Yıllar sonra Antalyaspor’da büyük bir heyecan yaşandı.
Ancak bu heyecan ne maç ne de transfer içindi. Uzun zamandır görülmeyen seçim heyecanı, tüm Antalyaspor camiasını sardı. Yoğun bir çalışma temposunun ardından kazanan Mustafa Ergün oldu.
Bu seçim heyecanı, Antalyaspor’a çok yakıştı. Bu anlamda kulüp iktidarının desteklediği Mustafa Ergün’ün karşısına aday olarak çıkan Sezgin Özer ve ekibine kendi adıma teşekkür ederim. Umarım bundan sonraki seçimler de ‘adil’ ortamda heyecanlı anlara sahne olur.
Seçimin, demokrasi ortamının Antalyaspor’a çok yakıştığını söylemekle beraber organizasyonun ise tamamen yetersiz, hatta daha kötü hangi ifadeler varsa onların da söylenebileceği kalitede olduğunu söylemeden geçemem.
4 Ocak tarihli Lider Gazete’de yaşanabilecek sorunu okuyucularla buluşturduk. Seçimin yapılacağı salonun yetersiz olduğuna dikkat çektik. Bin 123 üyesi bulunan, 922’sinin oy kullanma hakkının olduğu bir kulüp seçimi için her ne olursa olsun 385 kişilik bir salon belirlenemez.
Kapasiteyi artırmak için sandalye eklemesinin de yapıldığı salonda değil adım atacak, nefes alacak bile yer yoktu. Bu salonun bir de yerin 2 kat aşağısında bulunduğuna dikkat çekmek isterim. Seçime gelip, imzasını atan ve oy kullanmadan giden 68 kişinin ayrılık gerekçesi de büyük olasılıkla salonun yetersiz olmasındandı. Seçimi kazanan Mustafa Ergün’ün 21 oy farkla koltuğa oturduğunu göz önünde bulundurduğumuzda oy kullanmadan giden üyelerin, seçim sonucuna direkt etki edebilecek sayıda olması da gecenin ilk kader anıydı.
Saatler süren kongrede yemek sorunu yaşanması, ses sisteminin ve internetin kötü olduğu, yerin 2 kat altında bulunduğu için telefonların çekmediği bir salonda yer almak da oldukça zordu ki açık seçim talebinin geldiği önergeyle birlikte yaşanan gerilim de gecenin zirvesi oldu.
Mustafa Ergün’e oy kullanan ‘Antalyasporluların’ dahi garipsediği bir teklifin hangi mantıkla verildiğini anlamak mümkün değil. Bu sebeple tansiyon yükseldi ve zaten yetersiz olan salonda sıkıntı bir kat daha arttı.
Hepsi bir kenara günün en acı ve gelecek adına endişe yaratan tarafı; Antalyaspor’un yanından geçmeyen, kulübe en az 30 yılını veren insanların dahi ilk kez gördüğü yüzlerce üye vardı. Dolayısıyla salonun yetersiz olduğu için oy kullanmadan ayrılan üyeler gibi, seçimin kaderini etkileyen ikinci ve en önemli faktör de kimsenin tanımadığı kişilerin oy kullanmasıydı.
Kongrede konuşma yapan Turizmci Tolga Cömertoğlu da, “Alakasız üyeler yapılmış. Benim şehrimin kulübünün kaderine karar vereceksen daha dün koyduğun İstanbul takımı görsellerini koymayacaksın” sözleriyle yapılan üyelerin Antalyaspor ile bir ilgisinin olmadığına dikkati çekti ki bir kulübün geleceği adına ortaya çıkan bu durum endişe verici.
5 ay sonra yapılacak seçimde bu sayının daha fazla olabileceğini ve bu sebeple yeni bir adayın çıkmasının zor olduğu da acı bir gerçek. Tabii ki üye çalışması aynı şekilde devam ederse…
İşin özü; yaşanan seçim heyecanı ne kadar iyiyse, organizasyon, yaşananlar ve gelecek adına ortaya koyulan yapılanma da o kadar kötüydü. Yakışmadı, yakışmıyor…