Bu topraklarda deprem gerçeği sinsi bir düşman gibi yanı başımızda her daim zamanını kolladı. Acı ve korkunç yüzüne çekinmeden göstermeyi maharet belledi.
Defalarca kez sarstı, yıktı, can aldı. Tarifsiz acılar verdi…
Deprem olgusuyla Cumhuriyet döneminden bu yana defalarca kez yüzleştik…
Filmi geriye sararsak...
1939 senesinin son günlerinde deprem bir gece yarısı haince Erzincan’ı vurdu . Felaketin boyutu büyüktü. 32 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Depremin şiddeti 7,9’du…
Erzincan’daki büyük felakette moral olan bir olay ise hayli ilginçti. Depremde zarar gören hapishanedeki mahkûmlar açıkta kalmışlardı.
Bu durumun ardından mahkumlar deprem çalışmalarına katılmış, enkazın içinde canhıraş ve fedakarca mücadele vermişti.
Bu olay esnasından bir mahkum bile firar etmemişti.
Mahkumların bu fedakarlığı TBMM tarafından çıkarılan özel bir afla ödüllendirilmişlerdir.
Takvimler 1966 yılını gösterdiğinde ise Muş Varto, 2 kez şiddetle sarsıldı. İlki 7 Mart ikincisi 19 Ağustostu. Depremlerde 2408 kişi hayatını kaybetti. Acının tarifi yoktu.
Van’ın Muradiye ilçesinde deprem -17 derece soğuğun arasında belirdi. 24 Kasım 1976’dı. Depremin büyüklüğü 7,5’ti. Ortalık bir anda toz dumana karıştı. Bilanço ağırdı. 3 bin 840 kişi hayatını kaybetti.
Gölcük’teki felaket hale hafızalarda taptaze… İzleri halen belirginliğini koruyor... Sene 17 Ağustos 1999’tu. Kocaeli Gölcük büyük bir felaketle sınandı. 45 saniyelik dehşet anları, korku doluydu. Şiddet 7,4’tu. 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti. Deprem birçok ilde hissedildi.
12 Kasım 1999, Düzce. 7,2 büyüklüğünde 30 saniye süren deprem ile sallandı… 894 kişi hayatını kaybetti.
2011 yılında Van’da tarifsiz bir acının sahibi olduk. Van 23 Ekim ve 9 Kasım’da depremin gazabına uğradı. 7,2 ve 5,6 büyüklüğündeki depremler ortalığı darmaduman etti. 601 vatandaşımız hayatını kaybetti.
2020’de iki kez yıkıldık. Elazığ’da can kaybımız 41, İzmir’de can kaybımız 119’du…
Hep bir şekilde ayağa kalktık. Dayanışma ile tek vücut olduk. Sımsıkı kenetlendik. Depremin her an ensemizde olduğunu biliyorduk.
VE 6 Şubat 2023'te korkulan oldu.
Bu sefer çok acımasızdı. Gözü dönmüş ve gaddardı. Tarihin en büyük felaketi 11 ilimizi barbarca vurdu.... Adeta savaş açmıştı.
6 şubatta dondurucu soğukta 2 kez var gücüyle salladı. Şiddetleri 7,7 ve 7,6'dı. 11 ili altüst etti. En az 53 bin 537 vatandaşımız hayatını kaybetti. 11 ilde toplam 518 bin konut yıkıldı veya ağır hasar aldı. Ne o acıyı anlatmaya gücümüz yetti ne o felaketi. Korkunç bir kabus gibiydi, uyanmak istedik, lakin acı her gün daha da katlandı. Dünya başımıza yıkıldı…
Ülke genelinde tarihe geçecek bir dayanışma ve yardımlaşma örneği bir nebze de olsa moral oldu.
Şimdi asrın felaketinin üzerinden 2 yıl geldi, geçti. Ama acımız halen yerli yerinde. Depremin kucağımıza bıraktığı binbir acı ve ızdırab halen can yakıyor.
Ama acımızla yaşamayı yavaş yavaş öğrenmeye başladık. Yamacımızdaki kederle her daim yürümenin tarifsiz mücadelesine baş koyduk. Tekrar ayağa kalktık. Yeniden hayata tutunduk.
Şimdi bu felaketten ders çıkarma zamanı, devlet ve milletçe depreme karşı ciddi önlemler ve tedbirler almanın vakti. Deprem değil ihmal öldürür sözünün ağır doğruluğu ile harekete geçme zamanı…