, savaş dönemi zihniyetine geçmemizi, savunma üretimimizi ve savunma harcamalarımızı turboşarj etmemizi gerektiriyor." dedi.
Bugünkü durumun "ne savaş ne de barış" hali olduğuna dikkati çeken Rutte, "NATO'nun caydırıcı etkisi halen yerinde ama yarın için endişeliyim." diye konuştu.
Rutte, gelecek 4-5 yıllık süreçte İttifak'ı bekleyen risklere karşı yeterince hazırlıklı olunmadığının altını çizdi.
TÜRKİYE'NİN KATKILARI
NATO Genel Sekreteri, 1 Ekim'de göreve başlamasının ardından önde gelen müttefik ülkelere yaptığı ziyaretler kapsamında Türkiye'nin İttifak'ın savunmasına katkılarına değindi.
"(Türkiye'de) Türk Havacılık ve Uzay Sanayiini ziyaret ettim ve sağladıkları yetenekleri gördüm." diyen Rutte, Almanya, Fransa ve İtalya'ya gerçekleştirdiği ziyaretlerde de savunma sanayisi aktörlerinin üretimlerini artırmak için nelere ihtiyaç duyduklarını dinlediğini ve ihtiyaçların çok fazla olduğunu söyledi.
Rutte, Türkiye ve Yunanistan ziyaretlerinde edindiği izlenimlerle ilgili soru üzerine şunları kaydetti:
"Benim izlenimim, hem Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'la hem de Başbakan (Kiryakos) Miçotakis'le konuşurken ilişkilerini iyileştirmek için gerçekten çalıştıkları yönündeydi. Birkaç yıl öncesine göre çok daha iyi bir yerdeler. Yardım etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız çünkü bu ülkeler, iki önemli müttefik ve NATO'nun parçaları."
Rutte, Türkiye'nin Avro-Atlantik bölgesinin savunmasına önemli katkılar sunduğunu belirterek, Ankara'nın "genel NATO savunmasının önemli bir parçası" olduğunu vurguladı. AA